Her ağaç, her ot sapı, her balık, her böcek ve hatta dizimdeki her cilt parçası, vücudumdaki her hücre, ökaryotik hücre. | Open Subtitles | في كل عُشبة و كل سمكة و كل حشرة و حتى في كل جزء من بشرة ركبتي و كل خلية في جسدي |
Rejenerasyon geçiremeyecek kadar yaralı olsak da vücudumuzdaki her hücre denemeye devam eder. | Open Subtitles | حتى وإن كانت الإصابة تمنعنا من التجدد كل خلية في جسدنا تواصل المحاولة |
Cilt pullanır, saçlar ve tırnaklar uzar, bu tür şeyler olur, fakat vücudunuzdaki her hücre bir noktada yenilenir. | TED | تتقشر البشرة وينمو الشعر والأظافر وهذا النوع من الأمور.. لكن كل خلية في جسمكم تتبدل في نقطة محددة. |
Vücuttaki her hücre içinde kalıtımsal madde (gametlerdeki kromozomlar) yer alıyor | TED | بداخل كل خلية فى أجسامنا توجد بصمتنا الوراثية. |
Yaşayan her hücre her bir proteinini yapmak için dört harfli genetik bir alfabe kullandı. | TED | كل خلية حيّة، كل خلية وُجدت في هذه الحياة، صَنعَت كل بروتيناتها باستخدام أبجديّة وراثيّة تتألف من 4 أحرف. |
Ama vücudunuzdaki her hücre bir noktada yenileniyor. | TED | ولكن كل خلية في جسمكم يتم استبدالها في مرحلة ما. |
Organizmasındaki her hücre, bir veri kaydedicisi. | Open Subtitles | كل خلية في الكائن الحي بأكمله هي مسجل بيانات. |
Tıpkı Senatör'ün oğlu gibi, sevdiğimiz insanlar hastalanır vücudumuzdaki her hücre onu kurtarmak ister. | Open Subtitles | عندما يمرض الأحبة، كإبن السيناتور. و تريد كل خلية من جسدنا مساعدتهم. |
- Vücudundaki her hücre mücadele edip yaşaman için milyonlarca yıllık bir evrim tarafından eğitildi. | Open Subtitles | كل خلية في جسمك تدربت بواسطة أعوام من التطور على المحاربة من أجل البقاء. |
Vücudumdaki her hücre doruğa ulaşıp birisine dokunmak istiyor. | Open Subtitles | ...ببساطة , كل خلية في جسمي تريد أن تخرج من جسمي لتلمس شخص ما |
her hücre şüphesiz canlıdır ve bilince sahiptir. | Open Subtitles | كل خلية في الحقيقة ... حيّة و لدى كل خلية وعيها |
Vücudundaki her hücre süratle yaşlanıyor. | Open Subtitles | كل خلية في جسمها بدأت بالشيخوخة السريعة |
Her atom, her hücre, evrenimizde olan her şeyin diğer evrende kopyası vardır. | Open Subtitles | --كما في إقتران الجزيئات ؟ حتى الذرة , كل خلية كل كينونة في عالمنا |
evrimin gücüne aşık olmuştum ve çok önemli bir şeyi farkettim tek hücreli yaşam formlarında her hücre basitçe bölünür ve o hücrenin bütün genetik enerjisi yavru hücrelere taşınır. | TED | أصحبت مفتوناً بقوة التطور ولاحظت أيضاً أمراً أساسياً للغاية في غالبة أنماط الحياة الحالية في كائنات وحيدة الخلية، كل خلية تنقسم ببساطة وكل الطاقة الجينية في تلك الخلية يتم حملها في كلتا الخليتين الأبناء. |
Solunum cihazına bağlı, tüple beslenir, konuşamaz, göremez, duyamaz hâlde ve sadece hissedebilirken, ona kanser gibi birşey enjekte eder, vücudundaki her hücre acı içinde çığlık atana ve her saniye cehennemde sonsuzluk hissi yaratana kadar ilacın onu çürütüp mahvedişini izlerdim. | TED | سأبقيه على قيد الحياة على جهاز تنفس، على أنبوب تغذية. لا يستطيع التحدث أو الحركة أو السمع أو الرؤية، فقط الإحساس، وسأقوم بعدها بحقنه بمادة مسرطنة فستتفاقم وتسبب له البثور إلى أن تصرخ كل خلية من خلاياه ألماً، إلى أن تصبح كل ثانية خلوداً في الجحيم. |
Vücudundaki her hücre dejenere oluyor. | Open Subtitles | كل خلية في جسمك تتدهور |