Düşünmekte zorlandığımız o zamanı olmayan şeylerden biri o kadar işe yarıyorlar ki Hayatlarımızın bir parçası. | TED | إنه أحد الأشياء الخالدة التي قليلا ما نفكر فيها. لأنه اصبح جزء من حياتنا. |
Hayatlarımızın bir seneden fazlasını beraber geçireceksek sana güvenebileceğimi bilmem gerek. | Open Subtitles | إذا كنا سنقضي أكثر من سنة من حياتنا سوياً، أريد أن أعرف أنه يمكنني الاعتماد عليك |
Emily bir yılı aşkın bir süredir Hayatlarımızın bir parçası. | Open Subtitles | إيميلي، جزء من حياتنا لـأكثر من سنة الـأن، |
"Hayatlarımızın bir tek sayfasını bile yırtıp atamayız ama bütün kitabı ateşe atabiliriz." | Open Subtitles | نحن لا نستطيع تمزيق " صفحة واحدة من حياتنا لكنا يمكننا أن نرمي " الكتاب بأكمله في النار |
"Hayatlarımızın bir tek sayfasını bile yırtıp atamayız ama bütün kitabı ateşe atabiliriz. " | Open Subtitles | نحن لا نستطيع تمزيق " صفحة واحدة من حياتنا لكنا يمكننا أن نرمي " الكتاب بأكمله في النار |
Bu yalan olurdu. Senin baban artık Hayatlarımızın bir parçası değil, anlaşıldı mı? | Open Subtitles | هذه كذبه ، لم يعد اباك جزء من حياتنا |
Bir kere daha Hayatlarımızın bir parçası olurlardı. | Open Subtitles | سيكونون جزء من حياتنا مره أخرى |
Üstüne üstlük, gerçek teröristler, Hayatlarımızın bir parçası oluveriyor. | Open Subtitles | الإرهاب أصبح جزءاً من حياتنا |
Emily Thorne ve bize tepeden bakan davranışları günlük Hayatlarımızın bir parçası olmadığı günleri öyle özlüyorum ki. | Open Subtitles | كم أشتاق إلى الأيام قبل أن تكون (إيملي ثورن) ومبادئها جزءاً من حياتنا اليومية. |