"için öldü" - Traduction Turc en Arabe

• ميت بالنسبة
• مات لأجل
• مات لأنه
• مات من أجل
• ميتة بالنسبة
• مات بسبب
• ماتت من
• ميّت بالنسبة
• ميته بالنسبه
• ماتت بالنسبة
• ماتَ لأنه
• ماتت لأنها
• ماتت لأنّني
• ميته بالنسبة
• مات بسببك

Benim için öldü o.
انه بمثابة شخصاً ميت بالنسبة لي

Francis artık bizim için öldü!
فرانسيس يعتبر ميت بالنسبة لنا الآن!

İSa günahlarımız için öldü, gömüldü , ve üçüncü gün dirildi.
و المسيح مات لأجل خطايانا وفقاً للنصوص بأنه دفن, و نهض في اليوم الثالث

Doğru olanı yapmaya çalıştığı için öldü.
لقد مات لأنه كان يحاول القيام بالتصرف السليم

Senin oğlun adalet... ve doğruluk için öldü.
إبنكِ مات من أجل العدالة و الحق

Hey, Onu bende seviyorum, ama benim ortağımı, ve en iyi arkadaşımı terk etti, yani o artık bizim için öldü.
هيي, أنا أحبها, أيضاً, لكن هي هجرت شريكي أفضل صديق عندي, إذاً هي ميتة بالنسبة لنا

Kocam çok hasta bir adamdı. Hasta olduğu için öldü.
زوجى كان رجلاً مريضاً جداً لقد مات بسبب مرضه

Justice senin için öldü kahrolası küçük maymun!
جاستيس ماتت , من اجلك ايها القرد الداعر الصغير

Bu arada o adam benim için öldü. Şunu görüyor musunuz?
ذلك الرّحل ميّت بالنسبة لي بالمناسبة أرأيتي هذه؟

O kadın benim için öldü.
يكفي زقاقه هالحرمه هذي ميته بالنسبه لي

Benim için öldü o.
لقد ماتت بالنسبة لي

Adamlarımdan bir tanesi bu yaşam ve ölüm problemini çözemediği için öldü.
أحد رجالي ماتَ لأنه لم يستطع حل... مسألة الحياة والموت هذه.

Agabeyin benim için öldü..
ان اخاك ميت بالنسبة لى

Benim için öldü.
حسنا أنه ميت بالنسبة لي

Dün gece Muhammed bal akan nehirler ve 72 huri için öldü.
(محمد) ليلة أمس, مات لأجل أنهار العسل و 72 فتاة من حور العين

Geri döndük. Kardeşim, evsiz ve fakir olduğu için öldü.
لقد عدنا أخي مات لأنه كان مشرداً و فقيراً

- O bizim günahlarımız için öldü.
مات من أجل ذنوبنا

O benim için öldü, aynen... aynen oğlumun öldüğü gibi.
أنها ميتة بالنسبة ليّ تماماً كابني الميت .

"Zenci pilot emirlere uymayacak kadar aptal olduğu için öldü."
"طيار زنجي مات بسبب كونه غبى لعدم إتباعه الأوامر"

Dünyalıydı ve Kuşak için öldü.
كانت مواطنة من الأرض لقد ماتت من أجل الحزام

Bir erkek "yemeğe nereye gideceğiz" derse, benim için öldü demektir.
لو قال رجل: "ما الذي سنُعدّه للعشاء؟" فإنّه ميّت بالنسبة لي.

O artık bizim için öldü.
صحيح؟ إنها ميته بالنسبه لنا الآن

Benim için öldü.
ماتت بالنسبة لي

Alex, Proctor'ı hafife aldığı için öldü.
(آليكس) ماتَ لأنه قلل من شأنِ (براكتر).

Bize tüfeğini doğrultmuştu ve bir türlü söz dinlemediği için öldü.
ماتت لأنها توجه إلينا سلاحاَ ولم تستمح

Vanessa sorununu tetiklediğim için öldü.
(فينيسا) ماتت لأنّني حثيّت بلواها

O kadın benim için öldü.
هذه المرأه ميته بالنسبة لي

Sizin için öldü, Bay Skinner.
لقد مات بسببك سيد سكينر.