Onu bir kere öpünce, hayatın boyunca hatunlarla birlikteymişsin gibi hissedeceksin. | Open Subtitles | أوّل ماتقبّلها, ستشعر وكأنك كنت تفعل ذلك مع بنات طيلة الوقت |
Daha fazla para kazanıp sorumluluk alacak ve kendini iyi hissedeceksin. | Open Subtitles | أموال أكثر، مسؤولية أكبر، ستشعر بالرضى عن نفسك سأقرضك إن شئت |
Çok güzel. Şimdi yavaş yavaş yukarıya doğru çevir. Mandalların yerlerine girdiklerini hissedeceksin. | Open Subtitles | جيد ، جيد ، ولآن حركة بسيطة للأعلى ستشعرين بالمحبس يعود إلى مكانه |
hissedeceksin, biraz zaman alabilir. Şimdilik, sadece yat. | Open Subtitles | ستشعرين ربما يتطلب بعض الوقت ليبدأ مفعوله |
Ne kadar çok eğlenirsen eğlen, kendini yabancı hissedeceksin, bu dili özleyeceksin, bu sokakları, bu kokuları, bütün bu çarşıyı özleyeceksin. | Open Subtitles | و حتى لو كنت تستمتع بذلك سوف تشعر بالغربة، سوف تفتقد هذه اللغة هذه الشوارع، هذه الروائح ، هذه الفوضى كلها |
Bir sıkıntı hissedeceksin. Beşten geriye doğru sayana kadar bitmiş olacak. | Open Subtitles | سوف تشعرين بقرصة, عدى من خمسة حتى الأول و سنكون إنتهينا |
Ona ne kadar erken anlatırsan, her şey hakkında o kadar iyi hissedeceksin. | Open Subtitles | كلما تكلمت معها فى أقرب وقت, كلما كان شعورك جيدا تجاه كل الأشياء. |
Tatlım, bence biraz yürüyüşe çıktıktan sonra daha iyi hissedeceksin. | Open Subtitles | حبيبي، أعتقد أنت ستشعر بالتحسن بعد أن نأخذ نتمشى قليلا |
Pelant da diğerleri gibi bu cinayetten paçayı kurtarırsa ne hissedeceksin? | Open Subtitles | و كيف ستشعر عندما يمضى مبتعداً عن هذه الجريمة مثل البقية؟ |
Odan, oyunların ve oyuncakların var ve çok yakında evin gibi hissedeceksin. | Open Subtitles | انت تبلى حسناً هنا لديك غرفتك والعابك وقريباً جدا ستشعر انك بالمنزل |
Sadece düşünüyordum ki, er... bundan böyle sen yapayalnız bir adam olacaksın ve belki de içindeki şeyleri dışarı atarsan, daha iyi hissedeceksin. | Open Subtitles | ستكون وحيدا تماما من الآن فصاعدا وربما ستشعر افضل ان اخرجت بعض الأشياء من صدرك |
Dinle, eve gidip iyi bir uyku çekmeni istiyorum sabah kendini % 100 daha iyi hissedeceksin. | Open Subtitles | إسمعْ، أُريدُك أَنْ تَذْهبَ إلى البيت وأحصل على قسط من النوم الهانئ وفي الصباحِ ستشعر بتحسن مائة بالمائة |
Nedenini öğrendiğinde aptal gibi hissedeceksin, önce anla! | Open Subtitles | أعتقد أنك ستشعر بالحماقة حين تعرف لماذا كانت بصحبته ؟ |
Gençken mutlu olabilirsin ama yaşlandıkça kendini yalnız hissedeceksin. | Open Subtitles | قد تكوني سعيدة بما انك لاتزالي شابة ولكن بمجرد ان تكبري ستشعرين بالوحدة |
Biraz uyumaya çalış. Kendini daha iyi hissedeceksin. | Open Subtitles | حاولى الحصول على بعض الراحة ستشعرين بتحسن |
Ufak bir acı, belki boyun bölgesinde biraz rahatsızlık hissedeceksin. | Open Subtitles | ستشعرين فقط بقرصة وربما بعض المداعبة حول رقبتك |
Tamam, şimdi, kısa bir süre sonra belirgin bir baskı hissedeceksin, tamam mı, ve bu baskının farkında olmanı istiyorum. | TED | والآن سوف تشعر بضغط معين خلال ثوانٍ وأريدك أن تنبته جيداً إلى هذا الإحساس |
O zaman senin doğanda olanı yap... o çocuk kollarındayken hissettiğini hissedeceksin. | Open Subtitles | أذن أفعل ما تمليه عليك طبيعتك وسوف تشعر بما شعرت به وانت تضع الطفلة بين ذراعيك |
O zaman senin doğanda olanı yap... o çocuk kollarındayken hissettiğini hissedeceksin. | Open Subtitles | أذن أفعل ما تمليه عليك طبيعتك وسوف تشعر بما شعرت به وانت تضع الطفلة بين ذراعيك |
Birisi için iyi bir şey yaparak kendini iyi hissedeceksin. | Open Subtitles | سوف تشعرين بتحسن إن فعلتِ أمراً لطيفاً لشخص ٍ ما |
Kısa bir süre sonra belirgin bir duygu hissedeceksin, tamam, ve bunu hissettiğin zaman, cam parçasını şişenin içine bırakmanı istiyorum. | TED | خلال لحظات، سوف تشعرين بإحساس معين وعندما تشعرين به أسقطي كسرة الزجاج داخل الزجاجة |
Peki hasta hasta gelince nasıl hissedeceksin? | Open Subtitles | ماذا سيكون شعورك حينما تأتي إليكِ وهي مريضة؟ |
Şundan biraz iç, kendini çok daha iyi hissedeceksin. | Open Subtitles | إشربي قليلا من هذا وسوف تشعري بتحسن كبير |
Anüsünün içinde şiddetli bir baskı hissedeceksin. | Open Subtitles | سوف تحس بضغط شديد على عضوك الذكري |
İki saniyeliğine garip hissedeceksin, iki gün hıçkırık çekmekten iyidir. | Open Subtitles | سيشعرك هذا بالغرابة لثانيتين لكن هذا أفضل من الفهاق ليومين |
Şimdi şuranda bir batma hissedeceksin. Kıpırdama. | Open Subtitles | الآن أنت ستشعري بعود صغير هنا لا تتحرّكي |
Yarın, bu dehşet verici ortamdan uzakta olacaksın ve kendini daha farklı hissedeceksin. | Open Subtitles | غدا ستكون بعيداً جدا عن هذا .المناخ المريع, وستشعر بالاختلاف |
Bu konuyu bugün açtığın için kendini aptal gibi hissedeceksin. | Open Subtitles | حضر نفسك لتشعر أنك مغفل حقيقي بتحدثك عن هذا اليوم. |
Oh, hadi ama. Trafiğe çıkalım... Daha iyi hissedeceksin. | Open Subtitles | لا تحزن , إذهب و اعمل في تحريك السير و ستتحسن |
Kendini çok daha iyi hissedeceksin. | Open Subtitles | سوف نذهب لنشعر بالجحيم لقدر أفضل |
Sen de ensenden yukarı doğru, acayip bir karıncalanma hissedeceksin. | Open Subtitles | و تشعرّ بوخزة غريبة في الجزء الخلفي من رقبتِك |
Kıçının altında bişey hissedeceksin. Orda bir... anahtar var. | Open Subtitles | سيكون تحت مؤخرتك مُفتاح لخزانة تحتوي على حصتك نصف مليون، |