"hissetmez" - Traduction Turc en Arabe

    • يشعر
        
    • يشعرون
        
    • لن تشعر
        
    • لايشعر
        
    • لايشعرون
        
    O, göğsünüzden geri çekilen havadır; zira kendini ciğerlerinizde güvende hissetmez. TED هو الهواء ينسحب من صدرك لأنه لا يشعر بالأمان في رئتيك.
    Aydınlanarak hiçbirşey küçülmez... ve diğer insanlar senin yanında kendisini güvensiz hissetmez. Open Subtitles ليس هناك شيء روحي في التقلص حتى لا يشعر الناس بالأمان معك
    çünkü Amerika Birleşik Devletleri Başkanı olduğunu söylediğiniz kimse kendini mütevazı hissetmez. TED لأن أحداً لن يشعر بالتواضع عندما يتم إخبارهم بأنهم الآن رئيس الولايات المتحدة الأمريكية.
    Metal dinleyen kimse umutsuz hissetmez. Open Subtitles لا أحد يستمع إلى هیفی میتال يشعرون بالعجز
    İnsanlar doğruyu söylediğinde, ufak detayları hatırlama ihtiyacı hissetmez üzerinden bu kadar yıl geçtiğinde özellikle. Open Subtitles حينمايقولالناسالحقيقة، لا يشعرون بالحاجة لذكر التفاصيل الصغيرة. بعد عدة سنوات.
    Bana aşık olduğun için kendini aptal gibi hissetmez miydin? Open Subtitles لن تشعر بأنك غبي لانك وقعت في حب شخص مثلي؟
    Senin küçük rolün dünyayı kurtarmaz. Aydınlanarak hiçbirşey küçülmez... ve diğer insanlar senin yanında kendisini güvensiz hissetmez. Open Subtitles طريقتك هذه لا تخدم العالم ليس هنالك شئ روحي يتقلص حتى لايشعر الناس بالأمان معك
    Kimse kendini tuhaf hissetmez ve kimse mutsuz birini tatili mahvetmekle suçlamaz. TED لا يشعر أحد أن ذلك غير ملائم، ولا أحد يتّهم الشخص الكئيب بأنّه يخرّب اللحظات السعيدة.
    Elindeki bütün kemikler kırılsa bile saatlerce acısını hissetmez. Open Subtitles وكسر عظام يده كلها، لن يشعر بالألم قبل ساعات
    Bir okul binası işlevsel ve güzel olabilir böylece çocuklar kendilerini hapisteymiş gibi hissetmez." Open Subtitles لكى يشعر الأطفال بالترابط لا وكأنهم فى سجن
    O bu psişik sarsıntı hissetmez ne olur ve ben sadece öldüm? Open Subtitles ماذا يحدث لو لم يشعر هو بتلك الصدمة النفسية و أنا أكون ميتة فقط ؟
    Kimse kendini ayak duramayacak kadar zayıf hissetmez. Open Subtitles لا أحد يشعر بالضعف فجأة و لا يستطيع الوقوف
    Kendilerini koruyanlar öldürülünce kimse güvende hissetmez. Open Subtitles اقتل من يقومون بالخدمة و الحماية و لن يشعر أحد بالأمان
    Böylece Oliver sizden bir şey saklamak zorunda hissetmez. Open Subtitles حتى لا يشعر أوليفر أن عليه أن يخفي أشياء على أي أحد منكما
    Evet, ama hastalığı olan bir bebekle tek başına ilgilenen kim olsa biraz sinirli hissetmez ki? Open Subtitles نعم، ولكن من الذي لن يشعر بالإحباط قليلاً عند رعاية طفل مريض بمفرده؟
    Ama talimatlara göre oylama gizli şekilde yapılmalı böylece kimse rahatsız hissetmez. Open Subtitles لكن الشروط تقول أن التصويت سيكون سرّي، لذا لا يجب أن يشعر أحدكم بالقلق.
    Nasıl bir insan cinayet işleyip bir şey hissetmez? Open Subtitles ما نوع الشخص الذي يقتل ولا يشعر بأي شيئ؟
    Yalnızca çocuklar sigaraya karşı birşey hissetmez. Open Subtitles لأن الاطفال فقط لا يشعرون بالحاجة للتدخين
    Çoğu insan 130'a varana kadar hissetmez. Open Subtitles معظم الناس لا يشعرون بضربات قلبهم حتي تصل إلي 130 ضربة
    Çok az insan kendini suçlu hissetmez çünkü onlarda vicdan diye bir şey yoktur. Open Subtitles لكن القلائل المحظوظون لا يشعرون بالذنب لأنهم لم يكن لديهم ضمير من البداية
    Bu şekilde, ayıldığı zaman kendini o kadar da basit hissetmez. Open Subtitles بهذه الطريقة عندما تستيقظ لن تشعر أنها رخيصة.
    Öyle şeyler hissetmez, sanmıyorum. Open Subtitles هو لايشعر بالأمور بتلك الطريقة لا أعتقد ذلك
    Zombiler hiç acı hissetmez. Open Subtitles حسناً، المنوّمون لايشعرون بأيّ ألم

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus