Sen yemek pişirirken hislerine güvenirsin, tad alma hücrelerine değil. | Open Subtitles | أنت تعتمدّ على مشاعرك عندما تطبُخ، لا براعم تذوقك |
Sanat, düşünce ve hislerine bir pencere olur. | Open Subtitles | الفن يمكن أن يعطيك نافذة للتعبير عن أفكارك و مشاعرك |
Zaman geçtikçe hislerine güvenmeyi öğreneceksin. | Open Subtitles | مع الوقت ، ستتعلم الوثوق بمشاعرك |
hislerine önem ver elbette canım fakat hassasiyetin asla, başkalarının işine karışmalarına müsaade etmesin. | Open Subtitles | يجب إحترام مشاعركِ يا عزيزتي لكن لا تسمحي للرقة أبداً تكون حداً للقليل من التطفل |
- Çok şaşırtıcı. - hislerine neden hakim olamadı, anlamış değilim. | Open Subtitles | أنا لا أعلم لماذا لم يستطيع التحكم في مشاعره |
Bazen hislerine güvenir ve atlarsın. | Open Subtitles | أحيانا عليك فقط أن تثقي بمشاعركِ وتقفزي. |
Yani hislerine kızından daha fazla mı güveniyorsun? | Open Subtitles | إذاً فأنتَ تثق بحدسك أكثر من ابنتك؟ |
Bunu yapmanın tek sebebi bana karşı olan hislerine söz geçirememen. | Open Subtitles | تفعل هذا لأنه لا يمكنك التغلب على مشاعرك تجاهي |
Sıcak ve puslu dolambaç hislerine bağ kuracak başka birini bul. | Open Subtitles | إنّما يتعيّن إيجاد أحد يستقطب مشاعرك الدافئة لذلك المنعطف. |
Kendi hislerine karşı nerdeyse körsün onları bir yara izinin açtığı kızarıklık kadar bile gösteremiyorsun. | Open Subtitles | أنت شبه أعمى حيال مشاعرك الحقيقية أنت تعجز عن التعبير عنها بقدر ما تعجز ندبة عن التورد خجلاً |
Gigi hakkındaki hislerine biraz daha saygılı olmalıydım. | Open Subtitles | كان يجب أن أهتم بخصوص مشاعرك تجاة جيجي |
- Bu kıza karşı olan hislerine engel olamadığını çok net anlattın. - Hayır! | Open Subtitles | لقد جعلت الأمر واضحاً لي بأنك لا- يمكنك السيطرة على مشاعرك نحو هذه الفتاة لا- |
"Luke, hislerine güven!" | Open Subtitles | لوك, ثق بمشاعرك |
* Nasıl anlayacağım * * Güvenme hislerine * | Open Subtitles | * كيف سأعرف؟ * * لا تثق بمشاعرك * |
Gücün hislerine bağlı. | Open Subtitles | {\pos(190,230)}،قواك مرتبطة بمشاعرك |
Peter'a olan hislerine gelince zamanın iyileştiremeyeceği yara yoktur. Evet. | Open Subtitles | و بخصوص مشاعركِ تجاه (بيتر)، فكلّ الجراح تشفى مع الوقت. |
O yüzden düşündüm ki benim evime gidip pijamalarımızı giyeriz, ve oturup gerçek hislerine inene kadar, bu Burke olayını konuşuruz sadece. | Open Subtitles | لذا أفكر بان نعود إلى منزلي نرتديملابسالنوم, و نجلس للتحدث عن مسألة (بروك) كلها عليّ أن اتعرف على مشاعركِ |
Bu hislerine kızamam tabii ki. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أغضب من مشاعركِ |
Fakat tıpkı bir köpeğin kuyruğunu sallaması gibi Argyle'ın ayakları gerçek hislerine ihanet etti. | Open Subtitles | ولكنّ مثل الكلب الذي يقوم بتحريك ذيله نقر أقدامه على الأرض قد كشف عن مشاعره الحقيقية |
Bu kadar ileri gitmesine ben göz yumdum. Özellikle de bana karşı hislerine. Söylediklerini duymalıydın. | Open Subtitles | لقد تركته يأخذ الأمور لأبعد مدي وخاصة مشاعره نحوي |
- Bana güvenmiyorsan hislerine güven. | Open Subtitles | إذا لا تثقي بي ثقي بمشاعركِ |
hislerine güvenmelisin. | Open Subtitles | عليك أن تثق بحدسك |
Düzgün bir eğitimle hislerine ve duygularına ulaşabilirsin. | Open Subtitles | مع التدريب المناسب ستكون قادر على الولوج لمشاعرهم |
İyi de, cinayet soruşturmasını senin örümcek hislerine dayanarak yürütemem. | Open Subtitles | حسناً ، لا أستطيع بناء تحقيق كامل في جريمة قتل ، بناءً على حواسك السريعة لمَ لا؟ |