Ve özet olarak Shawshank'daki her adam kendini özgür hissetmişti. | Open Subtitles | و للحظات وجيزة كل رجل فى شاوشانك شعر انه حر |
İnşallah George Bush, Irak'taki her adam, kadın ve çocuğun kanını içer. | Open Subtitles | على جورج بوش ان يشرب دم كل رجل وامرأه وطفل في العراق |
İnşallah George Bush, Irak'taki her adam, kadın ve çocuğun kanını içer. | Open Subtitles | على جورج بوش ان يشرب دم كل رجل وامرأه وطفل في العراق |
her adam yüzünün bu kadar bozulduğunu görebilecek kadar yaşayabilir mi sizce? | Open Subtitles | هل يمكن أن يعيش كل رجل ليرى وجهه على هذه الهيئة المشوهة |
Biliyorum, hissediyorum, öldürdüğüm her adam, beni evimden biraz daha uzaklaştırıyor. | Open Subtitles | لقد عرفت الآن أن كلّ رجل أقتله يبعدنى أكثر من العوده لبيتى |
her adam biraz lüksleşme fırsatını hakeder. | TED | كل رجل يستحق الفرصة للحصول على القليل من الرفاهية |
Güvertedeki her adam denizi gözlüyordu, nöbetler gece gündüz sürüyordu. | Open Subtitles | كل رجل على متن السفينة كان يقوم بالمراقبة والمراقبة كانت دائمة ليلاً ونهاراً |
Bu odada bulunan her adam, senin Texas Polisi olduğuna yemin edecek ve bu son iki yıldır böyle oldu. | Open Subtitles | كل رجل في هذه الغرفة سيقسم أنك عضو في جوالة تكساس وكان منذ العامين الماضيين |
Üniformasına bakmaksızın her adam.. | Open Subtitles | الأن, كل رجل وبغض النظر ان كان اميركيا ام كنديا |
Ordunuzdaki her adam size tapıyor, Majesteleri. | Open Subtitles | كل رجل بذلك الجيش يبجلك، يا صاحب الجلالة |
Tanıştığın her adam için bunu söylüyorsun Roz. Bakalım seni ikinci kez arayacak mı? | Open Subtitles | أنتي تقولين هذا عن كل رجل تقابليه لنرى فقط إذا قام هذا الرجل بلاتصال مجددا |
Tabii. İnan bana, Amerika'daki her adam bundan bir tane isteyecektir. | Open Subtitles | نعم، صدقيني كل رجل في أمريكا سيريد الحصول على واحدة |
Silah arkadasların helikoptere binene dek bölgedeki her adam, çocuk, esek ve katır giriş noktasının tam yerini, saatini ve rüzgârın yönünü biliyor. | Open Subtitles | يصعدون إلى تلك الهيلوكوبتر كل رجل ، ولد ، بطل وبغل في منطقة الحاله الثلاثيه |
Tanıştığın her adam müstakbel kocan olmak zorunda değil. | Open Subtitles | لا يجب على كل رجل تقابلينه أن يكون زوجك المستقبلي |
Dünya üzerindeki her adam kadın ve çocuğu imhayla sonuçlanacak bir planı uyguluyorlar. | Open Subtitles | لقد تم تنفيذ خطة من شأنها أن تؤدي إلى إبادة كل رجل وامرأة وطفل على وجه هذه الأرض |
Bununla birlikte, garanti ederim, her adam öldüğünde karısının dolabında ne bulacağı konusunda endişe duyar. | Open Subtitles | بالرغم من هذا أضمن لكِ أن كل رجل يقلق حيال ما ستجده زوجته في دولابه إن سقط يوماً ما ميتاً |
Şuna inanmalıyım ki o hava üssünün karşısından attığımız her adım kaybettiğimiz, ölen, yaralanan her adam bunların hepsine değdi çünkü amacımız adalet. | Open Subtitles | عليّ أنْ أؤمن.. أنّ كل خطوة عبر ذلك المطار وكل رجلٍ جُرِح، كل رجل خسرته.. |
her adam, ne kadar güçlü olursa olsun kendine bir konuda yalan söyler. | Open Subtitles | كل رجل مهما بلغت قوته يكذب على نفسه حيال أمر |
Sizden bütün Sparta donanmasını istiyorum. Verebileceğiniz her adam ve gemiyi. | Open Subtitles | أريد البحريّة الأسبرطيّة بالكامل، كلّ رجل وسفينة يمكنك توفيرهم. |
İnanıyorum ki, bu çalışma azmine sahip olan her adam gerçekçi olduğu sürece istediği her şeyi elde edebilir. | Open Subtitles | و أعتقد أن أيّ رجل على استعداد للعمل بجد و الجهد لوقت طويل سوف يحقق هدفه طالما أنه واقعي |
Ama her adam nihayetinde kendisi için savaşacak. | Open Subtitles | بمفردهُ و لنفسهِ. |