Bizim için çok şey yaptın. En azından bunun karşılığını verebilmeliyiz. | Open Subtitles | لقد فعلت الكثير من أجل مجتمعنا وأقل ما علينا فعله هو رد الجميل |
Bizim için çok şey yaptın. Çocuklar için de. | Open Subtitles | تعلمين أنك فعلت الكثير من أجلنا ومن أجل الأطفال |
Kyle, benim için çok şey yaptın. | Open Subtitles | كايل .. لقد فعلت الكثير لأجلي |
Benim için çok şey yaptın. | Open Subtitles | لقد فعلت الكثير لأجلي |
Ethan için çok şey yaptın ve sana tüm kalbimle teşekkür ediyorum. Gerçekten. | Open Subtitles | (أنا ممتنَّة لك على كل ما فعلتِه من أجل (إيثان |
Benim için çok şey yaptın. | Open Subtitles | لقد قدمت الكثير |
İçeride ne bulursak bulalım benim için çok şey yaptın ve teşekkür etmek istiyorum. | Open Subtitles | لايهم مالذي سنجده هنا لقد فعلت الكثير لأجل وأنا اريد أن اشكرك |
Benim için çok şey yaptın. | Open Subtitles | أنت فعلتي الكثير لي |
Ama sen, sen eskiden benim için çok şey yaptın. | Open Subtitles | لكن أنتِ, لقد فعلتِ الكثير لي في الأيام الخوالي. |
Zaten benim için çok şey yaptın. | Open Subtitles | لقد ساعدتني بما فيه الكفاية بالفعل |
Usta Ip, bugün bizim için çok şey yaptın. | Open Subtitles | ايها المعلم آي بي، لقد فعلت الكثير من اجلنا الليله |
Ve bu ülke için çok şey yaptın. -Ama? | Open Subtitles | وقد فعلت الكثير من أجل هذه البلاد |
Çünkü sende benim için çok şey yaptın. | Open Subtitles | لأنك فعلت الكثير من أجلى |
Onun için çok şey yaptın. | Open Subtitles | لقد فعلت الكثير من أجله |
Haydi ama. Benim için çok şey yaptın. | Open Subtitles | هيا، لقد فعلت الكثير من أجلي |
Benim için çok şey yaptın. | Open Subtitles | لقد فعلت الكثير لأجلي |
Benim için çok şey yaptın. | Open Subtitles | {\pos(192,230)}... لقد فعلت الكثير لأجلي |
Phil benim için çok şey yaptın. "Tucson'da Yaşayan Var" tabelaları olmasaydı ben burada bile olmazdım. | Open Subtitles | (فيل)... لقد فعلت الكثير لأجلي. أعني، أنه لولا لافتات "شخص حي في توسون"، |
Ethan için çok şey yaptın ve sana tüm kalbimle teşekkür ediyorum. Gerçekten. | Open Subtitles | (أنا ممتنَّة لك على كل ما فعلتِه من أجل (إيثان |
Bence haksızlık ediyor, çünkü sen bu toplum için çok şey yaptın veya yapıyor görünüyorsun. | Open Subtitles | ولكنني أعتقد أن هذا ليس عدلاً، لأنك فعلت الكثير لأجل حينا هذا... أو على الأقل، أنت تتظاهرين بهذا! |
Zaten benim için çok şey yaptın. | Open Subtitles | لقد فعلتي الكثير بالفعل |
Benim için çok şey yaptın. Sana borcumu asla ödeyemem. | Open Subtitles | لقد فعلتِ الكثير ولا أستطيع مكافأتك أبداً |
Zaten benim için çok şey yaptın. Ben onu kastetmedim. | Open Subtitles | لقد ساعدتني بما فيه الكفاية بالفعل |