Biliyorsunuz biyoteknoloji şirketleri bizim içimize girip genlerimize küçük bayraklarını dikiyorlar. | TED | أنتم تعرفون أن شركات التكنلوجيا الحيوية هي في الحقيقة تجري في داخلنا وتزرع علاماتها الصغيرة على جيناتنا |
Bu zor günlerde yalnız dua etmek sana yol göstermez. İçimize yönelip kalbimizden güç almalıyız. | Open Subtitles | الصلاة وحدها لن ترشدنا بهذه الأيام العصيبة لابد وأن ننظر داخلنا ونستمد القوة من عزيمة قلوبنا |
Bizi tanırsın Brits, her şeyi içimize atarız. | Open Subtitles | انت تعرفينا نحن معشر البريطانيين نحتفظ بمشاعرنا داخلنا |
Fakat asıl niyetimiz hepsini kendi içimize koymak olduğuna göre, sanırım çok da farketmez. | Open Subtitles | و لكن طالما أن الغاية القُصوى هي أن نضعهم بداخلنا فلا أعتقد أن هذا مهمٌ كثيراً. |
Belki de çocukken gerçekten gelip... içimize bir şey sokmuşlardı. | Open Subtitles | ربما اٍنه شئ ما حقيقى قد جاءنا عندما كنا أطفال وزرع شئ ما بداخلنا |
İçimize çektiğimiz o şahane havanın tadına vardığınıza eminim. | Open Subtitles | أعتقد أنك تذوقتي الهواء الجميل الذي نتنفسه |
Uzanip günesi içimize çekecektik. | Open Subtitles | كنا سنسبح تحت أشعة الشمس |
- Casusluk pisliği. - İçimize kurt gibi girdiler kardeşi kardeşe düşürdüler. | Open Subtitles | أولئك الحثالة المتجسسين زحفوا إلى داخلنا كدودة |
Bizim içimize sakladı. Formül. Makine bilinci. | Open Subtitles | لقد خبأه في داخلنا طريقة صنع الكثير من الألات التي لديها مشاعر |
Belki de dışarıda şeytani bir şey var ve bir şekilde içimize giriyor. | Open Subtitles | ربما هناك شرٌ يصيبُ داخلنا بطريقة أو بأخرى |
İçimize nifak sokmak için. | Open Subtitles | و تأجيج النزاعات من داخلنا |
İçimize koydukları şey. | Open Subtitles | إنه ما وضعوه في داخلنا |
İçimize yerleştirdikleri şey bu. | Open Subtitles | إنه ما وضعوه في داخلنا |
Değişimimizi zorlayabilir ve diğer ekstra şeyleri tetikleyebilir ama içimize giremez. | Open Subtitles | وبامكانها أن تجبر تحولاتنا وغيرها من الأشياء لكن لآ يمكنها أن تدخل بداخلنا |
Onlar sadece içime kötülüğü aşılamadı ya da içimize bu konuda. | Open Subtitles | فهُمْ لم يزرعوا الشر بداخلي... أو بداخلنا جميعاً بمحض الصدفة |
Bunu neden içimize yerleştirmek istiyorlar? | Open Subtitles | لمَ قدْ يريد أحدهم وضع ذلك بداخلنا ؟ |
İçimize bir şey koydu. | Open Subtitles | لقد وضعت شئ بداخلنا |
İçimize yerleştirdikleri şey bu. | Open Subtitles | إنه المعدن الذي وضعوه بداخلنا |
Onlara ates edersek kanlari üstümüze bulasir, içimize çekeriz. | Open Subtitles | نطلق عليهم , سنحصل على دمائهم علينا وسوف نتنفسه |
İçimize çektiğimiz bütün oksijen orada. | Open Subtitles | يحتوي الأكسجين الذي نتنفسه وثاني أكسيد الكربون |
Uzanıp güneşi içimize çekecektik. | Open Subtitles | كنا سنسبح تحت أشعة الشمس |