Bu yüzden geldik çünkü bu ev bizim için çok değerli. | Open Subtitles | لهذا جئنا هنا .. لأن هذا البيت يعني الكثير بالنسبة لنا |
Ancak sözlerinizi duymak benim için çok değerli. Teşekkürler. | Open Subtitles | لكنه يعني الكثير بالنسبة لي لسماعكتقولذلك. |
Söyleyeceğim şapşalca gelebilir ama bu gece konuşmalarımız benim için çok değerli. | Open Subtitles | اعرف انني قد ابدو مغفلة لكن هذه المحادثات المتأخرة في الليل تعني الكثير لي |
Biraz garip göründüğünü biliyorum ama o benim için çok değerli. | Open Subtitles | اعرف ان ذلك يبدو غريبا قليلا لكنها تعني الكثير لي |
- Senin için çok değerli olduğumu biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | انت تعلم كم انا ثمين بالنسبة لك ، صحيح؟ |
Seni orada baygın hâlde gördüğümde aramızdakinin berbat bir şekilde bitmesine rağmen benim için çok değerli olduğunu anladım, Dexter. | Open Subtitles | لأنّه ساعة رأيتُكَ غائبًا عن الوعي، أدركتُ... بأنّه رغم المآل السيّئ، كنتَ المنشود بالنسبة إليّ يا (دكستر) |
"Benim için çok değerli çünkü bu yüzük annemindi." | Open Subtitles | إنه يعني لي الكثير لأنه كان خاتم الزفاف الخاص بأمي. |
Bu, benim için çok değerli. | Open Subtitles | و هذا أمر ذو قيمة كبيرة بالنسبة لي |
Benim için çok değerli. Mutluluğu hak eden biri varsa, o da Maddie'dir. | Open Subtitles | إنها تعني كل شيء بالنسبة لي إذا كان أي شخص يستحق أن يكون سعيدا فانه هي |
Senin için çok değerli bir ders, erken öğrenmen iyi oldu. | Open Subtitles | هذا درس ثمين جدا لتتعلمه وكان من الأفضل تعلمه سابقا |
Dinleyin, bu hayvan benim için çok değerli. | Open Subtitles | الآن، إسمعُ هذا الحيوانِ ثمينُ جداً بالنسبة لي |
Kendileri için çok değerli olan birşeyin içine aldılar beni ve şimdi de bu. | Open Subtitles | لقد ضموني إلى شيء ثمين لهم والآن يحدث هذا |
Bunu bilmek benim için çok değerli. Arkadaşlarım olduğunu. | Open Subtitles | وهذا يعني الكثير بالنسبة لي، أن يكون لنا أصدقاء. |
Bu söylediğin benim için çok değerli. | Open Subtitles | وهذا يعني الكثير بالنسبة لي أن قلت ذلك. |
Yaptığın şey benim için çok değerli. | Open Subtitles | أنه يعني الكثير بالنسبة لي |
Ama onu iyi koruyacağına söz vermelisin çünkü benim için çok değerli bir şey. | Open Subtitles | ولكن يجب أن تقطع لي وعداً بأن تعتني بها جيداً لأنها تعني الكثير بالنسبة لي |
O benim için çok değerli. | Open Subtitles | أم، فهي تعني الكثير بالنسبة لي. |
O, benim için çok değerli. | Open Subtitles | إنها تعني الكثير لي. |
Benim için çok değerli bir şey, hediye edilmişti. | Open Subtitles | أعطيت الصورة شيء ثمين بالنسبة لي، وأنا والآن ... |
İşbirliğin bizim için çok değerli. | Open Subtitles | تعاونكم ثمين بالنسبة لنا |
Seni orada baygın hâlde gördüğümde aramızdakinin berbat bir şekilde bitmesine rağmen benim için çok değerli olduğunu anladım, Dexter. | Open Subtitles | لأنّه ساعة رأيتُكَ غائبًا عن الوعي، أدركتُ... بأنّه رغم المآل السيّئ، كنتَ المنشود بالنسبة إليّ يا (دكستر) |
"Benim için çok değerli. Evlilik yüzüğü neticede." | Open Subtitles | إنه يعني لي الكثير، إنه خاتم زفاف. |
Bu, benim için çok değerli. | Open Subtitles | و هذا أمر ذو قيمة كبيرة بالنسبة لي |
Onu kurtarmam lazım! Sheeta benim için çok değerli! | Open Subtitles | شيتا تعني كل شيء بالنسبة الي |
Senin için çok değerli bir ders, erken öğrenmen iyi oldu. | Open Subtitles | هذا درس ثمين جدا لتتعلمه وكان من الأفضل تعلمه سابقا |
Benim için çok değerli. | Open Subtitles | هو ثمينُ جداً لي. |
O şey benim için çok değerli, bu yüzden onu bulmak zorundayım. | Open Subtitles | إنه شيء ثمين جدا بالنسبة لي ، يجب أن أجده |