İşte bu yüzden ayrıIdım. Senin için kötü hissetmeye başlamıştım. | Open Subtitles | . لهذا غادرت . بدأت أشعر بهذا الشعور السئ لك |
Ben de tam evimdeymişim gibi hissetmeye başlamıştım. | Open Subtitles | لقد كنت بدأت أشعر وكأني في وطني ظننت هذا اليوم |
Bu olmadan kendimi çıplak hissetmeye başlamıştım. Bir olayı harika götürüp... sonrasında batırmakta. | Open Subtitles | لقد بدأت أشعر أني عاريه بدون هذا الشيء هل تعلمين ما الشيء الذي أجيده؟ |
Ben, o noktada, bir şeylerin doğru olmadığını hissetmeye başlamıştım. | Open Subtitles | أنا، عند هذه النقطة، بدأت أشعر كما لو إنه يوجد شيء ما ليس صحيحاً تماماً. |
Bir prenses gibi hissetmeye başlamıştım, kasabadaki tüm sorumluluklarımdan kaçıyordum. | Open Subtitles | بدأت أشعر أني أميرة حقيقة. .هاربةمنكل مسئولياتها |
Buraya ait olduğumu hissetmeye başlamıştım. | Open Subtitles | كنت بدأت أشعر أنني أنتمي إلى هذا المكان |
Kendimi hilkat garibesi gibi hissetmeye başlamıştım. | Open Subtitles | بدأت أشعر أنني غريب عن الآخرين |
Evet, biraz dışlanmış gibi hissetmeye başlamıştım. | Open Subtitles | أجل، لقد بدأت أشعر بأننى تم إهمالى |
Tam da tekrar güvende hissetmeye başlamıştım. | Open Subtitles | عندما بدأت أشعر بالأمان مجددًا |
Evet, biraz dışlanmış gibi hissetmeye başlamıştım. | Open Subtitles | أجل، لقد بدأت أشعر بأننى تم إهمالى |
- Nezle mi? - Biraz yorgun hissetmeye başlamıştım. | Open Subtitles | أوه , يا إلهي , أوه يا إلهي - .أعلم , إنني بدأت أشعر بأنني سأنهار- |
(Gülüşmeler) Ancak birkaç ay önce, midemde sancılar hissetmeye başlamıştım ve sebebini bulabilmek için birçok uzmana gitmiştim. | TED | (ضحك) لكن قبل شهور قليلة بدأت أشعر بألم في معدتي وذهبت لكل خبير لأكتشف السبب. |
Hey,özgür hissetmeye başlamıştım. | Open Subtitles | هيي، لقد بدأت أشعر بأنني مهمل |
Tam da kendimi iyi hissetmeye başlamıştım. | Open Subtitles | وأنا فقط بدأت أشعر بالتحسن |
İhmal edildiğimi hissetmeye başlamıştım. | Open Subtitles | كنتُ بدأت أشعر بكوني مهمل |
Yalnız hissetmeye başlamıştım, dostum. | Open Subtitles | بدأت أشعر بالوحدة قليلاً |