Ve hepsinden önemlisi, buradan tren istasyonuna... nasıl gideceğimizi bilmeliyiz. | Open Subtitles | وأهم شىء على الإطلاق يجب أن نعرف كيف سنذهب من هنا إلى محطة السكة الحديد |
Ve hepsinden önemlisi, buradan çıkıp tren istasyonuna nasıI gideceğimizi öğrenmeliyiz. | Open Subtitles | وأهم شىء على الإطلاق يجب أن نعرف كيف سنذهب من هنا إلى محطة السكة الحديد |
hepsinden önemlisi bağlılığını göster, kendini ayaklarının altına at, yüzüğünü öp, ağla, pişman olduğunu söyle. | Open Subtitles | والأهم أن تعرف مدى إيمانك_BAR_ اركع على ركبتيك، قبّل خاتمه، وابكِ_BAR_ |
Ve hepsinden önemlisi korkmadan, sakınmadan gerçekleri kovalamaya cesaretinizin olmasıdır. | TED | وفوق كل شيء، يجب أن يكون لديك الشجاعة لملاحقة الحقيقة بلا تردد. |
hepsinden önemlisi olabileceğiniz en iyi anne-baba olabiliyor musunuz? | TED | و فوق كل شيء آخر، هل أنت أفضل والد أو والدة يمكن أن تكون؟ |
Belki de hepsinden önemlisi dünyamız; iklim değişikliği, kaynakların tükenmesi ve türlerin yok olması yüzünden sürdürülebilir değil. | TED | وربما الأهم من كل ذلك، أنها غير مستدامة بسبب تغير المناخ، نضوب الموارد وتدمير الكائنات. |
Ve hepsinden önemlisi, burdan tren istasyonuna... nasıl gideceğimizi bilmeliyiz. | Open Subtitles | وأهم شىء على الإطلاق يجب أن نعرف كيف سنذهب من هنا إلى محطة السكة الحديد |
hepsinden önemlisi sen varsın. | Open Subtitles | والأهم أن لدي أنت |
Buna bir de açlığın, daracık bir yerde yaşamanın eski püskü kıyafetler giymenin ve ailesinin içinde bulunduğu kötü durumun yarattığı öfkeyi ve hepsinden önemlisi, kibirini ekleyin. | Open Subtitles | أضيفي إلى ذلك حالة الحنق الناشئة عن جوعه المزمن وارتدائه ملابس بالية, ووضع أمه وأخته وفوق كل شيء, هناك الطموح, والغرور |
hepsinden önemlisi, asla ve asla birbirimizi yalnız bırakmayız. | Open Subtitles | وفوق كل شيء لا تقوموا أبداً بترك أي أحدٍ منا يواجه الأمر بمفرده |
Gerçek katil, kurnaz, yaratıcı ve cüretli, ve "yalancı" katil, aptal, biat eden, ve hepsinden önemlisi, kolay etki altına alınan. | Open Subtitles | القاتل الحقيقي، مخادع واسع الحيلة وجريء والقاتل المزّيف، غبي، متردد وفوق كل هذا إيحائي |
Ve hepsinden önemlisi güzel genç bir kadın ve sevgilisi birbirlerinin kollarına sarılmış, ölü bir şekilde yatıyorlar. | Open Subtitles | و فوق كل ذلك لدينا امرأة جميلة و عشيقها يرقدون موتى بين ذراعى بعضهما |
Ve tabii ki, hepsinden önemlisi buraya almaya geldiğin Van Gogh resmi ticari araçta. | Open Subtitles | وبالطبع , فوق كل هذا لدينا لوحة فان كوخ التي اتيت لأجلها |
Ve hepsinden önemlisi, bu ansiklopedi yeni nesil biyologlara başlamış arayışları için ilham verebilir-- ki benim için bu 60 yıl önce başlamıştı: Yaşamı aramak, onu anlamak ve nihayet - ve hepsinden ötesi - onu korumak. | TED | والأهم من ذلك كله، يمكنها أن تلهم الجيل الجديد من علماء الأحياء للمواصلة في السعي الذي بدأ، بالنسبة لي شخصياً، قبل 60 عاماً: للبحث عن حياة، لفهمها وفي النهاية -- فوق كل هذا -- للحفاظ عليها. |
Ama hepsinden önemlisi David'di, küçük oğlan, pek çok okula girmiş, hatta daha fazla ilişki yaşamıştı. | Open Subtitles | ولكن الأهم من ذلك كله كان هناك ديفيد الإبن الأصغر |
Ama hepsinden önemlisi lise aşkından alınanları karşılamalı. | Open Subtitles | عائلتها و الأهم من ذلك حبيب مدرستها الثانوية |
Pekala, hepsinden önemlisi, siz bir grup aptalın Wo Fat buraya gelince, onu nasıl susturacağınız? | Open Subtitles | حسناً , الأهم من ذلك كيف لكم ايها المجموعه الحمقى أن تعتقدوا ان ذلك سيبقى سراً |