| Zaten öyle şeyleri asla içmez. | Open Subtitles | هي لن تشرب أي شئ الذي بدا مثل ذلك، على أية حال. |
| Yani hiç içmez uyuşturucu kullanmaz ya da başını belaya sokmaz mıydı? | Open Subtitles | إذن... هل كانت تشرب أو تتعاطى المُخدّرات أو تدخل في أيّ ورطة؟ |
| İçkisini içer içmez kendinden geçecek sen de video kaseti alırsın. | Open Subtitles | وعندما يشرب سينام كالحمل الوديع وتحصل أنت على الشريط يا رجل |
| Sorunuza da cevap vereyim, hayır, içki içmez. | Open Subtitles | لا، هذا ردي على سؤالك: لا، هو لا يشرب على الإطلاق. |
| Hiç kimse onlardan su içmez, şişe kullanırlar. | Open Subtitles | ما عاد أحد يشرب من مبردات المياه، وإنما يشربون من القناني. |
| Benimle ve dostlarımda bir içki içmez misin? | Open Subtitles | هل تريدين أن تشربين معي وأصدقائي ؟ |
| Bira içmez misin? Kim bira içmez ki? | Open Subtitles | انتى لا تشربى البيره من الذى لا يشربها |
| Roz, yardımı olacak mı bilmem ama bebekler bir yaşına kadar süt içmez. | Open Subtitles | روز، أطفال لا يَشْربونَ حليبَ حتى للسَنَةِ الأولى. |
| Gerçek Gretchen süt içmez ya da bale dersi almaz. | Open Subtitles | جريتشين الحقيقية لا تشرب الحليب أو تأخذ دروس الباليه |
| Seni ünlü ve zengin yapacağını düşündüğün acayip biri sana tomarla para kaybettirseydi sen de içmez miydin? | Open Subtitles | ألن تشرب إذا أنفقت الكثير من الأموال ...على معتوهاً ما الذي أعتقدت أنّه سيأخذك معه إلى الشهرة والثروة ؟ |
| Hayır, demek istediğim bizim aile hiçbir şey içmez. | Open Subtitles | لا أقصد أن عائلتي لا تشرب شيئاً |
| Hayır o içki içmez. O kadar çok içmez. | Open Subtitles | ،لا، إنّها لا تشرب ليس بهذا القدر |
| "Göğüslerimde süt olduğundan emin olmalıyım çünkü ceylan başka bir sütü içmez." | Open Subtitles | عليَّ أن أتأكد أنَّها تشرب الحليب... فهيلنتشربأيَّحليب آخر، |
| Bir Kraliyet Donanması subayı korsanlarla içmez. | Open Subtitles | ضابط في الأسطول الملكي لا يشرب مع القراصنة |
| Farkettim ki altın gülmez, içmez, şarkı söylemez ve gözyaşı akıtmaz. | Open Subtitles | من الصعب أن تحصل عليها الذهب لايبتسم ولا يشرب لايغني ولا يبكي |
| Asla iki içkiden fazlasını içmez. Biri içkisine bir şey mi karıştırdı? | Open Subtitles | لا يشرب أكثر من كأسين هل وضع أحدهم شيئاً بشرابه |
| Yemez içmez altın tasta | Open Subtitles | من يريد أن يأكل أو يشرب من الطاسة الذهبية |
| İçki içmez. İçki içen insanları anlayamaz. | Open Subtitles | انها لاتشرب لا أفهم الناس الذين لا يشربون |
| Katolik İrlandalılar içmez mi? | Open Subtitles | الكاثوليك الآيرلنديون لا يشربون |
| Sadece bira var .Bira içmez misin? | Open Subtitles | أعني، لدي فقط غون ولكن هل تشربين غون؟ |
| Hiç içmez zaten. | Open Subtitles | هو لا يشربها أبداً |
| İbne olduğunu duymuştuk. Ama ibneler böyle içmez ki. | Open Subtitles | إعتقدنَا بأنّك كُنْتَ فقيرا لكن الفقراءَ لا يَشْربونَ هكذا |
| Sigara içmez, sadece sağlıklı yiyecekleri yer, hatta kızlarla konuşmaz. | Open Subtitles | هو لا يدخن.. ويأكل فقط الطعام الصحي حتى أنه لا يتكلم مع فتيات |
| Oh, yapma, Robin sigara içmez ki. | Open Subtitles | أوه، روبن لاتدخن. لحظه، هل تدخنين؟ |