"için yalan" - Traduction Turc en Arabe

    • أكذب لأجلك
        
    • أكذب من
        
    • تكذب لأجلي
        
    • نكذب من أجل
        
    • كذبت من
        
    • لتكذب من أجله
        
    • للكذب من
        
    • التخفّى
        
    • بالكذب للتغطية
        
    • بالكذب من
        
    • الكذب لأجله
        
    • الكذب للخروج
        
    • تكذب لأجلى
        
    • تكذب من
        
    • تكذبي من
        
    Haber vermeyeceğim ama senin için yalan da söylemeyeceğim. Open Subtitles لن أشارك بأي معلومة أعرفها لكن لن أكذب لأجلك أيضاً
    - Senin için yalan söylemeyeceğim. Open Subtitles -لن أكذب لأجلك.
    Kimse sormazsa hayır, ama bir kutu donmuş yoğurt için hayatını riske atan bir çocuk için yalan söylemeyeceğim. Open Subtitles ليس ان لم يسألني أحد لكنني لن أكذب من أجل صبي يخاطر بحياة الناس من أجل بضع أونصات من الزبادي المجمده
    Sana söylemedim çünkü ifade verirken benim için yalan söylemeni istemedim. Open Subtitles لم أخبركَ لأنني لم أرغبُ بأن أضعك بموقفٍ يجعلك تكذب لأجلي بجلسةِ شهادة.
    Senin için yalan söylemeyeceğim,Carlos. Open Subtitles (لن أكذب لأجلك يا (كارلوس
    Yani senin için yalan söylememi istiyorsun. Open Subtitles -إذن تُريدني أن أكذب لأجلك .
    Onları konuşurken duydum ve inan ki eğer seninle dalga geçmek için yalan söylüyor olsaydım bunun kadar inanılmaz bir şey olmazdı. Open Subtitles وصدقيني لو كنت أكذب من أجل العبث معكِ لما قلت شيئاً لايصدق كهذا
    Hem ben hem de deden için yalan söylemek daha iyiydi. Open Subtitles لأنه كان من الأفضل أن أكذب من أجل الجد و من أجلي..
    Sizin için yalan söylemem. Sizin için susmam. Open Subtitles لن أكذب من أجلك ولن أخرس من أجلك
    Benim için yalan söylemene daha sonra ihtiyacım olabilir. Bu sefer doğru söylesen daha iyi olur. Open Subtitles بقدر ما قد أحتاجك أن تكذب لأجلي في موعدٍ لاحق، ربّما من الأفضل أن تقول الحقيقة.
    Sana gerçeği söyleyeyim. Babam için yalan söylemedik. Open Subtitles دعني أقول لك الحقيقة المرة نحن لم نكذب من أجل أبي
    Sana, hayatını bağışlayacaklarına söz verdiler, değil mi? Tabii onlar için yalan söylersen. Open Subtitles هل وعدوك بأنقاذ حياتك أن كذبت من حياتهم, صحيح ؟
    Babası için yalan söyleyecek kadar babasını düşünüyorsa-- Open Subtitles إن كانت تهتمّ لأمر أبيها بما يكفي لتكذب من أجله...
    Ben kimseyi öldürmedim. Benim için yalan söylemene gerek yok. Open Subtitles لم أقتل أحداً، لستَ مُضطرّاً للكذب من أجلي.
    Bundan usandım. Senin için yalan söylemekten. Open Subtitles لقد سئمت من هذا سئمت من التخفّى عليكى
    Annesinin, büyükannemi merdivenlerden ittirdiğini örtbas etmek için yalan söyledi. Open Subtitles قامت بالكذب للتغطية على أن أمها دفعت جدتي على السلالم
    Kürsüdeyken baban için yalan söylemeyeceğine gerçekten inanmalı mıyız? Open Subtitles احقا علينا ان نصدق انك لن تقومي بالكذب من اجله على منصة الشهود ؟
    Ardından onun için yalan söylemeye devam edip, bu cezanı artırdın. Open Subtitles واصلت الكذب لأجله وبذلك ستضاف سنوات على حكمك
    Başka bir sınıfa geçmek için yalan söyleyebilirdim. Open Subtitles لأنه كان بامكاني الكذب للخروج من هنا لكنني بقيت
    Yani insanlar Christine'in benim için yalan söylediğini mi düşünecek? Open Subtitles سيظن الناس أن كريستين يمكنها أن تكذب لأجلى
    Senden asla bizim için yalan söylemeni istemeyeceğiz, ama... Open Subtitles نحن لن نسألك لكي تكذب من أجلنا ثانيةً ، و لكن
    Kararımı değiştirmek için yalan söylemen biraz tatlı, biraz da kaltakça. Open Subtitles جميل منك أن تكذبي من أجلي لتبني الثقة عندي لكن هذا نوع من البذاءة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus