hiçbir anlamı yok. Uslanmış görünmemek için domuz gibi mi davranıyorsun? | Open Subtitles | اسمعي , هذا كلام غرف تغيير الثياب لا يعني أي شيء |
Eğer doğru anladıysam efendim... bu beyannamenin... hiçbir anlamı yok. | Open Subtitles | إذا فهمت هذا بشكل صحيح يا سيدي يمكن اعتبار أنه لا يعني شيئاً |
- hiçbir anlamı yok. - Resmen çöp lan bu! | Open Subtitles | أنها لا تعني شيئاً - كلامٌ تافه بلا فائدة - |
Sen de sevsen de sevmesen de bu ismin artık hiçbir anlamı yok. | Open Subtitles | سواء أحببت هذا أم لا فهذا الأسم لا يعني شيئا بعد الآن |
Hayır, şifreleri ve 6 güvenlik sorusunun cevabı olmadan hesap numaralarının hiçbir anlamı yok. | Open Subtitles | كلا، أرقام الحساب لا تساوي شيئاً بدون كلمات مرورها - وبدون الإجابة على أسئلة الأمان الـ6 |
Sizdeki mektupların hiçbir anlamı yok, senle ben, her ikimiz de bunu biliyoruz. | Open Subtitles | تلك الخطابات لا تعني شيئا انت وانا كلانا نعرف ذلك |
Bunun hiçbir anlamı yok. | Open Subtitles | هذا لا يعني شيئًا. |
Burada oturmuş o adrenalin meraklılarını savunuyorsun ki bunun gözümüzde hiçbir anlamı yok. | Open Subtitles | أنت هنا توفير الأدرينالين لمدمنين وهذا تماماً لا يعني أي شيء لهذا القسم |
Ama hiçbir anlamı yok, çünkü bizi adama götürmüyor. | Open Subtitles | لكن لا يعني أي شيء لعين لأنه مازال لا يدلنا على الشخص المطلوب |
Ama bana inanmazsan bunun hiçbir anlamı yok. | Open Subtitles | ولكن كل هذا لا يعني أي شيء إذا كنت لا تصدقيني |
İstediğini söyleyebilirsin, hiçbir anlamı yok, ispatlaman gerek. | Open Subtitles | بوسعكَ قول ما يحلو لك . فهذا لا يعني شيئاً لأنكَ لا تملك دليلاً على ذلك |
Katılmamam, bu kadar gayretli ve hiddetli bir şekilde karşı çıkmamın senin için hiçbir anlamı yok mu? | Open Subtitles | إن إعتراضى الشديد معك ومعظم المعارضين بقوة لا يعني شيئاً بالنسبة لك ؟ |
O sadece bir ayakkabı, başka hiçbir anlamı yok. | Open Subtitles | إنّه مجرّد حذاء، لا يعني شيئاً |
Bu bir deyim. Bence bunun hiçbir anlamı yok. | Open Subtitles | هذه عبارة، لا تعني شيئاً ليس بالنسبة لي |
hiçbir anlamı yok. Shawn, hadi gidelim | Open Subtitles | إنها لا تعني شيئاً , شون , دعنا نذهب |
O aptal bir insan, benim için hiçbir anlamı yok. | Open Subtitles | انه إنسان غبي لا يعني شيئا بالنسبة لي |
Bunun hiçbir anlamı yok. | Open Subtitles | حسنا، ذلك لا يعني شيئا |
Lancelot olmadan bu Masanın hiçbir anlamı yok. | Open Subtitles | بدون (لينسولينت), هذه الطاولة لا تساوي شيئاً |
Kızımı ilgilendiren hiçbir şey kalmadı. Mektupların hiçbir anlamı yok. | Open Subtitles | هذا لا شأن له بابنتي الخطابات لا تعني شيئا |
hiçbir anlamı yok, gerçekten. | Open Subtitles | هذا لا يعني شيئًا, أنت تعلم. |
İhtiyacın yok. hiçbir anlamı yok tıbbi açıdan. | Open Subtitles | أنت لا تحتاجها إنها لن تحدث أي فرق.. |
hiçbir anlamı yok. | Open Subtitles | الامر غير منطقى |
Bunun hiçbir anlamı yok. | Open Subtitles | هذا غير منطقيّ. |
hiçbir anlamı yok. | Open Subtitles | إنها لا تعني أي شئ. |
Bu listenin hiçbir anlamı yok. Sadece dinleyici istekleri. | Open Subtitles | انها لا تعني اي شيء انها فقط قائمه من الطلبات |
Utangaç olmanın hiçbir anlamı yok bebeğim. Evindesin. | Open Subtitles | لا فائدة من الخجل عزيزتي, انتي في دياركِ |
Benim durumumda bayım, bu sorunun hiçbir anlamı yok. | Open Subtitles | في حالتي، يا سيدي، السؤال لا معنى له أبدا |
Eğer kalbimi izleyemeyeceksem bir devleti yönetmenin hiçbir anlamı yok. | Open Subtitles | لا جدوى من تنصيبي رئيس للدولة إذا كان يعني أني لا أستطيع أن اتبع قلبي |