Ve şimdi Her zaman olduğu gibi paramız yok Selby. | Open Subtitles | و الآن لم يعد معنا مال لعين كالعادة يا سيلبي |
Her zaman olduğu gibi, duvarın öbür tarafından gelmiş olmalılar. | Open Subtitles | لا بد وأنها جاءت من الجانب الآخر من الحائط، كالعادة |
Yaşam Evi'nin içi Her zaman olduğu gibi kâtipler, rahipler, doktorlar ve öğrenciler sayesinde hareketli. | TED | في الداخل، فإن بيت الحياة يزدحم كالعادة بالنُسّاخ، الكهنة، الأطبّاء، والتلاميذ. |
Her zaman olduğu gibi Asgardlılar, karanlığın kuşatmasına karşı zafer kazanacak. | Open Subtitles | كما هو الحال دائماً الأزجارديين سينتصرون ضدّ حصار الظلام |
Her zaman olduğu gibi. | Open Subtitles | لقد كان دائما. |
Oğlunuza söyleyin, onu yakalayacağız, Her zaman olduğu gibi. | Open Subtitles | أخبري ابنك أننا سنلقي القبض عليه كالمعتاد |
Hayır, baba. Her zaman olduğu gibi sıkıldım. | Open Subtitles | لا ابي , انا فقط اشعر بالملل كما كنت دائماً |
Önemli değil biz Her zaman olduğu gibi onlara yardım edeceğiz. | Open Subtitles | و لكن لا يهمك نحن الرقباء سنراهم كالعادة |
Büyük olasılıkla Her zaman olduğu gibi babamla çalışacağım. | Open Subtitles | في الواقع، للوقت الحالي، قد أعود و أعمل . في ميناء التحميل الخاص بأبي كالعادة |
Ve Her zaman olduğu gibi tekme tokat, seni taşıyacağım ve sonunda, bana teşekkür edeceksin. | Open Subtitles | سأخرجنا من هنا كالعادة وأنا أحملك وأنت تركل وتصرخ |
Fakat işim bittiğinde onu alabilirsin, Her zaman olduğu gibi. | Open Subtitles | لكن يمكنك الحصول عليه حين أنتهي ، كالعادة |
İyi, Her zaman olduğu gibi aşağı katta onlarla ilgilenirsin. | Open Subtitles | حسناً، ربما عليك أن تقابلهم اسفل الدرج كالعادة |
Ve şimdi Her zaman olduğu gibi hiç paramız yok, Selby. | Open Subtitles | و الآن لم يعد معنا مال لعين كالعادة يا سيلبي |
Her zaman olduğu gibi, sen üzerine düşeni yaptın öyle değil mi? | Open Subtitles | لقد أجهدت نفسك فوق طاقتك كالعادة , أليس كذلك؟ |
Her zaman olduğu gibi, Bay Dudley, bayan giyim bölümü emrinizde. | Open Subtitles | كما هو الحال دائماً , سيد دادلي قسم الملابس النسائية تحت تصرفك |
İşkence gibiydi. Tahmin edebileceği üzere Her zaman olduğu gibi işte. | Open Subtitles | لقد كان أمراً مؤلماً وغير مفاجىء كما هو الحال دائماً |
- Her zaman olduğu gibi. | Open Subtitles | لقد كان دائما. |
Her zaman olduğu gibi olağanüstü. | Open Subtitles | ما رأيك في الفطيرة؟ استثنائية، كالمعتاد. |
Her zaman olduğu gibi kötü bir niyetim yoktu. | Open Subtitles | كانت حسنة كما كنت دائماً عندما كنا أطفال |
Her zaman olduğu gibi, bunu da atlatacağım. | Open Subtitles | سأتجاوز هذه المحنة كما أفعل دائما |
Her zaman olduğu gibi. | Open Subtitles | مثل هو دائماً. |
Neyse, ofiste buna baktım, Her zaman olduğu gibi rafta duruyordu, ve neden hiç açmadığımı düşündüm. | TED | والآن ، وكنت أبحث في هذا ، كان في مكتبي ، كما هو الحال دائما على الرف ، وكنت أفكر ، لماذا لم أقم بفتحه؟ |
Her zaman olduğu gibi, tek bildiği yolda ilerledi. | Open Subtitles | وكالعادة تصرّف بالطريقة الوحيدة التي كان يعرفها |
Her zaman olduğu gibi. | Open Subtitles | كدائماً. |
Bazı şeyler Her zaman olduğu gibi kalmıyor. | Open Subtitles | والأشياء لم تكن دائما هكذا |
Her zaman olduğu gibi gecenin bir vakti ilham geldi. | Open Subtitles | لقد وصلت إلي في منتصف الليل كما العادة |
Ülkemiz, Her zaman olduğu gibi bugün de, bireysel özgürlükler kalesi ve sınırsız fırsatlar ülkesi olmaya devam etmeli. | Open Subtitles | يجب أن تظل دولتنا كما كانت دائماً قلعة المبادرة الفردية أرض الفرص غير المحدودة للجميع |
Sadece, Her zaman olduğu gibi, haddini bildirmeliydi. | Open Subtitles | كان بإمكانه أن يوسعه ضرباً كما نفعل دائماً |
Bir çocuğum var, çocuğumuz ve şu anda üst katta, Her zaman olduğu gibi. | Open Subtitles | لدىّ طفل واحد ، طفلنا وهو بالأعلى هُناك ، حيثُ يتواجد دوماً |