"hisselerinin" - Traduction Turc en Arabe

    • أسهم
        
    • أسهمك
        
    • أسهمه
        
    • اسهم
        
    • اسهمك
        
    • نصيبه
        
    • وأنت تكسب
        
    Soya filizi ve kakao hisselerinin üzerinde yatıyor. Open Subtitles وهـو صندوق الإستثمار المشترك لقد إشترى أسهم في حبوب الصويا والكاكاو
    Hong Kong'da petrol hisselerinin yükseldiğini biliyorum Max, ama unutma, Open Subtitles انا أعلم أن أسهم البترول إرتفعت في هونج كونج اليلة الماضية ولكن تذكر
    Bunun sonucu olarak, Yotsuba'nın hisselerinin fiyatları artarken diğerlerininki düştü. Open Subtitles ونتيجة لذلك، ارتفعت قيمة سهم يوتسوبا بينما انخفضت أسهم تلك الشركات
    Bunu kabul et daha sonra hisselerinin nakit karşılığını tamamıyla vereceğim. Open Subtitles اقبلي بالتسوية الآن، وسأحرص على أن تنالي القيمة النقدية الكاملة لكل أسهمك.
    Nakde çevirdiğinde, hisselerinin değerini öyle düşürmüş olurum ki Canton'dan almak zorunda kalır. Open Subtitles إلى حين يصرفها، سأكون استحوزت على ضعف أسهمه -وسيضطر لنقلهم إلى "كانتون "
    Yeğenimin Wheal Grace'deki hisselerinin satışına itiraz ediyor. Open Subtitles إنه يطعن في بيع اسهم .إبن قريبي في ويل جريس
    Bekle bir saniye. Sen kesinlikle bana da hisselerinin yarısını verdin. Open Subtitles انتظر لحظة, انت بالتأكيد أعطيتني نصف اسهمك أيضاً
    hisselerinin yarısı Kiliseye aktarılırken diğer yarısı en iyi askerlerim arasında paylaştırılacak. Open Subtitles نصف نصيبه سيذهب إلى الكنيسة، والنصف الآخر سيُقسم بين خيرة جنودي
    140 milyon dolar Countrywide batmadan 12 ay önce şirket hisselerinin satışından geldi. Open Subtitles مائة و أربعون مليون منهم جاءوا من بيع أسهم كنترى وايد بأقل من سعرها خلال الـ 12 شهر السابقة لانهيار الشركة
    Boşanırken babamıza şirketin çoğunluk hisselerinin yarısını verdi. Open Subtitles أثناء الطلاق, أعطته نصف أسهم التحكم في الشركة،
    Oğlumun Wheal Grace'deki hisselerinin vekiliyim bu yüzden, Ross, haftada bir kere bana rapor veriyor. Open Subtitles أنا الوصيّة على أسهم ابني في ويل جريس و هو سبب تقديم روس تقارير إسبوعية لي.
    Hisselere talep arttıkça hisse fiyatları da yükselir, sonraki alıcılar için maliyet artar. Halihazırda satılmış olan şirket hisselerinin değeri yükselir. TED وكلما زاد الطلب على تلك الأسهم، يزيد السعر وتزيد التكلفة على المشترين المحتملين، وزيادة قيمة أسهم الشركة المملوكة بالفعل للناس.
    "Bugünün şaşırtıcı haberlerinden biri, sahibinin sürpriz bir dönüş yapmasıyla J. Peterman hisselerinin yüzde on iki buçuk artmasıydı." Open Subtitles "خبر جديد في بورصة اليوم أن أسهم البيع لـ ج. بيترمان والتي أدت عودة مؤسسها إلى ارتفاع
    Ne yazık ki ardından, Iodyne hisselerinin değeri 6 puan düştü. Open Subtitles ومن سوء الأمر فيما بعد، أن نقصت أسهم (أيودين) بست نقاط.
    Oliver şirket hisselerinin yüzde 19'una sahip. Open Subtitles لقد حقق أقصى ما يستطيع بموهبته إنه يملك 19% من أسهم رأس المال
    hisselerinin yüzde 47'sini aldı ve yüzde beşini daha almak üzere. Open Subtitles لقد اشترى 47 بالمئة من أسهمك ولديه وسيلة لشراء 5 بالمئة أخرى.
    Barın mallar ve hizmetler üzerindeki hisselerinin yarısını bana sattın. Open Subtitles -لقد بعتني نصف أسهمك من أجل خدمات و منافع
    Cybus Endüstrileri hisselerinin iki kat artmasıyla, Bay Lumic... Open Subtitles " .. مع تضاعف أسعار أسهمه في شركة سايبس"
    Hadi ama hisselerinin değerlerine baksana. Servet kazanacak gibi. Open Subtitles بالنظر لسعر أسهمه هو جاهز لأن يجني ثروه
    Başkan'ın hisselerinin çoğunu elinde bulunduran kişiye... Open Subtitles للشخص الذى يتحكم بأغلب اسهم الرئيس
    Charlie teknik olarak be senin patronunum çünkü senin hisselerinin yarısı bana ait. Open Subtitles عملياً يا (تشارلي), أنا رئيسك لأنني أملك نصف اسهمك
    hisselerinin yarısı Kiliseye aktarılırken diğer yarısı en iyi askerlerim arasında paylaştırılacak. Open Subtitles نصف نصيبه سيذهب إلى الكنيسة، والنصف الآخر سيُقسم بين خيرة جنودي
    Apple hisselerinin değeri 441 milyon dolar. Open Subtitles وأنت تكسب 441 مليون دولار لفعل هذا الشيء.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus