bende bir odun fırınından bahsedildiğini duydum... ama fırında bi insan hiç görmedim. | Open Subtitles | لقد سمعت عن فرن الخشب لكني أبدا لم أرى فرنا للرجل قبل ذلك |
Çok ilginç görünüyor, ama daha önce gümüş meteor taşı hiç görmedim. | Open Subtitles | ذلك يبدو مثيراً جداً، لكني لم أرى صخرة نيزك فضية من قبل |
Onun yanından geçtim ve bir daha hiç görmedim, bitti. | Open Subtitles | لقد ركضت بجواره. لم أره بعدها نهائياً. هذا كل شيء. |
10 farklı eyalette balık avlamama rağmen onu hiç görmedim. | Open Subtitles | أنا لم أراه أبداً و أنا أصطاد فى عشر ولايات |
Sürekli maske takıyorlardı ya da gözümü bağlıyorlardı o yüzden yüzlerini hiç görmedim. | Open Subtitles | لقد كانوا يلبسون اقنعه دائماً او يعصمون عيناي لذا لم ارى اي منهم |
Kamyon hakkında tek kelime etmeyeceğim ve ikinizi de hiç görmedim diyeceğim ha? | Open Subtitles | ..وألا أقول أي شيء عن الشاحنة.. و أني لم أر أي منكما؟ .. |
Ne yazık ki böyle birşeyi daha önce hiç görmedim. | Open Subtitles | للأسف هذه واحدة من الحالات التي لم أرها من قبل |
Çünkü gençlerin portre galerisine gitmek için gerçekten heyecanlandığını hiç görmedim. | TED | لأنني حتى الآن لم أرَ أطفالاً صغار يتحمّسون للذهاب إلى معرض لوحات. |
Annen rutubet hakkında haklıydı. Böyle bir şeyi hiç görmedim. | Open Subtitles | أمك كانت محقة بشأن المكب لم أرى بحياتي مثل هذه |
Ben hiç görmedim böyle kötü beyaz millet, Sadece sefil. | Open Subtitles | لم أرى أبدا مثل هؤلاء الفقراء البيض , فقط البوئس |
Çünkü bu adamı daha önce hiç görmedim. Bir kez bile. | Open Subtitles | لأني لم أرى هذا الشخص من قبل في حياتي، ولا مرة؟ |
Bir tür biyolojik silahsa böyle bir şeyi daha önce hiç görmedim. | Open Subtitles | إذا كان سلاحاً بيولوجياً فأنا لم أرى أى شيء مثله من قبل |
Ben denizi hiç görmedim... ama nehir kenarında denizcileri konuşurken duydum. | Open Subtitles | أنا لم أرى البحر أبداً لكنى سمعت البحارة يتحدثون عنه |
Baban hakkında sana hiç bir şey söyleyemem çünkü onu hayatımda hiç görmedim. | Open Subtitles | لا استطيع ان اخبرك بأى شئ عن ابيك لأننى لم أره مطلقا |
Hayır efendim. Burada değil. Son seferden beri hiç görmedim. | Open Subtitles | لا يا سيدى ، إنه ليس هنا ، إننى لم أره منذ المرة الأخيرة التى تتذكرها |
Söyledim sana. Sadece 1 saat önce geldim. Onu hiç görmedim. | Open Subtitles | لقد قلت لك إننى قد جئت منذ ساعة فقط . إننى لم أراه |
- Senden öğrenmeyi düşünmüştük. - Thursby'yi ölü ya da diri hiç görmedim. | Open Subtitles | فكرنا انك يمكنك ان تُخبرنا بهذا, انا لم ارى ثورزبى ابدا لا حيا و لا ميتا. |
Son kez söylüyorum, bu mektupları hayatım boyunca hiç görmedim. | Open Subtitles | لاخر مرة لم أر في حياتي هذه السائل من قبل |
Kiliseyi salladığını görmüştüm ama böyle bir şey hiç görmedim. | Open Subtitles | رأيتها تزلزل الكنيسة، لكنّي لم أرها تزلزل بهذه القوّة قبلًا. |
Ben bu insanları hayatımda daha önce hiç görmedim ve şimdi gidiyorlar. | Open Subtitles | لم أرَ هؤلاء الناس من قبل، وإنهم يغادرون. |
-Yalan söylüyorsun. -Onu hiç görmedim. | Open Subtitles | لا انت تكدب لم أراها من قبل، أُقسم أننى لم أراها |
Ben... ben seni hiç görmedim. Salı ve perşembeleri gidiyorum. | Open Subtitles | ـ لم أرك هناك من قبل ـ أذهب الثلاثاء والخميس |
Bir sabah uyandım, annem ağlıyordu. Onu bir daha hiç görmedim. | Open Subtitles | استيقضت يوما ما ووجدت امي تبكي لم اره من بعد ذلك |
Ben sadece dinleyebileceğim kuytu bir yerdeydim. Adamı hiç görmedim. | Open Subtitles | لقد كنت فى مكان يمكننى الأستماع فيه فقط, انا لم اراه |
Daha önce nefesimi kesecek kadar yakışıklı birini hiç görmedim | Open Subtitles | أنا أبداً مَا رَأيتُ أي حاجة جميلة جداً هو سيُذهلُي |
Biliyor musun, Baba III'ü hiç görmedim. | Open Subtitles | لم أشاهد يمواً الجزء الثالث من فيلم العراب |
Bir daha hiç görmedim. Her sabah kontrol ediyorum. | Open Subtitles | حسنا, لم أشاهده هناك مرة أخرى كنت أتحقق كل صباح |
Bu çok saçma. Buraya geldiğimizden beri senin tehlikeli bir şey yaptığını hiç görmedim. | Open Subtitles | هذا مضحك لم أراك تفعل شيء خطر منذ أتينا هنا |