"herkesin önünde" - Traduction Turc en Arabe

    • أمام الجميع
        
    • امام الجميع
        
    • علناً
        
    • وأمام الجميع
        
    • أمام الناس
        
    • أمام كل
        
    • في العلن
        
    • أمام العامة
        
    • أمام كُلّ شخصِ
        
    • في مكان عام
        
    • علنا
        
    • علنًا
        
    • على الملأ
        
    • حضور الجميع
        
    • تعترف للجميع
        
    Bu konuyu herkesin önünde açmak istemedim ama şimdi curcunayla karşılaşmanın zamanı geldi. Open Subtitles لم أرد أن أفصح بالأمر أمام الجميع لكن الآن دورك لإخباري بما حدث
    Hayır, herkesin önünde şimdi konuşalım! Benim saklayacak bir şeyim yok, senin? Open Subtitles لا, دعينا نتكلم الآن أمام الجميع فليس لدي شيء لأخفيه, ألديك أنت؟
    herkesin önünde havalı havalı yürütme konusunda rahat değilim açıkçası. Open Subtitles لست متأكد باني مرتاح لأمر القفز مع الكلب أمام الجميع
    herkesin önünde, kardeşinin önünde. Open Subtitles انت تحرجنى امام الجميع انت تجعلنى ابدو سيئا امام اختك
    - Evet. Önce, herkesin önünde utanmazca dans ediyorsun, bütün erkeklerin ...zaaflarını ve günahkar arzularını uyandırıp, kendine baktırıyorsun. Open Subtitles أولاً ترقصى علناً بدون خجل، تستيقظى في كل رجل
    Yanına gidiyor, omzuna dokunuyor ve herifin gözünü çıkarıyor herkesin önünde hem de. Open Subtitles إنها دخلت مباشرةً إلى هناك، وطعنته في الكتف، ورمق عينه هناك أمام الجميع.
    9. sınıfta sana sevgililer günü kartı vermiştim ve onu herkesin önünde yırtmıştın. Open Subtitles لقد أعطيتك بطاقة خاصة بعيد الحب في السنة التاسعة لقد مزقتها أمام الجميع
    On beş dakika önce Binbaşı Warren, herkesin önünde General Smithers'ı vurdu. Open Subtitles منذ خمسين دقيقة الرائد وارن أطلق النار على الجنرال سميذرز أمام الجميع
    herkesin önünde yaptığım acınası konuşmadan sonra gelen acıma oyunu istiyordum. Open Subtitles بالتأكيد ، أردت التصويت بالشفقة بعد خطبة مثيرة للشفقة أمام الجميع
    Ertesi gün de herkesin önünde ona zorla sümüklerini yedirmiştin. Open Subtitles أنت جعلتها تأكل ما خرج من أنفها أمام الجميع
    Bunu, kilisede ayağa kalkıp herkesin önünde söylemeliyim. Open Subtitles يجِب أن أقِفّ فى الكنيسة وأقولها بصوتٍ عالٍ أمام الجميع.
    Banyoya koştum. Neredeyse herkesin önünde kaybediyordum. Open Subtitles لقد ركضت إلى الحمام تقريباً خسرته أمام الجميع
    Yani, herkesin önünde bunu sormak istemem. Open Subtitles أعني، 'السبب أنني لا أريد أن أسأل أمام الجميع
    " Buzdan karlar orospusu" . herkesin önünde. Open Subtitles لقد قال لي بأنني الكلبة الثلجية المتجمدة أمام الجميع
    herkesin önünde aptal durumuna düşürdün beni! Open Subtitles إيميت لاتفعل تجعلينني أضحوكة أمام الجميع
    Beni stadyumda herkesin önünde öldürmek zorunda kalacaksın. Open Subtitles يجب ان تقتلنى فى الصالة امام الجميع هناك سيكون الرعب.
    Bunu herkesin önünde söylemek istemezdim ama sen pis bir Arapsın. Open Subtitles لا استطيع ان اقول ذلك امام الجميع ولكنك فقط احمق
    Hay Allah! herkesin önünde hücresini paramparça etmekle övündü. Open Subtitles انه يقوم بها علناً باتخاذ زنزانته على حدة
    Seni tuhaf bir duruma soktuğumun farkındayım, ama herkesin önünde bunu bilmem gerekiyor. Open Subtitles الآن, أنا أعلم بأن هذا يضعك في موقف قوي ولكن يجب علي أن أعرف الآن, وأمام الجميع
    Tamamen çıldırmış olmalı. herkesin önünde. Open Subtitles إنه بالتأكيد مجنون تماماً . ليرتكب هذا الفعل أمام الناس
    Neler hissettiğimi biliyor musun? herkesin önünde bana bağırdın, nasıl olduğumu biliyor musun? Open Subtitles هل تعلم بم شعرت وأنت تصرخ فى أمام كل هؤلاء الناس؟
    Arabayı herkesin önünde çarpmak istemiyordum ama oldu işte. Open Subtitles لم أكن أريد تحطيم العربة في العلن لكنه حدث , حسنا , لقد حدث
    Yani kötü haber, beni herkesin önünde dövecekler. Open Subtitles إذاً الأخبار السيئة بأنهم سـ يبرحوني ضرباً أمام العامة
    Bir Lodi kutlama gecesinde O beni herkesin önünde istedi. Open Subtitles لذا في ليلة أثناء لودي سَألَ يَدِّي أمام كُلّ شخصِ
    Öp beni. - herkesin önünde mi? Open Subtitles قبلني في مكان عام , أمام كل هؤلاء الأشخاص ؟
    Eğer başarırsan, herkesin önünde halkının hala muhteşem olduğunu söyleyeceğim... Open Subtitles إذا بنيتيه ، سأعترف علنا ان شعبك ما زال عبقريا. لكنّي اشك
    Yaptığını herkesin önünde kabul edersen sadece kulağını koparma nezaketini göstereceğim. Open Subtitles اعترف بدورك علنًا وسأكون طيبًا معك بقطع أُذنك فقط
    Neyse, bugün teneffüste herkesin önünde Anna'dan ayrıldığını ilan etmiş. Open Subtitles على أي حال اليوم سيكون في لانشيارد وسيعلن ذلك على الملأ أمام صديقاتها انه قد أنكسر معها
    Bir kere olsun, herkesin önünde bu ahlaksızı cinayetten tutuklamak isterdim. Open Subtitles فقط بكا سهولة, أتمنى أن أقوم بالقبض عليه متلبس بالجريمة وفى حضور الجميع
    Tek yapman gereken, o toz tanesinde hiç kimsenin yaşamadığını ve benim haklı, senin haksız olduğunu herkesin önünde söylemek. Open Subtitles كل ما عليك فعله هو أن تعترف للجميع بأن ليس هنالك أناس صغار يعيشون على ذرة الغبار تلك أنك كنت مخطئاً و أنا كنت محقة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus