Sonra da bana çalıştığı yerde iş görüşmesi ayarlamak için kendini suçlu hissettirdi. | Open Subtitles | ثم جعلته يشعر بالذنب كي يرتب لي مقابلة عمل بالمكان الذي يعمل به |
Pekala, oraya iş görüşmesi için gelmiyorsa, hastanenize gelme sebebi kendisinin hasta olmasıdır. | Open Subtitles | إن لم يكن ذاهباً لأجل مقابلة عمل فإما ذاهب بزيارة اجتماعية أو كمريض |
Bu Bey beni iş görüşmesi için Güney Afrika'ya götürmeyi istiyor. | Open Subtitles | هذا الرجل يريد أن يقلّنى إلى جنوب أفريقيا فى مقابلة عمل |
Şu anda bunu yapamam, ben bir iş görüşmesi için geç kaldım , tamam mı? | Open Subtitles | لا يمكنني أن أفعل هذا الآن ، لقد تأخرت على مقابلة العمل ، حسناً ؟ |
Bir gece ve Pinokyo'yla bir iş görüşmesi sabahı için. | Open Subtitles | ليلة واحدة ونهار واحد اجتماع عمل مع"بينوكيو" |
Bunun bir iş görüşmesi olduğuna inanıyor ve afyona olan düşkünlüğü bilindiğinden suç ortağı, onu Kızıl Ejder'e götürüyor. | Open Subtitles | معتقداً أنه ذاهب لمقابلة عمل و من المعلوم ضعفه أمام الأفيون قام الشريك بأخذه إلى التنين الأحمر |
Demek ki deliler treninin biletçiliği için çok önemli bir iş görüşmesi var. | Open Subtitles | حسناً، من الواضح ان لديه مقابلة عمل مهمة للغاية لوظيفة قائد قطار المختلين |
Ev arkadaşına göre iş görüşmesi varmış ama gitmemiş. | Open Subtitles | رفيقتها بالغرفة قالت انها ذهبت من اجل مقابلة عمل ، و لم تصل ابدا |
Bu bir iş görüşmesi, pire pazarı değil. | Open Subtitles | هذه مقابلة عمل وليست سوقاً للأغراض المستعمله |
Ayrıca alışveriş merkezine bir iş görüşmesi için gidiyorum. - Ne? | Open Subtitles | وأيضا أنا ذاهبة للمول لأن لدي مقابلة عمل |
Babanın orada Gizli Servis'le iş görüşmesi de olabilir. | Open Subtitles | و والدكِ لدية مقابلة عمل مع الخدمة السرية. |
Sanırım yalnızca İngiliz askeri tarihinin en kısa iş görüşmesi nedeniyle dünyanın en iyi matematikçilerden biri olma rekorunu kırdınız. | Open Subtitles | لأقصر مقابلة عمل في التاريخ العسكري البريطاني |
Sana iş görüşmesi ayarlamak için kaç kişiye rica ettim. Sense gitmemişsin. | Open Subtitles | أطلب الناسَ معروفا لأحصل لك على مقابلة عمل أيها الطائش ولا تستطيع حضورها حتى ؟ |
İşe alınmasam bile bunun gördüğüm en güzel iş görüşmesi olduğunu söylemek istiyorum. | Open Subtitles | ,اسمع,أريد أن أقول فقط حتى و ان لم أحصل على المنصب .كانت هذه أفضل مقابلة عمل قمت بها |
- Eski Tacoma' mı iş görüşmesi için ona ödünç verdim. | Open Subtitles | لقد جعلته يستعير شاحنتي القديمة لأجل مقابلة العمل |
Birinin iş görüşmesi, iyi gitmişe benziyor. | Open Subtitles | يبدو أن مقابلة العمل كانت جيدة |
Roscoe Mathis'te iş görüşmesi yapmıştık. | Open Subtitles | انا من شركة " روسكو ماثيوز " .. من مقابلة العمل ؟ |
Bunların hepsi bir gece için mi? Bir gece ve Pinokyo'yla bir iş görüşmesi sabahı için. | Open Subtitles | ليلة واحدة ونهار واحد اجتماع عمل مع"بينوكيو" |
Bu yaşta nasıl iş görüşmesi yapabilirim? | Open Subtitles | كيف لي الذهاب لمقابلة عمل بعمري المتأخر؟ |
Sanırım çalışma odasında bir iş görüşmesi var, Madam. | Open Subtitles | أظن أن لديه لقاء عمل بغرفة المكتب، سيدتي |
Bir iş görüşmesi yapmalıyız. | Open Subtitles | يفضل اجراء لقاء عملي. |
Hiçbirşey beni daha fazla memnun edemezdi ama malesef bir şey var... iş görüşmesi. | Open Subtitles | لا شئ آخر يسعدنى جدا هكذا , لكن لدى إجتماع عمل |
Desene oldukça yetenekli bir aşçısın ve burada bir iş görüşmesi ayarlayabilmişsin. | Open Subtitles | يا إلهي، حسناً، لابدّأنّكشيفٍموهوب.. لتحصل على مُقابلة عمل هُناك. إنّهُ عملٌ رائع. |
Yarım saat sonra iş görüşmesi var. | Open Subtitles | لديها مقابله عمل خلال نصف ساعه |
Ama sana bahsettiğim görüşme bu. Bu bir iş görüşmesi, çok önemli. | Open Subtitles | لكن هذه هي المكالمة التي اخبرتكي عنها انها مكالمة عمل , مهمة جدا |
Bu arada, babamın bir diğer iş görüşmesi yine ateşler içinde yere çakılmıştı. | Open Subtitles | "وبتلك الأثناء، احترقت مقابلة أخرى من مقابلات عمل والدي هباءً" |
- Bu bir iş görüşmesi. | Open Subtitles | لقاء هذا بأن تعني ماذا - عمل لقاء هذا |
Sadece iş görüşmesi. | Open Subtitles | لدى أجتماع عمل |
Ben seni asistanım olarak işe almışken neden Henry'le iş görüşmesi yapıyorsun? | Open Subtitles | لماذا تجري مقابلة مع (هنري) ليكون مساعدي بينما عيّنتُكَ أنت لتكون مساعدي؟ |