Bunu hücre cezası almak için yaptın. | Open Subtitles | أعتقد أنك قمت بذلك كي يقبضوا عليك |
Bunu hücre cezası almak için yaptın. | Open Subtitles | أعتقد أنك قمت بذلك كي يقبضوا عليك |
Daha fazlası için yaptın. | Open Subtitles | وفعلت ذلك طمعاً بالمزيد |
Ve bunların hepsini, bir kadın için yaptın. | Open Subtitles | وأعتقد أنك فعلت ذلك, من بين كل الأشياء, لأجل امرأة |
Ve bunu benim için yaptın. | Open Subtitles | وأنت فعلتها لأجلي |
Yaptığım tüm bu korkunç şeyleri para için yaptın. | Open Subtitles | كلّ هذه الأشياء الفظيعة التي فعلتها، فعلتها من أجل المال. |
Kendin için yaptın. Yapmaya can atıyordun. | Open Subtitles | أنت فعلتيها من أجل نفسك أنت كنتِ ستموتين لفعلها |
Benim için yaptın, öyle mi? | Open Subtitles | لقد فعلتِ ذلك من أجلي، أليس كذلك؟ |
Daha fazlası için yaptın. | Open Subtitles | وفعلت ذلك طمعاً بالمزيد |
Dediğin gibi, bunları halkın için yaptın. | Open Subtitles | حسناً، كما كنت تقولين فعلت ذلك من أجل شعبك |
- Benim için yaptın. | Open Subtitles | - فعلتها لأجلي |
Kendim için yapmadım. Sizin için yaptın! | Open Subtitles | ولم افعلها من اجلي بل فعلتها من اجلكم |
Kendin için yaptın. Yapmaya can atıyordun. | Open Subtitles | أنت فعلتيها من أجل نفسك أنت كنتِ ستموتين لفعلها |
Hayır, onun için yaptın. Nereye gitti? | Open Subtitles | كلاّ، قدّ فعلتِ ذلك من أجله، أين يذهب؟ |