Benden önce Boston'a döneceksin, şöminenin başında oturup, Hawthorne okuyacak, kahve içeceksin. | Open Subtitles | ستعود إلى بوسطن قبلي تجلس بجوار النار تقرأ لهوثورن و تشرب القهوة |
Uçak kullanırken içki mi içeceksin? | Open Subtitles | أتعتقد أنه من الصواب أن تشرب وأنت تطير ؟ |
Öyleyse,dur bir saniye, bu demek oluyor ki biranı biraz daha geç içeceksin ve buda tuvalete daha geç gitmene neden olacak. | Open Subtitles | إنتظر، ذلك يعني بأنّك ستشرب كأسك متأخراً نوعا ما والذي يعني بأنّك ستذهب إلى الحمّام متأخراً قليلاً |
Bir gün Hafıza Çeşmesi'nden içeceksin ve o mağarada neler olduğuyla ilgili daha çok bilgi sahibi olacaksın. | Open Subtitles | يوماً ما ستشرب من نافورة الذكريات وتعرف المزيد مما كان في الكهف ذاك |
Benim kanımı içeceksin, sonra kendi boğazını kesip kanamadan öleceksin. | Open Subtitles | ستشربين هذا الدم خاصتي ثم ستقومين بنحر حنجرتك و تنزفين بصمت |
Sonrasında da yarım paket sigara içeceksin ve... | Open Subtitles | ثم بعدها ستدخن نصف علبة سجائر وذلك سيؤدي لـ.. |
Bütün gece sürse de, hepsini içeceksin. | Open Subtitles | حتى لو إستغرق الأمر الليل بطوله ستشربه كله |
Bütün yazı villada geçireceksin, yiyeceksin, içeceksin, yaşayacaksın ve üreteceksin. | Open Subtitles | اذن ستقضي الصيف كله في الفيللا تأكل , تشرب , تعيش , وتخلق فنا |
Sandviçini yiyeceksin, kahveni içeceksin ve gece burada kalacaksın. | Open Subtitles | ستستمتع بسندويشتك، تشرب بعض القهوة، وتبيت الليلة معنا. |
Önce ben, hiç yapmadığım bir şeyi söyleyeceğim. Sen dediğimi yaptıysan içeceksin. | Open Subtitles | لذا أوّلًا سأقول شيئًا لم أفعله، وإن فعلتَه، تشرب. |
Önce karşındakinin gözlerine bakman lazım. Sonra içeceksin. | Open Subtitles | أولاً عليكَ أن تنظر إلى عينيّ من تشرب معه، ثم تشرب، ثم تنظر مجدداً |
Sonrasında o kadar çok içeceksin ki başın ağrıyacak. | Open Subtitles | ولكنك بعدها ستشرب كثيراً جداً وهذا سيؤدي للصداع |
Hiç yay kullanmadım. Şimdi sen içeceksin. | Open Subtitles | لم أطلق سهمًا من قبل، لذا الآن ستشرب أنت. |
Şimdi her günün... aynı sıkıcılıkta olduğu ve daha fazla alem yapman gerektiği için içeceksin. | Open Subtitles | الآن ستشرب لأن كل يوم هو ممل وذلك يتطلب الكثير من الخمر |
Madem içeceksin bari adamakıllı iç o zaman. | Open Subtitles | حسنا , اذا كنت ستشربين يجب ان تفعليها بالشكل الصحيح |
Viski mi içeceksin? Scotch sever misin? - Evet. | Open Subtitles | ستشربين ويسكي هذا مثل السكوتش؟ |
Bizimle içeceksin, değil mi? | Open Subtitles | ستدخن معنا , موافق ؟ |
Hepsini tek başına mı içeceksin? | Open Subtitles | هل ستشربه كله لوحدك ؟ |
Onu senin için saklayacağım. Geri döndüğünde içeceksin! | Open Subtitles | سوف أحتفظ به لك، وعندما تعود فسوف تشربه أنت |
On yıl sonra hala burada olacaksın diskoya gidip biranı içeceksin. | Open Subtitles | وبعد عشر سنوات ستظل هنا تذهب الى الديسكو وتشرب 10 مكاييل |
Ve... bu kadar saçmalık yeter Richard, hayatının sonuna kadar her gün sarma içeceksin! | Open Subtitles | ... بالإضافه إلى الكثير من الحشيش يا ريتشارد لتدخنه طوال اليوم و كل يوم |
Onu mu içeceksin, yoksa bunu mu tercih ederdin ? | Open Subtitles | أنت ستدخّن ذلك، أو أنت دخان wanna على هذا؟ |
Gelecek hafta boyunca payının yarısını içeceksin. | Open Subtitles | ومن أجل الأسبوع القادِم، فأنت ستشربُ نِصف حصّتك فحسب |