"için gelmiştim" - Traduction Turc en Arabe

• أنا هنا من أجل
• جئت كي
• هنا لأجل
• فقط أردت
• أتيت لأجل
• اتيت لكي
• أنا هنا فقط
• هنا لاجل
• هنا أبحثُ
• هنا لمناقشة
• كل ما أتيت
• لقد عدت للتو
• لقد جئتُ
• لقد أتيت من أجل
• أنا هنا بخصوص

Ben Carly Simon. Ön kayıt için gelmiştim.
أنا كارلي سايمون أنا هنا من أجل التصوير الأولي

Üçüncü katta oturan ev sahibiyim ben, kira için gelmiştim.
أنا مالكة المكان من الطابق الثالث, أنا هنا من أجل الايجار

Aslında ben sadece pantolonumu değiştirmek için gelmiştim.
في الحقيقة, لقد جئت كي أبدل بنطالي

Merhaba, denetim için gelmiştim.
مرحباً ، أنا هنا لأجل كشف العيوب

Önümüzdeki iki ay boyunca, geç saatlere kadar çalışacağımı söylemek için gelmiştim.
فقط أردت أن اخبركِ أن عليَّ التأخر في العمل خلال البضعة أشهر القادمة

İlk seferinde kendim için gelmiştim. Bu kez onun için geldim.
في المرّة الأولى أتيت لأجل نفسي، وهذه المرّة أتيت لأجله

Evli kalmamız gerektiğini söylemek için gelmiştim.
اتيت لكي اقول انه يجب ان نبقى متزوجين

Olmaz, sadece hafta sonu için gelmiştim.
أجل.. لا أنا هنا فقط في عطلة نهاية الأسبوع

Bakın sadece yemek ve içki için gelmiştim.
انظر , انا.. لقد اتيت هنا لاجل الشراب والطعام.

Trafik kurulu toplantısı için gelmiştim.
أنا هنا من أجل اجتماع لجنة مراقبة السير.

Reklam seçmeleri için gelmiştim.
أنا هنا من أجل تجربة الأداء للإعلان . التجاري

Buraya müşterek müvekkil sözleşmesi için gelmiştim Diane Lockhart da bana şimdi birleşme mevzusunu ne zaman konuşacağımızı soruyor.
أنا هنا من أجل اتفاقية الموكل المشتركة فسألتني دايان لوكهارت متى سنأتي لمناقشة الدمج؟

Çiçek almak için gelmiştim.
أجل، جئت كي أحضر بعض الأزهار

Sadece sağlıklı şekerlememi almak için gelmiştim.
فقط جئت كي آخذ وجبة خفيفة

Hey, doktor, randevum için gelmiştim.
مرحباً دكتورة , أنا هنا لأجل موعدي

Püskürtme kafanızın su sızdırdığını söylemek için gelmiştim.
فقط أردت إعلامكما لديكم مرشه تسرب الماء هناك

Arkadaş ve aile indirimi için gelmiştim,
حسنٌ، أتيت لأجل خصم الأصدقاء و العائلة

Gerçekten, seni vurmak için gelmiştim.
لقد اتيت لكي اطلق النار ، حقاً.

Aslında sadece müzik kağıtlarını almak için gelmiştim.
أتعلمي أنا هنا فقط لأحظر ورقة الموسيقى لها

Merhaba. Ücretsiz grip aşısı için gelmiştim.
مرحبا انا هنا لاجل حقنة الانفلونزا المجانية

Ben Whitney Solloway için gelmiştim.
- أنا أهتم أنا هنا أبحثُ (ويتني سولواي)

Oleg'le sevişirken düğün ayrıntılarını konuşmak için gelmiştim.
جئت هنا لمناقشة تفاصيل الزفاف مع أوليغ بينما كان لدينا الجماع

Buraya bunun için gelmiştim.
كل ما أتيت لإصلاحه

Apandisit ameliyatı için gelmiştim.
لقد عدت للتو في لاستئصال الزائدة الدودية.

Bir zamanlar tanıdığım bir adama veda etmek için gelmiştim buraya.
لقد جئتُ من أجل توديع رجل .الذي قابلتُه مرة واحدة بحياتي

Hey, satılık araba ilanı için gelmiştim.
لقد أتيت من أجل السيارة المعروضةِ للبيع

Müdür pozisyonu için gelmiştim.
أنا هنا بخصوص منصب المدير