"hissedecektir" - Traduction Turc en Arabe

    • سيشعر
        
    • ستشعر
        
    • سيجعلها تشعر
        
    Ve eğer bir ikinci dünya savaşı gazisinin sinir ucuna dokunsam, kaybettiği kolunu hissedecektir. TED وإذا لمست نهاية ذلك العصب لدى جندي من الحرب العالمية الثانية ، سيشعر بلمس يده المفقودة.
    Ama grup evinde yalnızlık hissedecektir. Open Subtitles سنأخذه , ولكنه سيشعر بجفوة في المنزل الجماعي
    Papaz böyle yapmıştı belki senin günahkar olduğunu da hissedecektir. Open Subtitles لو بذل البابا قليلا من العمل، فربّما سيشعر بالذّنب
    Kadın onu terkederse bundan dolayı kendini o kadar kötü hissedecektir ki... sinir krizi geçirip, kafayı üşütecektir. Open Subtitles إذا تركته ، فإنها ستشعر بالسوء حيال ذلك حتى أنها ستصاب بإنهيار عصبى و تصاب بالجنون
    Kendini bu gece biraz üzgün ve kızgın hissedecektir. Open Subtitles ستشعر بقليل من الحزن هذه الليلة، و ببعض الغضب.
    Oğlunun bir Trag olduğunu öğrendiğinde nasıl hissedecektir sence? Open Subtitles كيف تعتقد بأن هذا سيجعلها تشعر معرفة أن أبنها من التراكز ؟
    Bu kadar çok bira içmezse kendini daha iyi hissedecektir. Open Subtitles كان سيشعر بتحسن لو لم يتناول الكثير من الجعه
    Fakülte'deki danışmanının odasında gerçekleşecek ki orada kendisini güvende ve muteber hissedecektir. Open Subtitles سوف نتخذ مكانًا في كلّية الطبّ، في مكتب أستاذه المشرف حيث نظنّ أنّه سيشعر بالأمان والاحترام
    Erkeğin sperm sayısı sıfır çıkarsa partneriyle birlikte doğum kontrolüne itimat ederek çok rahat hissedecektir. TED إذا كان عدد الحيوانات المنوية لدى الرجل هو 0، سيشعر الرجل وشريكته بالراحة التامة للاعتماد على وسيلة منع الحمل الخاصة به.
    Birkaç banka soyduktan sonra, kendini daha iyi hissedecektir. Open Subtitles سيشعر أفضل .عندما يسرق بنكين
    Sorun yok, kendini daha iyi hissedecektir. Open Subtitles لا عليكي سيشعر بتحسن
    Tedaviden sonra kendini çok daha iyi hissedecektir. Open Subtitles سيشعر بتحسن بعد معالجته
    Ama öfkemi kesinlikle hissedecektir. Open Subtitles ولكنه بالتأكيد سيشعر بغضبي
    Birisi bunu hissedecektir. Open Subtitles شخص ما سيشعر بذلك
    O güçlü biri. Onu öldüreni bulunca, daha iyi hissedecektir. Open Subtitles إنها مُحطمة لكنها ستشعر بتحسن عندما تكتشف من قتله
    Pek bir şey hissetmiyor olabilir ama sabaha bunu hissedecektir. Open Subtitles ربّما لا تشعر بالكثير الآن لكنّها ستشعر بكلّ شيء صباحًا ما الخطّة إذًا؟
    Bir noktada bu bağı hissedecektir. Open Subtitles في مرحلة ما ستشعر بالصلة بينكما
    Titreşimi hissedecektir. Open Subtitles ستشعر بأحاسيسك
    Davina bunu hissedecektir. Open Subtitles -دافينا) ستشعر) .
    - Kendini evinde gibi hissedecektir. - Her gün Çin yemeği yapıyor. Open Subtitles .هذا سيجعلها تشعر كأنها في منزلها - .إنها تطبخ طعاماً صينياً كل يوم -

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus