Bu haberde kendisi birinci ağızdan Hindistan'da yaşadığı cinsel tacizi anlatıyordu. | TED | وفي تقريرها، قصت باكورة حديثها عن مواجهتها للتحرش الجنسي في الهند. |
Çin'in bir uzantısı, Afrika'nın bir genişletmesi, Hindistan'da bir paradigma kayması. | TED | بل باستمرار الزيادة السكانية في الصين وإفريقيا والتغير النوعي في الهند. |
Bu konuyu derinlemesine araştırdım, kalbi anlamak için okuyabildiğim kadar okudum, araştırmacılarla tanıştım ve Hindistan'da birçok laboratuvarda çalıştım. | TED | قد استقصيت هذه القضية أكثر وقرأت كل ما بوسعي قراءته لفهم القلب، وقابلت باحثين وعملت في مختبرات في الهند. |
kullanıcıdan kullanıcıya çözüm..." anlıyorsunuz. Sanırım bu beyler Hindistan'da kafalarına kulaklıklarını takmış dinliyorlar. | TED | اعتقد ان اؤلئك الموظفين في الهند يضعون سماعات الراس, تعلمون ما اعني, ويستمعون. |
Sadece Hindistan'da, ben ve 150,000 dostum kapı kapı aynı resimle dolaştık. Bir milyardan fazla evi telefonla aradık. | TED | في الهند وحدها، أصدقائي المقربين وعددهم 150 ألف وأنا ذهبنا باب لباب مع نفس الصورة لكل بيت في الهند. |
Araştırdık, araştırdık ve Hindistan'da bulunan tüm çiçek hastalıklarını bulduk. | TED | لذا، بحثنا وبحثنا، وعثرنا على كل حالة جدري في الهند. |
Hindistan'da yoktu. Şu anda en az yarım milyon aktif kuruluş var. | TED | لا توجد في الهند. هناك الآن على الأقل نصف مليون منظمة ناشطة. |
Hayır, yalan söylemiyorum. Jörgen çoğu kez onu Hindistan'da bulmaya çalıştı. | Open Subtitles | لست أكذب، حاول يورغين الوصول إليه في الهند لأكثر من مرة |
Hindistan'da olanlar iş adamları için büyük önem ve etkiye sahip. | Open Subtitles | و لكن ما يحدث في الهند هو شأن الرجال ذوي النفوذ |
Baksana, düşündüm de Hindistan'da da çok iyi araştırma tesisleri var. | Open Subtitles | :اتعلمين , لقد كنت أفكر هناك منشآت بحوث رائعة في الهند |
Seni temin ederim ki, bu kalitedeki silahı bütün Hindistan'da bulamazsın. | Open Subtitles | أضمن لك انك لن ترى كنوعيـة هذه الأسلحة في الهند كلها |
Şu anda birkaç faaliyet içerisindeyim, eğitim hareketi yetersiz hizmet almış çocukların, ki bu binlerce -- Hindistan'da her şey binlerce. | TED | أنا حاليا مهتمة بالحركات ، حركات التربية والتعليم للأطفال الغير مخدومين ، وهم بالآلاف -- كل شيء بآلاف هنا في الهند. |
Hindistan'da bunu yapmak mümkün değildi. | TED | في الهند على سبيل المثال كان من المستحيل اللصق. |
Sabah işe gelip Hindistan'da bir hastane kurmaya karar veren üç adamla çalışıyorsunuz. | TED | أقصد، أنت تأتي إلى العمل في الصباح الباكر، و أنت تعمل مع ثلاث أشخاص يقررون فجأة بناء مستشفى في الهند. |
Bu Ladakh, Hindistan'da, Himalaya'larda bir rasathane. | TED | هذا مرصد في جبال الهيمالايا، في لاداخ في الهند. |
Hindistan'da, yeni doğanlara ad koymada, çok eski bir gelenek vardır. Doğum anında takımyıldızların bulunduğu konuma ve burçlara göre ad verilir. | TED | واتضح أن في الهند هناك تقليد طويل عن اسماء مستسقاة من الابراج وتشكيلات النجوم تبعاً لوقت الولادة. |
Ancak Hindistan'da bunu yapamazsınız, çünkü halkın dediğini dinlemek zorundasınız. | TED | في حين أنه في الهند, لا يمكن حدوث ذلك, لأنه يتعين عليك الإستماع لصوت الشعب. |
Hindistan'da kişi başına gelirin altıda biri Mumbai'den geliyor. | TED | سدس الناتج المحلي الإجمالي في الهند يأتي من بومباي |
Hindistan'da çok elitist, züppece pahalı bir eğitim aldım, ve bu beni neredeyse mahvetti. | TED | لقد تلقيت تعليم نخبوي ومتعالِ ومكلف في الهند وهذا كاد أن يحطمني |
Bu yüzden Yalınayaklar Koleji Hindistan'da bir master ya da doktora dereceniz varsa kabul edilmeyeceğiniz tek kolejdir. | TED | ولذلك هي الكلية الوحيدة في الهند حيث إذا كنت تمتلك شهادة الدكتوراه أو الماجستير فأنت غير مؤهل للعمل بها |