Çünkü hayatımla ilgili konuştuğumda sıklıkla şanslı olduğumu söylerim. | TED | لأني حينما أتحدث عن حياتي انا في الغالب سأقول بأني كنت محظوظة |
Baş editör bana uzun bir konuşma yaptı, içimde, yüzücü hayatımla ilgili bir kitap olduğuna beni ikna etmeye çalıştı. | TED | جلس معي رئيس التحرير وقام بالتحدث معي لمدة طويلة، محاولاً إقناعي أن هناك كتاباً في داخلي. عن حياتي كسباحة. |
Sen bana hayatımla ilgili herşeyi sor,ama sen bana söyleme | Open Subtitles | فهمت إذن تريدين معرفة كل شيء عن حياتي لكنك لا تقولين شيئاً عن حياتك لديك معايير مزدوجة |
Buradaki hayatımla ilgili soruları olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قام بالتواصل معي قال أنّ لديه تساؤلات حول حياتي هنا |
hayatımla ilgili konuşabileceğim birçok arkadaşım var. | Open Subtitles | من يهتم؟ لدي الكثير من الأصدقاء أستطيع التحدث إليهم بشأن حياتي |
Yani hayatımla ilgili her şeyi hatırlıyorum, ve bizimle ilgili. | Open Subtitles | أعنى أنا أتذكر كل شئ عن حياتى عننا |
Karavan parkındaki o korkunç hayatımla ilgili de yalan söylüyorum. | Open Subtitles | أنا أكذب حيال حياتي التعيسة و هذه العربة المقطورة |
Sana geri çekimi gösteriyorum. O zaman hayatımla ilgili biraz olsun fikrin olur. | Open Subtitles | أنا تبين الفلاش باك بحيث يمكنك الحصول على فكرة عن حياتي |
O hayatımla ilgili sorular sorarak vaktini harcardı. Bu şekilde herkesle beraberdi. | Open Subtitles | بل الطريقة التي ينتهز فيها الوقت ليسألني عن حياتي. |
Bu arada, hakkımda hiçbir şey bilmezken özel hayatımla ilgili sorular sorup bana birini ayarlamaya çalışman çok yakışıksız. | Open Subtitles | وبالمناسبة، من غير الملائم كلياً منك أن تسألني عن حياتي الخاصة وبعدها تحاول أن ترتب لي لقاء مع شخص ما |
Belki de sen, benim hayatımla ilgili, benden daha fazla şey biliyorsun. | Open Subtitles | ماذا عن أنك تعرف الكثير عن حياتي الليلة ؟ |
hayatımla ilgili bir kitabı düzenlemiş olman... hakkımdaki her şeyi bildiğin anlamına gelmez. | Open Subtitles | تحريرك لكتاب عن حياتي لايجعلك مؤهلةً لتعرفي كل شئ عني |
Umutsuz gözükmek istemiyorum, ama kişisel hayatımla ilgili böyle direkt sorular sorarak... | Open Subtitles | لا أريد أن أبدو بائسًا ولكن هل هذه الأسئلة المباشرة عن حياتي الخاصة لها علاقة بموضوعنا؟ |
Bu son derece ciddi röportajı kişisel hayatımla ilgili sorularla kirleteceksen... | Open Subtitles | لو إنكِ ستستمرين فى إفساد هذا الحوار الجاد للغاية، بِأسئلة عن حياتي الشخصية.. |
Merak ediyorum: kendisine benim aşk hayatımla ilgili... yazmanın deneysel olarak nasıl bir önemi vardı? | Open Subtitles | وأود أن أتساءل : ما هي الفائدة من كتاباتك لها عن.. حياتي الشخصية ؟ |
Bu konuda hayatımla ilgili bir çıkarım yapmayın ama 34 yaşındayım ve bir şeye isim vermem gerek. | Open Subtitles | لا أظن أن هذا يخبر أي شيء عن حياتي لكنني في ال34 من عمري ,اريد تسمية شيء |
Son zamanlarda kişisel hayatımla ilgili bir takım dedikodular çıkmış. | Open Subtitles | بأنه كانت هناك بعض الشائعات حول حياتي الخاصة |
Ve bu zamana kadar da bu masada, karşımda oturan hiçkimseye kişisel hayatımla ilgili birşey anlatmadım. | Open Subtitles | وحتى اليوم، لم أقل كلمة حول حياتي الخاصة لأحد على الجانب الآخر من هذه الطاولة إذاً، لمَ أنا؟ |
Sana, özel hayatımla ilgili hiçbir gerçeği söylemek zorunda değilim. | Open Subtitles | لا أدين لك بأي صدق حول حياتي الشخصية |
İnsan olduğumdan beri seks hayatımla ilgili yalan söylüyorum. | Open Subtitles | منذ ان أصبحت بشري لا أستطيع سوى الكذب بشأن حياتي الجنسية |
- Bana hayatımla ilgili sorular soruyorsun. | Open Subtitles | -أنت تسأل عن حياتى الخاصة |
Karavan parkındaki o korkunç hayatımla ilgili de yalan söylüyorum. | Open Subtitles | أنا أكذب حيال حياتي التعيسة و هذه العربة المقطورة |
Sana hayatımla ilgili önemli Bir şey söyleyeceğim. | Open Subtitles | علي أن أطلعك على شئ مهم في حياتي |