Her şey çok hızlı hareket ediyordu. Arabalar hızlıydı. İnsanlar, argo. | Open Subtitles | كل شيء كان يتحرك بسرعة، السيارات تتحرك بسرعة، البشر ، اللهجة |
Şansımız yaver gidiyor. Çıkmaya başladığımızdan beri Her şey çok güzel. | Open Subtitles | المزيد من الحظ الجيد, كل شيء كان على ما يرام منذ ان بدأنا في الخروج |
Evet. Hayır, dostum, aslında, ilk kez Her şey çok güzel. | Open Subtitles | أجل ، لا ، صديقي ، في الحقيقة ، لأول مرة كل شيء على ما يرام |
Sarhoş olmasaydın Her şey çok güzel olacaktı. | Open Subtitles | كل شئ كان سيسير على ما يرام إذا لم يصيبك الثمل |
Her şey çok tuhaftı ama daha da tuhaf olaylar yaşanacaktı. | Open Subtitles | كان كل شيء غريب. لكن الأشياء الأكثر غرابة لم تأت بعد. |
Kevin burada çalıştığını bildiği için Her şey çok daha normal bir hâle girdi. | Open Subtitles | معك حق، كل شيء أصبح طبيعي منذ علمه بعملك هنا |
Her şey çok açıktı ve şöyle düşündüm, | Open Subtitles | كل شيء كان باهرا جدا و اتذكر انني كنت افكر |
Çıkıp gelmeseydi Her şey çok daha iyi olacaktı. | Open Subtitles | كل شيء كان سيكون على ما يرام لو فقط لم يحضر |
Her şey çok hızlı ilerliyordu, kutlayacak zamanımız bile yoktu. | Open Subtitles | كل شيء كان يسير بسرعة لدرجة أن لديهم الوقت بالكاد للاحتفال. |
Hayatın tehlikedeydi, Her şey çok hızlı gelişti o kadar hızlıydı ki kendini yargılamayı bırak artık. | Open Subtitles | كنتَ في موضعٍ يهدد حياتك كل شيء كان يتحرك بسرعة كبيرة و لا لحظة لتفكر فيها |
'Her şey çok iyi gidiyordu, ta ki Jhumki bir gün aniden bayılana kadar.' | Open Subtitles | كل شيء كان على مايرام ، إلى أن فقدت جومكي الوعي في يوم من الأيام |
Peki, belki başlangıçta şüphelerim oldu ama sonunda Her şey çok güzel oldu. | Open Subtitles | كل الحق، حسنا، وكان ل ربما شكوكي في البداية... ... ولكن كل شيء على ما اتضح حقا، لطيف حقا. |
Eğer bunu yapabilirsek, bence Her şey çok güzel olacak. | Open Subtitles | ،وإذا قمنا بهذا سيمر كل شيء على ما يرام |
Şimdi Her şey çok karışık. | Open Subtitles | كل شيء على ما متشابكة حتى الآن. |
Sarhoş olmasaydın Her şey çok güzel olacaktı. | Open Subtitles | كل شئ كان سيسير على ما يرام إذا لم يصيبك الثمل |
Her şey çok korkunçtu. Tam bir katliamdı. | Open Subtitles | اعني ان كل شئ كان فظيعا لقد كانت مذبحه |
Burada Her şey çok iyi gidiyordu, hiç aklıma gelmedi. | Open Subtitles | بصراحة, كان كل شيء بخير لذا لم يخطر على بالي |
Ne yapacağımı bilmiyorum. Her şey çok kötü gidiyor. İnsanlara ne söyleyeceğimi bilmiyorum. | Open Subtitles | كل شيء أصبح سيىء لاأعلم ماذا أقول لهؤلاء الأشخاص |
Her şey çok sesiz ve sakindi. Sonra hatırladım ki, seni ne kadar özlediğimi. | Open Subtitles | كلّ شيء كان سلمي وهادىء عندها أدركت كم اشتقت إليك |
Her şey çok ani gelişti. Sonra rapor edecektim. | Open Subtitles | لقد حدث الأمر سريعاً و لكنني سأقدم تقريراً بعد انتهائنا |
Buradan bakınca Her şey çok büyük ve çok hızlı yaklaşıyor gibi. | Open Subtitles | من فوق هنا , كل شيء يبدو كبير جدا وقادم بسرعة جدا |
Gençken gördüğün şey odur Her şey çok yakın görünür. | Open Subtitles | هذا ما ترينه في شبابك كل شئ يبدو قريب جداً |
Her şey çok rahattı o zamanlar, ama aynı zamanda da zor. | Open Subtitles | الأمور كانت سهلة في ذلك الزمن لكن قاسية كذلك |
Artık isimleri olduğundan Her şey çok gerçek geliyor. | Open Subtitles | أتعلمين ما الأمر الغريب؟ الآن وقد أصبح لهما اسمان، يبدو كل شيء حقيقياً للغاية |
Her şey çok güzeldi. | Open Subtitles | لقد كانت الأمور تسير على نحو رائع |
Her şey çok güzel olacak. | Open Subtitles | كل شيء سيكون على ما يرام حسنا كل شيء سيكون على ما يرام |
Sakın endişelenmeyin. Beni giydirmek çok kolaydır Bana Her şey çok yakışır. | Open Subtitles | ولا تقلق، من السهل تصميم ملابسي فكل شيء يبدو جيداً علي |
Olup biten Her şey çok çirkindi. | Open Subtitles | بالرغم من أنه غير سار |