Sende Her zaman bir türlü açıklık getiremediğim bir şey vardı. | Open Subtitles | أتعلمين، هناك دائماً شئ مـا بشأنكِ، لـم أتمكن من التعرف عليه. |
Yalvarmaya hazır olanlar için Her zaman bir merhamet şansı vardır. | Open Subtitles | لطالما ظننت أن هناك دائماً فرصة للرحمة لمن ينوي أن يتوسلها |
Her zaman bir model olmak istediğimi biliyordun... ve buna rağmen işi aldın. | Open Subtitles | علمت بأني دائما ما رغبت أن أكون عارضة أزياء وقبلت بالعمل بكل الأحوال |
Bilgisayarcılar Her zaman bir şeyle boğuşur. | Open Subtitles | تقنيون الدعم الفنيّ ، دائماً ما يكون لديهم ما يشغلهم. |
Her zaman bir adamın penisinde bir balık olacak, şef. | Open Subtitles | سيكون هناك دوماً سمكة في قضيب الرجل يا زعيم |
Benim şehrim Her zaman bir yakut gibi parıldar. | Open Subtitles | من مولين روج الى بولونيا و نوتردام يوجد دائما قلب ينبض |
O Her zaman bir kahramandı. Hayatını insanlarını korumak için vermeye hazırdı. | Open Subtitles | لطالما كان بطلاً، مستعداً لبذل حياته لحماية قومه |
Tabii ki, doğada bu kuralların Her zaman bir istisnası vardır. | TED | في الطبيعة، بالطبع هناك دائماً إستثناءات من القاعدة. |
Beyzbolda Her zaman bir kazanan vardır. bu da demek oluyor ki beyzbolda Her zaman bir de kaybeden vardır. | TED | هناك دائماً رابح في البيسبول, وهذا يعني أن هناك دائماً خاسر في البيسبول. |
Derinlerde bir yerde, Her zaman bir tacı kazanma şansı olacağını, siz de ben de biliyoruz. | TED | أنت وأنا نعرف أعمق الأعماق، هناك دائماً فرصة للفوز بالكأس. |
Her zaman bir oda ya da mekan bulup strateji planının tüm parçalardan bir anlam çıkarma işine girişebiliyoruz. | TED | هناك دائماً فرصة، دائمة لتتمكن من فهم كل الأجزاء في الخطة الإستراتيجية |
Orijinallik iyidir, ama neden sınırları zorlayalım? Her zaman bir orta yol vardır. | Open Subtitles | تفرده جيد، لكن لماذا نتطرف بعيداً بطبيعة الحال هناك دائماً حل وسط |
Büyümek probleme bir başka çözümdü, ancak büyüklüğün Her zaman bir bedeli vardır. | TED | النمو كبيراً كان إجابة أخرى، ولكن الحجم دائما ما يأتى بسعر. |
Devlerle dövüşmek Her zaman bir zayiat savaşı olmuştur. | Open Subtitles | . قتال العمالقة دائماً ما يكون معركة إستنزاف |
Bir sürü kişi vardı. Her zaman bir sürü kişi olur. | Open Subtitles | الكثير من الناس هناك دوماً أناس بكلّ الأنحاء |
Her zaman bir kıta unutuluyor, Sahra altı Afrika’nın dini inançları olmadığı varsayılıyor. Hoş, elbette ki var ve vudu çok basit bir şekilde, kölelik döneminde yapılan trajik diaspora zamanında oluşan çok derin dini fikirlerin damıtılmış hali. | TED | يوجد دائما قارة واحدة متروكة على افتراض أن أفريقيا تحت الصحراء الكبرى ليس لديها معتقدات دينية. حسناً، بالطبع لديهم والفودود هو القطارة لهذه الأفكار الدينية المتعمقة جداً والتي جاءت خلال الشتات المأسوي لعصر العبودية. |
Fakat burada neler olduğu Her zaman bir gizem idi çünkü bilim adamları, görmek için ışık tutar tutmaz doğal davranışları değişiyor. | Open Subtitles | للخفاش متدلي الذيل لأكثر من 5000 عام. لكن ما يقدمون عليه هنا لطالما كان لغزاً لإنه حالما يُشعل العلماء النور لرؤيتهم، |
Bunlar Her zaman bir fotograf olarak sonlanan calismalardi ya da burada oldugu gibi bir gravur. | TED | هذه دائما في نهاية المطاف تكون صورة في النهاية ، أو أكثر مثل النقش في هذه الحالة. |
Her zaman bir Comanche iki Apache'yi haklar. | Open Subtitles | دائماً هناك إثنان من الاباتشي لقتل واحد كومانشي. |
'Hewes ve Shayes'de Her zaman bir yerin olacak. | Open Subtitles | سيكون هناك دوما مقعدا لك في شركة هيوز شايس |
Gizliden gizliye, Paul Her zaman bir korkak olduğunu düşünürdü, o geceye dek. | Open Subtitles | في ما بيننا، أظن أن بول كان دائما يظن نفسه جبانا حتى تلك الليلة |
Hayat bana, Her zaman bir seçeneğin olduğunu öğretti. | Open Subtitles | علّمتني الحياة أنّه هنالك خيار على الدوام |
Her zaman bir numara daha vardır. Her zaman başka bir şans daha vardır. | Open Subtitles | دوماً ما توجَد خدعة أخرى، دوماً ما توجَد فرصة أخرى. |
Her zaman bir yedili midir? | Open Subtitles | -هل دومًا تكون سبعة؟ |
Her zaman bir lanet olduğunu kaplan olmak istedim! | Open Subtitles | انت دائما كنت تريد ان تكون مع النمر بدلا منى فى الصوره! |
Her zaman bir sonraki adımı planlar. | Open Subtitles | انها دائما تخطط مسبقا |