Ama artık bu bitti ve gerçekten senin için elinden geleni yapıyor. | Open Subtitles | لكن هذا انتهى تماماً وهو يحاول جاهداً معك |
Sizi kızdırmak için elinden geleni yapıyor çocuklar. | Open Subtitles | يا رفاق، هذا الشخص يحاول جاهداً أن يثير غضبكما. |
Ama bu dergi onu donuklaştırmak için elinden geleni yapıyor. | Open Subtitles | إنها تبذل قصارى جهدها لتجعلها تبدو غبية |
Ohio başını serin tutmak için elinden geleni yapıyor, ama şurada aşağılarda işler gittikçe gittikçe ısınıyor. | Open Subtitles | أوهايو تبذل قصارى جهدها للحفاظ على صفاء ذهنه, ولكن بانخفاض هنا في مكان ما في الوسط, الامور تزداد من ذلك بكثير, أكثر سخونة بكثير. |
Audrey artık Mara ve şu anda Mara bu kasabayı yok etmek için elinden geleni yapıyor. | Open Subtitles | أودري هي مارا الان ومارا الان تفعل كل مابوسعها لتعمل على تدمير هذا المكان |
Audrey artık Mara ve şu anda Mara bu kasabayı yok etmek için elinden geleni yapıyor. | Open Subtitles | أودري هي مارا الان ومارا الان تفعل كل مابوسعها لتعمل على تدمير هذا المكان |
Yoo Tae Kyung yere yakın kalmak için elinden geleni yapıyor. | Open Subtitles | (يو) يحاول جاهداً البقاء في المعركة. |
Bu kız, Andy için elinden geleni yapıyor. | Open Subtitles | هذه الفتاة تبذل قصارى جهدها لتضمن معيشة كريمة لـ(آندي) |