Marcus hakkında her şeyi biliyorum ve o da benimkileri biliyor. | Open Subtitles | أنا أعرف كل شيء عن ماركوس، وماركوس يعرف كل شيء عني. |
Kültürümüze ve tarihimize dair her şeyi biliyorum ve ruhlarla senin hiç kuramayacağın kadar güçlü bir bağım var. | Open Subtitles | أنا أعرف كل شيء عن ثقافتنا والتاريخ، و و لدى اتصال مع الارواح اقوى منك فى اى وقت كان |
bu konuda her şeyi biliyorum." diye düşünüyor gibiyiz. | TED | ببساطة بأن تكون مدرك , أنا أعرف كل شيء عن ذلك |
O benim hakkımda hiçbir şey bilmiyor, ama ben onun hakkında her şeyi biliyorum. | Open Subtitles | إنها لا تعرف شيئاً عنى لكنى أعرف كل شئ عنها |
- O zamanlar kereste işi için buradaydın. her şeyi biliyorum ben. | Open Subtitles | أجوشي، أنت كنت هنا آنذاك من أجل الأخشاب أنا أعرف كلّ شيء |
Bu, doğru değil. Onunla ilgili her şeyi biliyorum. | Open Subtitles | هذا ليس صحيحاً أنا أعلم كل شيء يتعلق بها |
- Hakkında her şeyi biliyorum. - Büyümeni izledim. | Open Subtitles | أعرف كل شيء عنك كنت أشاهدك وأنت تكبر منذ كنت صبي صغير |
- Adımı nereden biliyorsun? - Hakkında her şeyi biliyorum. - Büyümeni izledim. | Open Subtitles | أعرف كل شيء عنك كنت أشاهدك وأنت تكبر منذ كنت صبي صغير |
Onun ölmesini istiyorlarsa, benim de ölmemi istiyorlardır. Hakkında her şeyi biliyorum. | Open Subtitles | لو أرادوه قتيلاً,سوف يقتلونني أيضا أعرف كل شيء عنه |
3 yıl önce arazi gezisinde yaptığı her şeyi biliyorum. Yoldayım. | Open Subtitles | أنا أعرف كل شيء قام به في رحلته منذ ثلاثة سنوات. أنا في طريقي إلى هالبرشتات. |
Baban benim 25 yıllık dostumdu, her şeyi biliyorum. | Open Subtitles | أبوك و أنا كنا أصدقاء لمدّة 25 عاماً .أنا أعرف كل شيء |
Hakkında her şeyi biliyorum. | Open Subtitles | أجل, أعرف كل شيء عنك أعرف سرّك ما يهم هو هذا |
Kredi kartları hakkında her şeyi biliyorum. | Open Subtitles | أجل, أعرف. أنا, أعرف كل شيء عن البطاقات الائتمانية |
Davayla alakalı her şeyi biliyorum. Sizin alakanız yoktur. | Open Subtitles | أعرف كل شيء عن تلك القضية، ولم تكن ضمنها |
Çok doğru. Ben oyum ve hakkındaki her şeyi biliyorum. Karısı bile değilsin. | Open Subtitles | هذه صحيح ، اٍننى هى ، و أنا أعرف كل شئ عنك ، أنت لست زوجته |
Hakkında her şeyi biliyorum, sırf geçen gece yüzünden değil... | Open Subtitles | أنا أعرف كلّ شيء عنك الآن وليس بسبب ليلة أمس |
Şu anda Madara'yı ele geçiren Zetsu'nun annemin üçüncü oğlu olduğu da dahil her şeyi biliyorum. | Open Subtitles | ،أنا أعلم كل شيء الآن ،حتى نوايا المدعو زيتسو الابن الثالث لوالدتي الذي استحوذ على مادارا |
Onların hakkında her şeyi biliyorum. MarJorie bana briç klübünde anlattı. | Open Subtitles | اعرف كل شيء عنهم ، مارجوري اخبرتني خلال لعب البريدج |
Tıp hakkında bilinmesi gereken her şeyi biliyorum. | Open Subtitles | الآن .. أنا أعلم كل شئ يجب أن أعلمه يتعلق بالطب |
Beni seçmelisin çünkü yaptığın her şeyi biliyorum.... ...ve hala seninle olmak istiyorum. | Open Subtitles | لأنّي أعلم كلّ شيء فعلته ومع ذلك لا زلت أرغب أن أكون معك |
her şeyi biliyorum. Reagan'ın politik danışmanlarının bana bilgi verilmeden geçen ay Max'le konuşmaya geldiğini de biliyorum. | Open Subtitles | اعرف كل شئ عنك, فريق ريجان جاء الي هنا الشهر الماضي |
-Sanırım gitsen iyi olacak. -Senin hakkında her şeyi biliyorum Diana. | Open Subtitles | ـ أعتقد أنك بحاجة للخروج (ـ أعرف كل شىء عنكِ (دايانا |
Aslında duymuyorum ama söyleyeceğin her şeyi biliyorum. | Open Subtitles | لا أسمعكِ فعلاً، لكنني أعرف كل ما ستقولين |
Hakkında her şeyi biliyorum. | Open Subtitles | أنا اعرف كل شىء عنه فقد كنت مسؤلة عن الباس نصف المدعووين |
Elektronik aletlerle ilgili her şeyi biliyorum çünkü İngilizce'mi kullanım kılavuzları okuyarak geliştirdim. | Open Subtitles | انا اعرف كل شيئ بخصوص الالكترونيات لإنني تدربت على كتيبات التعليمات باللغة الانجليزية |
İnan bana, küfür ve TV hakkında her şeyi biliyorum. | Open Subtitles | ثقوا بي انا اعلم كل شئ عن القسم والتلفاز |
Şartlı tahliyenden dolayı nerede toplum hizmeti yaptığını...her şeyi biliyorum | Open Subtitles | واعلم اين تذهب من اجل التدرب اعلم كل شيء |
Oyster Swallow Koyu'ndaki her şeyi biliyorum. - Beni karavanına aldığın yerdi. | Open Subtitles | اعلم كل شيئ عن السيارة قرب الخليج حيث اخذتني |