Hayır. Korkarım şempanzeler hayatta kalmayı başaramadı. | Open Subtitles | ان اسف ان اقول ان الشمبانزي لم يستطيعوا النجاة |
İkisi de harika plânlar ama ben hayatta kalmayı seçiyorum. | Open Subtitles | كلاكما تملكان خططاً رائعة لكنّني سأختار خطّة النجاة |
hayatta kalmayı başardığınıza inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع التصديق إنكم استطعتم النجاة هكذا |
Sadece bir kişi, adı Mormon olan bu adam ormana saklanarak hayatta kalmayı başarmış. | TED | الكل ماعدا واحد ، هذا الرجل اسمه مورمون، الذي تمكن من البقاء على قيد الحياة عن طريق الاختباء في الغابات. |
O halde neden bir kaç ay dayanıp hayatta kalmayı denemiyoruz? | Open Subtitles | لذا لما لانحاول البقاء على قيد الحياة لبضعة أشهر |
İrade, her hareketin ardındaki ilk sebeptir. hayatta kalmayı arzulamalıyız. | Open Subtitles | الإرادة هي المسبب الأول وراء كل حدث، يجب أن تنصب إرادتنا على نجاتنا. |
Taviz vermeden hayatta kalmayı bekleyemezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تأمل فى النجاه إلا إذا تعلمت كيف تتكيف |
Bunca yıl çok iyi idare ettin. hayatta kalmayı başardın. | Open Subtitles | لقد أبليتَ حسنًا لفترة طويلة أنت إنسان مكافح |
O çocuklara hayatta kalmayı öğretmem gerek. | Open Subtitles | يجب أن أظل أُعلم هؤلاء الأطفال سبيل النجاة |
Köyümüz yanıp kül oldu ve hayatta kalmayı başaranlar da kaçmak zorunda kaldı. | Open Subtitles | وتم حرق قريتنا عن بكرة أبيها، ومن تمكنوا من النجاة استطاعوا الهرب. |
Bu olduğunda, elinden gelen herhangi bir yolla hayatta kalmayı öğrenirsin. | Open Subtitles | وعندما يحصل ذلك، ستتعلم كيفية النجاة بأيّ طريقة ممكنة. |
Biliyorsun ki ben hayatta kalmayı başarırım. | Open Subtitles | تعرفين أنّ النجاة سِمتي وهذا الخاتم هو السبب |
Ben hayatta kalmayı önermiyorum, kalbinizden geçeni öneriyorum. | Open Subtitles | ليست النجاة هي ما أعرضُ عليكِ إنّما مايشتهيه قلبكِ |
Mucize eseri hayatta kalmayı başarırsa kendini kurtarma şansı yakalayabilirsin. | Open Subtitles | إذا بمعجزة ما تمكن من النجاة قد تحظى بفرصة بتعويض نفسك |
hayatta kalmayı başarırsan... unutma bana bir gemi borçlusun! | Open Subtitles | وإذا استطعت النجاة فلا تنسَ أنّك مدين لي بتلك السفينة |
Eğer türler sürekli yenileniyorsa, Ben hayatta kalmayı başaran bir ucube olmalıydı. | Open Subtitles | إذا كانت بقية الأنواع قد آلت، بن يجب أن يكون مهووس البقاء على قيد الحياة. |
Ve hayatta kalmayı başarabilirsek belki de güneşimizin ölümünü bile yerleştiğimiz yerlerden görebileceğiz. | Open Subtitles | وإذا تمكنا من البقاء على قيد الحياة حتى ذلك الوقت، فغالبا أننا سنشهد اللحظة التي ينتهي فيها تحول شمسنا. |
Muhafızlar, bu yüzükleri iradenin gücüyle dövdü. hayatta kalmayı arzulamalıyız. | Open Subtitles | "لقد صنع الحراس الخواتم من الإرادة، يجب أن تنصب إرادتنا على نجاتنا". |
Şunu söylemeliyim ki pilot testte hayatta kalmayı başardı. | Open Subtitles | أريد أن أوضِّح بأن هذا الطيـار تمكن من النجاه |
Bunca yıl çok iyi idare ettin. hayatta kalmayı başardın. | Open Subtitles | لقد أبليتَ حسنًا لفترة طويلة أنت إنسان مكافح |
Mermi delip geçmiş ama hayatta kalmayı başarmışsın önemli olan bu. | Open Subtitles | الطريقة التي دخلت الرصاصة جسدك تمكنت من عدم إصابة أي عضو مهم. |