Gala gecesine gelmeni istiyorum evlât, her zaman yaptığın gibi. | Open Subtitles | أريدك أن تأتي إلى الافتتاح ياصغيري تماماً كما تفعل دائماً |
her zaman yaptığın gibi kulağıma beni sevdiğini fısıldayıp, öperek beni uyandırmadın. | Open Subtitles | لما لم تهمس في اذني وتقبلني لكي استيقظ كما تفعل دائماً |
Ve parayı her zaman yaptığın gibi aptallık ateşinde küle çevireceksin. | Open Subtitles | وتحوله إلى رماد في لحظة من الحماقة كما تفعل دائماً ... |
Gevşe biraz ve her zaman yaptığın gibi maaşını say. | Open Subtitles | تهرّب من واجباتك وحسب واقبض صكّك كما تفعل دائما |
Yan, planın her zaman yaptığın gibi orada oturup dava çözmek mi? | Open Subtitles | اذا مبدأيا ،، خطتك هي الجلوس فقط هناك تحل الجرائم كعادتك ؟ |
her zaman yaptığın gibi beni... yargılamanı istemedim. | Open Subtitles | لم اكن اريدك ان تحكمي علي كما تفعلين دائما اتعرفين شيئا ؟ |
Şimdi onu masanın gözüne koy, her zaman yaptığın gibi. | Open Subtitles | و الآن ضعيه داخل الدرج، كما تفعلين دائماً |
Bu doğru, her zaman yaptığın gibi pisliğini başkasına temizlet. | Open Subtitles | تماماً، جد شخصاً آخر ليحجب فوضاك كما تفعل دائماً |
- Evet, her zaman yaptığın gibi kaç yine! - Vazo gitti. | Open Subtitles | هذا صحيح ، ابتعد كما تفعل دائماً |
Hatalı çıkarımlara dayansalar dahi her zaman yaptığın gibi kendi fikirlerini söyledin. | Open Subtitles | استمر بطرح الأفكار كما تفعل دائماً |
- Bu hikayenin etrafında dolanıyorsun, her zaman yaptığın gibi herşeyi büküyorsun, ve beni ittin, ve Emma' yı ittin.* | Open Subtitles | إنك تدور حول القصة كلها تحرف كل شيئ كما تفعل دائماً "و لقد دفعتني , و دفعت "إيما |
Evet, her zaman yaptığın gibi gene kendini işin içinden çıkardın. | Open Subtitles | نعم, لقد عزلت نفسك كما تفعل دائماً |
her zaman yaptığın gibi. | Open Subtitles | كما تفعل دائماً |
her zaman yaptığın gibi pisliğini temizlemenin bir yolunu bul. | Open Subtitles | اكتشف كيف ستنظف هذة الفوضى كما تفعل دائما |
her zaman yaptığın gibi pisliğini temizlemenin bir yolunu bul. | Open Subtitles | اكتشف كيف ستنظف هذة الفوضى كما تفعل دائما |
Yapılması gereken şeyi yaptın, her zaman yaptığın gibi. | Open Subtitles | فعلت ما يجب القيام به، تماما كما تفعل دائما. |
Ama her zaman yaptığın gibi gömersin diye düşündüm. | Open Subtitles | ولكنني توقعت أنك تدفنها كعادتك. |
- Evet, işte böyle, her zaman yaptığın gibi yürü git! | Open Subtitles | ها أنت ترحل كعادتك |
her zaman yaptığın gibi. | Open Subtitles | كما تفعلين دائما. |
her zaman yaptığın gibi. | Open Subtitles | كما تفعلين دائماً |
Tamam, hakaret et, her zaman yaptığın gibi. | Open Subtitles | حسناً، يُهينُني، مثلك دائماً تَعمَلُ. |
Onları hayal kırıklığına uğratacaksın her zaman yaptığın gibi, çünkü ikimiz de gerçekten kim olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | ,ستخذلهما, كما تفعل دوماً لأنّ كلانا يعرف من أنتَ في الحقيقة - إخرس - |