Web geliştiricisi olarak çalıştığım işimde benden daha büyük olma ihtimali olan bir şey üzerinde çalıştığımı hissetmiyordum. | TED | خلال عملي كمطوّر مواقع، لم أشعر بأنني أعمل على شيء هام. |
Ve firmanın başkanı, ne yaptığımıza dair gerçekte çok rahat hissetmiyordum. | TED | و كرأيس للشركة, لم أشعر بالإرتياح عن المكان |
- Özür? Dün kendimi iyi hissetmiyordum, bu yüzden sana kaba davrandım. | Open Subtitles | لم أكن أشعر جيداً الأسبوع الماضي، فلمأكنلطيفةمعكِ. |
Herhangi bir çekingenlik ya da utanma hissetmiyordum, gayet sıradan gelmişti. | Open Subtitles | لم أكن أشعر بأي كبح أو عار أو أي شيء, وهو ما جعله وضعاً طبيعياً. |
Böyleyseniz lise sizin için harika geçiyor olabilir ama ben o okulda bulunduğumu dair hissetmiyordum. | Open Subtitles | لكني كرهتها ربما المدرسة الثانوية رائعة إن كنت تبدو هكذا لكني لم أشعر أني حتى موجود في تلك المدرسة |
- Yaklaşık 6 aydır. Dürüst olmak gerekirse uzun süredir böyle hissetmiyordum. | Open Subtitles | حوالي 6 اشهر، في الحقيقة لم اشعر بهذا الشعور منذ مدة طويلة |
Buraya getirdiğim için kusura bakmayın ama ofise dönecek kadar iyi hissetmiyordum kendimi. | Open Subtitles | آسف على جعلكما تأتيان إلى هنا، لكني لم أشعر بأنني قادر على العودة إلى المكتب |
O yüzden soğuğa çıktım. Yıllardır kendimi böyle hissetmiyordum. | Open Subtitles | لهذا خرجت لكي أبرد قليلاً لم أشعر بهذا منذ سنوات |
O yüzden soğuğa çıktım. Yıllardır kendimi böyle hissetmiyordum. | Open Subtitles | لهذا خرجت لكي أبرد قليلاً لم أشعر بهذا منذ سنوات |
Kendimi eskisi kadar dışlanmış ve yalnız hissetmiyordum karımla orada tanıştım. | Open Subtitles | لم أشعر بالعزلة أو الوحدة هذا حيث قابلتُ زوجتي وقد كانت سعيدة للغاية |
Ama seni hak etmişim gibi hissetmiyordum o yüzden sabotajcı olup bunu yok ettim. | Open Subtitles | لكني لم أشعر أنني أستحقك لذا أصبحت المفسد و أفسدت الأمر |
İlkin, iyi hissetmiyordum ama... Şimdi daha iyiyim. | Open Subtitles | في البداية لم أكن أشعر جيدا ً ولكن الآن أنا أفضل |
Sabah geç kalktım. Pek iyi hissetmiyordum. | Open Subtitles | آسفة, لقد تأخرت لم أستيقظ مبكرا لأنني لم أكن أشعر بخير |
Kendimi pek iyi hissetmiyordum. Bebekle ilgili bir sorun olmasından korktum. | Open Subtitles | لم أكن أشعر بخير خلتُ أن هناك خطبٌ في الطفل |
Dün gece gittiğim için kusura bakma. İyi hissetmiyordum. | Open Subtitles | أنا آسف على رحيلي الليلة الماضية لم أكن أشعر أني بخير |
- Hastanedeydim. İyi hissetmiyordum. | Open Subtitles | . قي المستشفى، لا أشعر أني بخير |
Seninle o dükkandayken bile kendimi rahat hissetmiyordum. | Open Subtitles | كوني بذلك المتجر معك لم اشعر بشعور جيد تجاه نفسي |
Hareketleri yapmadığımı biliyordum, ama sizi hissetmiyordum. | Open Subtitles | كنت اعلم انه ليس انا الذى يتحرك ولكنى لم اشعر بكم ياسباب تحركونى |
Şu olay olmadan bir gece önce içmek için dışarı çıkmıştım ve iyi hissetmiyordum. | Open Subtitles | عندما جرى الموضوع, كنت أعاقر الخمر في الليلة التي سبقت الحادث ولم أكن أشعر بحالة جيدة |
Kendimi hiç iyi hissetmiyordum zaten. | Open Subtitles | أنا حقا لا أشعر بصحة جيدة مطلقاً. |
- Kendimi iyi hissetmiyordum. | Open Subtitles | -لم أكن أشعر بصحتي . |