| Bunu kendi üzerine almana, Hayatının geri kalanında acı çekmeme izin veremem. | Open Subtitles | لا يمكنني ان اتركك تحمل هذا على عاتقك نيابة عني لبقية حياتك |
| Hayatının geri kalanında iki arada bir derede kalmaktan çok daha iyidir. | Open Subtitles | إلا إذا كنتَ تريد أن تكون عالقاً في نفس المكان لبقية حياتك |
| Ya hapse girersin ya da Hayatının geri kalanında benzincide pompacı olursun. | Open Subtitles | اما ان تذهب الى السجن او انك سوف تضخ الغاز لبقية حياتك |
| Hadi ama hayatım sahada ne şekilde davranıyorsa Hayatının geri kalanında da o şekilde davranış gösterecek. | Open Subtitles | انا اعني بحقك عزيزتي بالطريقة التي تصرفت بها بالملعب ستكون تلك الطريقة التي ستتصرف بها لبقية حياتها |
| Wally, Hayatının geri kalanında pişman olacağın bir hata yapma. | Open Subtitles | والي، لا تجعل من الخطأ كنت الأسف ستعمل بقية حياتك. |
| Hayatının geri kalanında bir hizmetçi olmak istemediğini biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم انه لا يريد البقاء كمدبرة منزل لبقية حياته |
| Seni geberteceğim ki o piç Hayatının geri kalanında bu anı hatırlayasın! | Open Subtitles | سأقوم بجلدك حتى أنك ستتذكر ذلك . لبقية حياتك |
| Hayatının geri kalanında kadın ayakkabısı satacaksın. | Open Subtitles | أنت ذاهب لبيع الأحذية النسائية لبقية حياتك. |
| Ama sen, eminim ki Hayatının geri kalanında her gün beni düşüneceksin. | Open Subtitles | لكنيّ واثقة، بأنكِ ستفكرين بي كل يوم لبقية حياتك |
| Hayatının geri kalanında göreceğin tek görüntü. | Open Subtitles | فهذا هو المنظر الوحيد الذى ستراة لبقية حياتك |
| Hapse gitmek ve parlak Hayatının geri kalanında her gece zorla ırzına geçilmesi aptallık. | Open Subtitles | الذهاب إلى السجن و التعرض للأغتصاب كل ليلة لبقية حياتك اللعينة هو الجنون |
| Hayatının geri kalanında seni ücretsiz tedavi etmek zorunda kalsam bile. | Open Subtitles | وسأقوم بأي شيء لأمنع حدوث ذلك لك ، حتى لو كان ذلك يعني أن أعطيك علاجات طبية بالمجان لبقية حياتك |
| Birşeyler yaptığını, bir değişiklik yarattığını bilerek Hayatının geri kalanında içinde taşıyacağın gururdan bahsediyorum. | Open Subtitles | أتحدث عن المجد الذي ستحمله داخلك لبقية حياتك تعرف أنك عملت شيئاً شيئاً مختلف |
| Böyle notlarla, Hayatının geri kalanında sinemada bilet toplamak zorunda kalabilir. | Open Subtitles | بدرجات كتلك, فسوف تأخذ تذاكر للسينما لبقية حياتها |
| Sanırım bu kadın Hayatının geri kalanında konuşabilecek bizim sayemizde. | Open Subtitles | اظن أن هذه المرأة سيمكنها التحدث لبقية حياتها و الفضل يعود إلينا |
| Bu kız Hayatının geri kalanında senin yüzünden kâbuslar görecek. | Open Subtitles | تلك الفتاة ستمر بكوابيس لبقية حياتها بسببك أنت |
| Bence annem haklı. O diyor ki... Çocukluk, Hayatının geri kalanında aşmak için uğraşacağın şeydir. | Open Subtitles | لقد قالت أن الطفولة هي المرحلة التي تحاول بقية حياتك أن تتجاوزها |
| Ölmeyi mi yoksa Hayatının geri kalanında ruh ikizin olmadan yaşamayı mı tercih ederdin? | Open Subtitles | هل تحب ان تكون ميتاً او تقضي بقية حياتك بدون شريك روحك ؟ |
| Ve Hayatının geri kalanında bununla yaşayacak. | Open Subtitles | وسوف يكون مسكون من قبل انها لبقية حياته. |
| Oğlumu benden ayırdın ve Hayatının geri kalanında her gün bedelini ödeyeceğini göreceğim. | Open Subtitles | أخذتِ طفلي بعيداً عني وسأعمل على أن أدعك تدفعي كل ليلة طوال حياتك |
| Bu çok kötü olurdu ama seçmezsen Hayatının geri kalanında yüzün böyle olacak. | Open Subtitles | حسناً, هذاسيكونسيئاً, .لكنلو لم تختاريواحداً. هذا سيكون وجهكِ لبقية حياتكِ |
| Seni seviyorum. Hayatının geri kalanında ne yapmak istiyorsun? | Open Subtitles | أنا أحبك و أريد أن أفعل ذلك ماذا ستفعلين لبقية عمرك ؟ |
| Güzel, Hayatının geri kalanında ağzını kapalı tuttuğun sürece tehlikede değilsin. | Open Subtitles | طالما أبقيت فمك مغلقاً بقيّة حياتك فلست فى خطر |
| Nihayetinde Albert bir akıl hastanesine kapatıldı ve Hayatının geri kalanında elbise giymeye zorlandı. | TED | وحجز ألبرت في نهاية المطاف في مصحة عقلية وأجبر على ارتداء فستان حتى بقية حياته. |
| Eğer bu hayvanlardan birisi balık kurbağa ya da yılan ölmüşse, bu taşı Hayatının geri kalanında hep kalbinde taşıyacaksın. | Open Subtitles | و لكن إذا أيّ من الحيونات السمكة ،الضفدعة و الثعبان وجدتها ميته ستتحمل ثقل مرارة ذنبهم في قلبك لبقيّة حياتك |
| Son zamanlarındaki ruh haline göre bu kararı verirse eğer Hayatının geri kalanında pişmanlık duyabilir. | Open Subtitles | واذا قام بإتخاذ القرار في حالته الذهنية الحالية قد يندم عليه لباقي حياته |
| Sen akıllı genç bir adamsın, Hayatının geri kalanında belediyede kalmak istemezsin, değil mi? | Open Subtitles | أنت ذكي أيها الشاب , و لا تريد أن تبقى في هذه البلدة لما تبقى من حياتك , أليس كذلك ؟ |