İnsanlar korkuyor. Böyle bir şey burada daha önce hiç olmamıştı. | Open Subtitles | الناس خائفون، لم يحدث أي شئ كهذا مطلقاً هنا من قبل |
Bu tarihi birşey. Bu şimdiye kadar tarihte hiç olmamıştı. | TED | يعتبر هذا حدث تاريخي ، لم يحدث من قبل في التاريخ |
Fakat güneydeki iki adamızın yarısı dalgalar altında kaldı Böyle birşey daha önce hiç olmamıştı. Bu yeni bir durum. | TED | وفي أقصى جزيرتين من جزرنا بالجنوب، كانت لدينا أمواج أتت على نصف الجزيرة، وهذا لم يحدث قط من قبل. |
Bak, hayata dönen bir hastam hiç olmamıştı. | Open Subtitles | أنظر أنا لم يكن لدي مريضاً رجع إلى الحياة أبداً من قبل |
Cindy, şu arkadaşlık olayını düşünüyordum da bana bu kadar ilgi gösteren arkadaşım hiç olmamıştı. | Open Subtitles | كنت أفكر فى صداقتنا لم أحظى قط بصديق يحبنى مثلك |
Bu daha önce hiç olmamıştı yoksa bugün uğursuz bişeylermi olacak | Open Subtitles | هذا لم يحدث أبداً من قبل أتمنى ألا يكون هذا نذير شؤم لما سيحدث في هذا اليوم |
- Bu daha önce hiç olmamıştı. | Open Subtitles | هذا لم يحدث قطّ مسبقاً |
İki tane idiler, ve bu daha önce hiç olmamıştı çünkü insan-yiyiciler hep yalnızdılar. | Open Subtitles | كانا اسدين وهو امر لم يحدث من قبل لان اكلى البشر يصيدون بمفردهم |
"Kustu ve yere yığıldı" ha? Bu daha önce hiç olmamıştı. | Open Subtitles | لقد تقيأت وانكمشت على نفسها لم يحدث هذا من قبل |
Maia'nın imgelemi karanlıkta bitti. Daha önce bu hiç olmamıştı. | Open Subtitles | رؤيه مايا انتهت فى الظلام هذا لم يحدث ابدا من قبل |
Beni engelleyen bir şey var. Daha önce böyle bir şey hiç olmamıştı! | Open Subtitles | هناك شئ ما يعيقني لم يحدث هذا معي من قبل |
Tokmak tuttuğum bunca yılda böyle bir şey hiç olmamıştı. | Open Subtitles | لم يحدث هذا معي قط طوال السنوات التي قضيتها في تنظيم جلسات المزاد |
dokunulmazların yaptığı yemekten yedin ki böyle bir şey daha önce hiç olmamıştı. | TED | لقد اكلت طعاماً مطبوخاً من المنبوذين ، الذي لم يحدث أبداً في ذاكرتنا ". |
Kariyerimde hiç olmamıştı. | Open Subtitles | لم يحدث أبداً فى حياتى المهنية |
Senatörken böyle bir şey hiç olmamıştı. | Open Subtitles | لم يحدث هذا أبداً عندما كنت سيناتوراً |
Biliyor musun, bu daha önce bana hiç olmamıştı. | Open Subtitles | تعلمين، لم يحدث لي أمر كهذا أبدا |
- Çok üzgünüm. Bu hiç olmamıştı. | Open Subtitles | اسف جدا لم يحدث هذا من قبل يا سيدتى |
Böyle bir şey daha önce hiç olmamıştı. | Open Subtitles | صدقونى, هذا لم يحدث أبداً من قبل |
İlk erkeğin söylediği hiç olmamıştı. | Open Subtitles | لم يكن لدي رجل أنا أحب أقول لأول مرة. |
Benim için birine öldürücü bakış atan bir ağabeyim hiç olmamıştı. | Open Subtitles | لم أحظى من قبل بأخ أكبر مني ليرمق أحداً يزعجني بعين قاتله |
Bu daha önce hiç olmamıştı. | Open Subtitles | هذا لم يحدث قطّ , مسبقاً . |