"hayatta ve" - Traduction Turc en Arabe

    • قيد الحياة وبصحة
        
    • قيد الحياة و
        
    • حياً و
        
    • حي و
        
    • قيد الحياة وفي
        
    • حية و
        
    • حي وسليم
        
    • أحياء و
        
    • و بصحة
        
    • في الحياة و
        
    • الحياة والحياة التي
        
    • الحياة وما
        
    • حي وبخير
        
    • حيا و
        
    Zavallı kadın hayatta ve iyi olduğu için mutlu olmayı deneyebiliriz. Open Subtitles أعتقد أننا سنكون سعداء قليلاً أن المرأة المسكينة على قيد الحياة وبصحة جيدة
    Zavallı kadın hayatta ve iyi olduğu için mutlu olmayı deneyebiliriz. Open Subtitles أعتقد أننا سنكون سعداء قليلاً أن المرأة المسكينة على قيد الحياة وبصحة جيدة
    O hayatta ve bana mutlu muyum diye soruyor? Open Subtitles سعيدة ؟ إنه على قيد الحياة و تسألنى إن كنت سعيدة ؟
    Bir bakıma o hala hayatta ve daima öyle olacak. Open Subtitles نوعاً ما، لا يزال حياً و سيبقى دوماً على تلك الحال
    Evet, ne olmuş? O hayatta ve iyi, şu anda tutuklu, ve fiziksel olarak hiç bir zarar görmemiş. Open Subtitles إنه حي و على ما يرام و لا أثار جسدية على إستجوابه
    Bart Bass hayatta ve güvende. Open Subtitles بارت باس علي قيد الحياة وفي أمان
    Bana hala orada olduğunu söylüyordu, hala hayatta ve bekliyor. Open Subtitles لذا فهي تعلمني انها ما زالت موجودة و انها حية و تنتظر
    Muhtemel alıcılar onun hayatta ve iyi olduğunu bilmeli. Open Subtitles مقدمي العروض المحتملين يحتاجون إلى معرفة أنه حي وسليم
    O emre karşı geldi gitti ve adamlarının hayatta ve mücadele ettiklerini öğrendi. Open Subtitles ذهب ووجد رجاله ما زالوا أحياء و يقاتلون لقد أنقذ حياتهم
    Adolf Hitler hayatta ve iyi Miami'de yaşıyor. Open Subtitles ادولف هتلر علي قيد الحياة وبصحة جيدة ويعيش في ميامي
    hayatta ve iyi olduğunuzu gördüğüme sevindim. Open Subtitles .سعيدة برأيتكما علي قيد الحياة وبصحة جيده
    hayatta ve sağlıklı olduğunu sana temin ederim. Open Subtitles أود أن أؤكد لكم أنها على قيد الحياة وبصحة جيدة.
    Haber servisi bunu terörist propaganda olarak adlandırdı ve halkı Führer'in hayatta ve sağlıklı olduğuna dair rahatlattı. Open Subtitles قنوات الأخبار يقولون أنها أكاذيب من الإرهابيين ويطمئنون العامة بأن الفوهرر على قيد الحياة وبصحة.
    Sen evden ayrıldığında, o hayatta ve her şey yolunda mıydı? Open Subtitles حسناً ,وعندما رَحلت ,هل كانت على قيد الحياة و كل شئ على ما يرام ؟
    Sparks, onu yakalayan dedektiflere kardeşini son gördüğüne hayatta ve iyi olduğunu söylemiş. Open Subtitles التحريين الذين اعتقلوا سباركس قالوا بأنه ادعى بأن اخاه كان على قيد الحياة و بخير في اخر مرة شاهده
    İşte buradayım hayatta ve sağlıklı. Open Subtitles ها أنا ذا لازلت حياً و بصحة جيدة
    Igor Ivanovich Kozak, namı diğer Brütüs hayatta ve Brinkerman cezaevinde yatıyor. Open Subtitles "إيجور إيفانوفيتش كوساك" الشهير ب "بروتس" حي و سجين في سجن برينكامين
    Jack Bauer hayatta ve gözetimim altında. Open Subtitles جاك باور) على قيد الحياة وفي حوزتي)
    hayatta ve milyon dolarlık dava açtı. Open Subtitles نعم حية و تطلب تعويضاً يقدر بالملايين
    Muhtemel alıcılar onun hayatta ve iyi olduğunu bilmeli. Open Subtitles مقدمي العروض المحتملين يحتاجون إلى معرفة أنه حي وسليم
    Kamyon sürücüsünün işi taşınan yükü, yani kızları hayatta ve sağlıklı tutmak. Open Subtitles ووظيفة سائق الشاحنة هي ... الحفاظ على الحمولة ...الفتيات أحياء و بصحة جيدة
    Eğer hayatta ve iyi durumdalarsa, bu teoriyi atlayabiliriz. Open Subtitles إذا كانوا على قيد الحياة و بصحة جيدة. سنقوم بهذه الخطوة.
    hayatta ve işte seninle beraber olmak istiyorum. Open Subtitles . أريد أن أكون معك في الحياة و في العمل
    Senin yanında yürümek benim seçimim. Bu hayatta ve öteki hayatta. Open Subtitles لقد أخترت أن أسير بجوارك في هذه الحياة والحياة التي تتبعها
    Kocamı sever ben. Bu hayatta ve ötekinde itaat edeceğim ona. Open Subtitles انا احب الزوج وسأخدمه في هذه الحياة وما بعدها
    Ya da Binbaşı Kawalsky'i hayatta ve iyi görmek. Open Subtitles او ان تري الماجور (كوالنسكي) حي وبخير
    Seni burada hayatta ve benimle konuşurken görmeyi, diğerine yeğlerim. Open Subtitles أحبذ بشدة أن تبقى هنا حيا و تتحدث معي,على أن تموت

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus