Bazı insanlar hiç hoşlanmaz. Ve seviyorsak eğer, bir karar vermeliyiz bu hedefler üzerinde ileride neler yapmak isteyeceğimizi. | TED | بعض الناس لا يحبونها. و إذا أحببناها، يجب علينا أن نقرر ما نريد أن نفعل بهذه الأهداف ونحن نمضي قدمًا. |
Bana göre, bu hedefler üzerinde durulmaya değer ve ileriyi görerek, bunlar sadece birkaç neden. | TED | حسنًا، أنا مؤمنٌ فعلًا بأن هذه الأهداف تستحق البناء عليها وإنجازها، و إليكم بعض الأسباب. |
Bu yüzden hedefler üzerinde daha çok çalışmamız gerekiyor. | TED | و بالتالي هنالك ببساطة الكثير للقيام به بخصوص الأهداف المتواجدة لدينا. |
Sinir gazı saldırılarını, ülke çapında daha büyük hedefler üzerinde gerçekleştirmek için yardım istiyormuş. | Open Subtitles | وهو يطلب المساعدة في إطلاق الغاز والهجوم على أهداف أكبر عبر البلاد |
Mücadelede bir keskin nişancının asıl görevi mücadele işleyişini desteklemek için seçilmiş hedefler üzerinde hassas uzak mesafeli atışlar yapmaktır. | Open Subtitles | المهمة الأساسية للقنص في المعركة هو دعم عملية القتال المطلوبة ومدى الأطلاق للنار على أهداف مختارة |
İyi korunmayan hedefler üzerinde çok etkili. | Open Subtitles | فعالة جداً مع الأهداف السهلة في النهار.. |
Ve sadece 5 milyarın yüzde beşi bir yorum yaptıysa, ve o yorum bağlılığa dönüştüyse eğer, 300 bin milyardan oluşan bir kitle kaynak oluşturabiliriz tüm dünyada ve bize bu hedefler üzerinde çalışmamıza yardım edebilirler. | TED | و إذا قام بالتعليق خمسة بالمئة فقط مما يفوق الخمسة مليار نسمة الذين هم حاليا متصلون، و تحول ذلك التعليق إلى إلتزام، نستطيع القيام بتحشيد مصادر قدرة 300 مليون شخص حول العالم للمساعدة في إنجاز هذه الأهداف. |