| Avrupa'yı Britanya'yı kuşatması için zorlamayı denedi, kabul etmeyen ülkeleri işgal etti, ve kazandıklarını kaybetmemek için daha fazla savaş çıkardı. | TED | حاول فرض حصار أوروبي واسع على بريطانيا، وقام بغزو أي دولة لم تمتثل لأوامره، وشن المزيد من الحروب للحفاظ على مكاسبه. |
| Bu, sıfıra ulaşmak için daha fazla şey yapmamız gerektiği anlamına geliyor. | TED | مما يعني أنه يجب علينا بذل المزيد من الجهد للقضاء على الملاريا. |
| Doğrulamak için daha fazla test yapıyoruz, ama sonuçlar iyi görünmüyor. | Open Subtitles | نجري المزيد من التحاليل لتأكيد الأمر لكن الأمر لا يبدوا جيدا |
| ve kanda dolaşmaya devam edecekler. Tümörü bulmak için daha fazla zamanları olacak. | TED | وبالتالي سوف تستمر في السريان خلال الدم وتتيح مزيداً من الوقت للوصول للورم |
| Evet, deli gibi büyüyorlar bu yüzden talebi karşılamak için daha fazla jet almak zorundalar. | Open Subtitles | لذا هم يجِب أَن يشتروا طائرات أكثر لكي يستطيعوا تغطية الإحتياج الآن دعوني أَسألكم يا أولاد سؤال مجنون |
| Grev yapın, seks için daha fazla zamana sahip olursunuz. | Open Subtitles | الآن مع الإضراب، سيتوفر لديهم مزيد من الوقت لممارسة الجنس. |
| Derinin çürümesini engellemek için daha fazla kalbe ihtiyacın var. | Open Subtitles | تحتاجين المزيد من الوقت لتحافظي على جلدك البشري من التعفن |
| Artık onun için daha fazla imitasyonlar yapmayacağımız için kızmıştır. | Open Subtitles | إنّه مُنزعج لأننا لن نصنع المزيد من الفساتين المُقلدة له. |
| Bu gıcık mankafaları kulüben için daha fazla ödemeleri için kafalamaya çalışıyorum. | Open Subtitles | احاول ان اجعل هذين المزعجين الاغبياء لدفع المزيد من المال لشراء كوخك |
| Bay Fox, delilleri incelemek için daha fazla zamana ihtiyacımız var. | Open Subtitles | سيد فوكس .. نحن نحتاج الى المزيد من الوقت لدراسة الأدلة |
| Eğer boyamak için daha fazla kana ihtiyacı olursa, öldürmeye devam edecektir. | Open Subtitles | إن تطلب المزيد من الدماء للرسم بها , سيقوم بقتل ضحية أخرى |
| Ve 2. Dünya savaşında sonra ülkemizi bağlamak için daha fazla duble yol inşa etmedik; eyaletler arasında yeni otoban sistemini kurduk. | TED | ولربط دولتنا بعد الحرب العالمية الثانية, لم ننشئ المزيد من الطرق السريعة المزدوجه بنينا نظام خطوط سريعة بين الولايات. |
| Gerçek şu ki, biz bilim insanlarından yeterince yok, araştırmacı olmaları için daha fazla insana fırsat vermeliyiz. | TED | الحقيقة بأنه لا يوجد ما يكفي منا كعلماء، يجب علينا إعطاء المزيد من الفرص للناس ليصبحوا مستكشفين. |
| Ağırlık çalışıyorum, bu sayede kaslarım güçlenecek ve hastalık başladığında etrafta hareket etmem için daha fazla vaktim olacak. | TED | أقوم بتمارين رفع الأثقال، حتى تكون لدي قوة عضلية بحيث أنه حين أبدأ في الذبول، يكون لدي المزيد من الوقت للتحرك. |
| Sevgili kardeşlerim bizler kadın hakları için daha fazla hak sahibi olmaları için çabalıyorduk kadınların toplum içinde daha fazla yer edinmesi için | TED | إخوتي وأخواتي الأعزاء، لقد كنا نسعى من أجل حقوق إضافية للمرأة وكنا نكافح كي نحصل على المزيد، المزيد من المساحة للنساء في المجتمع. |
| Üstelik, daha da fazla tüketici ve sanayi ürünleri yapmak için daha fazla kaynak ve ham maddeye ihtiyacımız olacak. | TED | بالإضافة إلى أننا سنحتاج إلى المزيد من المواد الأولية لصناعة منتجات للأفراد وللصناعة. |
| Aradığım kişi sensin. O gemiyi yüklemek için daha fazla adam istiyor musun? | Open Subtitles | . أنا أبحثُ عنك هل تريد مزيداً من الرجال لتحميل تلك الباخرة ؟ |
| Şehri düzgün bir şekilde savunmak için daha fazla birlik yerleştirebiliriz. | Open Subtitles | يمكننا أن نحضر مزيداً من القوّات للمدينة للدّفاع عنها كما يجب. |
| Evet, deli gibi büyüyorlar bu yüzden talebi karşılamak için daha fazla jet almak zorundalar. | Open Subtitles | نعم، وهم ينمون بشكل جنوني لذا هم يجِب أَن يشتروا طائرات أكثر لكي يستطيعوا تغطية الإحتياج |
| Ama iki önemli şey var ki; ... ...bunlardan biri, geniş bir kitleye hitap için... ...daha fazla çalışma özlemi... ...ki bu elde edilebilir. | TED | كنت أفتش عن شيئين ريئيسيين: أحدهما مزيد من الأعمال.. التي تجذب الجمهور العريض وتصل إليهم بسهولة |
| Yarığın insanları aldığından emin olmak için daha fazla veri gerek demiştin. | Open Subtitles | قلتِ أننا بحاجة للمزيد من البيانات لنتيقن من أن الصدع يأخذ الناس |
| Demek istediğim hep bunlar için daha fazla zamanımın olduğunu sanırdım. | Open Subtitles | ،أنا فقط أقول أعتقد دائما سيكون هناك مزيدا من الوقت للأشياء |
| Belki vampir hayatını doruğuna kadar yaşaman için daha fazla zaman gerekiyor. | Open Subtitles | ربما تحتاج مزيدًا من الوقت لعيش حياتك كمصاص دماء على أكمل وجه. |
| Hayatlarınız yeniden size ait olacak. Ama... Okyanusa cesaretle karşı koymak için daha fazla mürettebata ihtiyacımız var. | Open Subtitles | حياتكم ملك لكم ثانيًا، لكن لا نزال بحاجة لأفراد طاقم |