"hazırlamak için" - Traduction Turc en Arabe

    • لتحضير
        
    • لتجهيز
        
    • لصنع
        
    • للتحضير
        
    • في تجهيز
        
    • لكي يحضروا
        
    • لأعد
        
    • لأجهز
        
    • لتحضر
        
    • لتجهيزك
        
    • لإعداد
        
    • الباكر لتعمل
        
    Arabayı hazırlamak için ahırlara giderken ona bir şey oldu. Open Subtitles عندما ذهب إلى الإسطبل لتحضير العربة حدث شيء ما له
    Değerli meslektaşım, savunmanızı hazırlamak için dört haftadan fazla vaktiniz vardı. Open Subtitles يا زميلي المتعلم، أُتيح لك أكثر من 4 أسابيع لتحضير قضيتك،
    Biberonu al yukarı götür de anneannen biraz sıcak su versin, biberonu hazırlamak için. Open Subtitles خذ القنينة وإذهب إلى جدتك لتعطيك بعض الماء المغلي لتجهيز رضعـة الطفل
    Programı hazırlamak için gerekli olan eşyaları? Yardımına ihtiyacım olacak. Open Subtitles كل الاشياء اللازمة لصنع البرنامج؟ سأحتاج لـ مُساعدتك
    Bunun gibi, çok adamla yapılan bir saldırı hazırlamak için yüksek ihtimalle saklanacak büyük bir yer gerekir. Open Subtitles للتحضير لهجوم من هذا القبيل مع الكثير من الناس فإنهم يحتاجون لمكان كبير للإختباء
    Kutlamayı hazırlamak için yardım ediyorlar çocuklar yaşamlarına devam edebilsinler diye etrafları kelebeklerle sarılıyor. Open Subtitles إنهم يُساعدون في تجهيز الإحتفال بينما يستمر الإعداد لميلاد الطفلة الفراشة
    Onlardan önce bir mesaj göndermişler. Yolu hazırlamak için. Open Subtitles أرسلوا الرسالة لكي يحضروا الطريق
    Ona özel bir akşam yemeği hazırlamak için bu kadar uğraştım. Open Subtitles واجهت كل تلك المصاعب لأعد لها عشاءً مميزاً
    Belgeleri hazırlamak için büroma gidiyorum. Open Subtitles أنا فى طريقى إلى المكتب لأجهز الأوراق اللازمة
    Ama ne kadar yorgun olursa olsun her zaman kahvaltı hazırlamak için erken kalkar ve aynanın önünde makyajını yaparmış. Open Subtitles ، لكن مهما كانت هي متعبة فأنها دائماً ما تستيقظ مبكراً لتحضر الفطور . و تضع زينتها أمام المرآة
    Kadim Yogi geleneklerinde, bedeni meditasyona hazırlamak için yoga duruşları kullanılırdı. Open Subtitles ففي تقاليد اليوغا القديمة، كانت تستخدم وضعيات اليوغا لتحضير الجسم للتأمل.
    ve doktor odaya ilk vuruşu hazırlamak için odaya geldiğinde anı belgelemek için resim çekip çekemeyeceğimi sordum. TED وعندما دخل الطبيب لتحضير الجرعة، استأذنته لالتقاط صورة لتوثيق تلك اللحظة.
    Diyelim ki siz bir ebeveynsiniz ve akşam yemeği hazırlamak için kesintisiz 25 dakikaya ihtiyacınız var. TED دعنا نقول أن أحدكم من أولياء الأمور، ويحتاجُ إلى 25 دقيقة من الوقت دون انقطاع لتحضير وجبة العشاء.
    Hükümet harekete geçmeden silahları hazırlamak için kıçımızdan ter akıyor. Open Subtitles إننا نفعل ما بوسعنا لتجهيز هذه الأسلحة قبل أن تتحرك الحكومة
    Düşmanı yavaşlatmak, yerini hazırlamak için ileride sana zaman kazandırır, ...ve, diğer her şeyden daha önemlisi, savaş kazandırır. Open Subtitles تأخير العدو يوفر لك الوقت لتجهيز المنطقة المحيطة بك. وهذا, اكثر من اى شيء اخر .. فوز المعارك.
    O iğrenç videoyu hazırlamak için bizim çekimlerimizi kullanmadığını mı? Open Subtitles للصقور الحمراء , وهو لم يستخدم تلك اللقطات ! لصنع ذلك الفديو المريع
    Bu yemeği hazırlamak için eldeki erzağın yüzde ikisinden azını kullandım. Open Subtitles {\fnArabic Typesetting}استخدمتُ أقلّ من اثنين بالمئة من المؤن الحالي لصنع هذه الوجبة.
    Bombaları atanlara ortamı hazırlamak için burada. Open Subtitles هو هنا، للتحضير الأمور للرجال الذين سيلقون بالقنبلة
    Burayı konuğumuza hazırlamak için pek vaktimiz yoktu. Open Subtitles سامحنا على هذه الحال لدينا وقت قصير جدًا للتحضير لضيفتنا
    O asansör işini hazırlamak için iki yılımı harcadım. Open Subtitles سنتان قضيتهما في تجهيز عملية المصعد
    Önceden mesaj yollamışlar. Yolu hazırlamak için. Open Subtitles أرسلوا الرسالة لكي يحضروا الطريق
    Sana bu lezzetli yemeği hazırlamak için çok çaba sarf ettim. Open Subtitles لقد عملت جاهداً لأعد لك عشاء لذيذ
    Eşimin gelene dek bir yer hazırlamak için ben önce geldim o nedenle niyetim bunu yapmak. Open Subtitles لكن زوجي أرسلني قبلا ، لأجهز مكانا حال وصوله لذلك هذا ما أنوي فعله
    Bakıyorum da yeni vücudunu hazırlamak için bayağı uğraşmışsın. Open Subtitles أرى أنك حضيت بوقت لا بأس به لتحضر مضيفك.
    Seni idama hazırlamak için buradayız. Open Subtitles لقد أتينا لتجهيزك للموت
    O gece bir çift olarak, iki çifte yemek hazırlamak için iki saatimiz vardı. Open Subtitles لاحقاً بذلك المساء, كان لدى الزوج الذي كنت به بضع ساعات لإعداد حفلة عشاء لبعض من الأزواج
    Sana sandviç hazırlamak için erkenden kalktı öyle mi? Open Subtitles استيقظت منذ الصباح الباكر لتعمل لك شطائر؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus