"için sabırsızlanıyor" - Traduction Turc en Arabe

• لا تستطيع الإنتظار لكي
• تتشوق
• تطيق الإنتظار

Maddie, büyükannem seninle konuşmak için sabırsızlanıyor.
مادي)، جدتك) لا تستطيع الإنتظار لكي تتكلم معك

Julie seninle tanışmak için sabırsızlanıyor.
جولي" لا تستطيع الإنتظار لكي تقابلك"

Bunu duyduğuma sevindim. Bayan Threadgoode eve gitmek için sabırsızlanıyor.
انا سعيدة لسماع هذا, مدام ثريدغود كانت تتشوق للعودة للمنزل

Birimlerini kendiniz incelemek için sabırsızlanıyor olmalısınız.
ولكن لا بد من أنك تتشوق لمقابلة الوحدات بنفسك

Biraz daha iyi olduğunda sizi görmek için sabırsızlanıyor.
و هي لا تطيق الإنتظار لتراكم عندما تتحسّن حالتها قليلاً

Susan, Frank Pierce'ı yürekten seviyor ve onun kollarına koşmak için sabırsızlanıyor.
سوزان) تحب (فرانك بيرس) جداً) و لا تطيق الإنتظار حتى تكون بين ذراعيه

- Anne seni görmek için sabırsızlanıyor. - Seni çok özledim.
ماما تتشوق لرؤيتك - أشتاق إليكم كثيراً -

- O da tanışmak için sabırsızlanıyor.
إنها تتشوق للقائك سيدي

Tatlım, seni görmek için sabırsızlanıyor.
انها تتشوق لرؤيتك

Vika gitmek için sabırsızlanıyor. Ben o kadar emin değilim.
فيكا) لا تطيق الإنتظار للرحيل) أمّا أنا، فلستُ على يقين من أمري بعد

Ellen okul değiştirmek için sabırsızlanıyor.
(إلين) لا تطيق الإنتظار لتغير مدرستها