"işe gitmek" - Traduction Turc en Arabe

    • الذهاب للعمل
        
    • الذهاب إلى العمل
        
    • أذهب إلى العمل
        
    • للذهاب للعمل
        
    • أذهب للعمل
        
    • تذهب للعمل
        
    • للذهاب إلى العمل
        
    • الذهاب الى العمل
        
    • ذهب إلى العمل
        
    Tanrım, seni bıraktığım için üzgünüm, ama işe gitmek zorundaydım. Open Subtitles يا إلهي، آسفة أنني تركتك لكن كان عليَّ الذهاب للعمل
    Tanrı'm, seni bıraktığım için üzgünüm, ama işe gitmek zorundaydım. Open Subtitles يا إلهي، آسفة أنني تركتك لكن كان عليَّ الذهاب للعمل
    Bu sabah gergin değildim. İşe gitmek gibiydi. Open Subtitles أنا لم أكن عصبياً هذا الصباح لقد كان مثل الذهاب إلى العمل بالسيارة
    Oh, bu çok güzeldi işe gitmek zorunda değilim. Open Subtitles من الجميل أن لا تكون مضطراً إلى الذهاب إلى العمل.
    Benim şimdi acelem var, işe gitmek zorundayım. Open Subtitles لكن الآن يجب أن أسرع عليه أن أذهب إلى العمل
    Eğer bu gece işe gitmek zorunda olmasaydın şu an müthiş tahrik olmuştum. Open Subtitles يا لذلك من مثير للمشاعر لو لم تكن مضطرا ً للذهاب للعمل الليلة..
    işe gitmek ve eve geri dönmek! Open Subtitles يجب أن أذهب للعمل بالسيارة و يجب أن أعود بها إلى البيت
    ve işe gitmek için saatlerce yol gidiyoruz DEĞİL Mİ? Open Subtitles و نقطع مسافات طويلة من أجل الذهاب للعمل ألسنا كذلك؟
    Ve uzun zaman sonra ilk kez, işe gitmek istiyorum. Open Subtitles ولأول مرة منذ وقت طويل لدي رغبة في الذهاب للعمل
    Boykot et veya etme, işe gitmek zorundalardı. O yüzden çok büyük bir dolmuş sistemi organize edildi, yine söylüyorum, bunu buluşarak yaptılar. TED الذهاب للعمل كان حتمي بغض النظر عن المقاطعة، لذا تم تنظيم خدمة مشاركة السيارات، عن طريق المقابلة.
    Oğlum suçiçeği geçiriyor ve bende işe gitmek zorunda kaldım. Open Subtitles أبنى كان يمكث بالمنزل مريضا بالجدرى و كان على الذهاب للعمل
    Okula gitmeliyim, sen de işe gitmek zorundasın. Open Subtitles علي الذهاب للمدرسة وعليكِ الذهاب للعمل هيا
    Babam işe gitmek zorunda olduğunu söylediğinde gitmesini istemediğimi gördü. Open Subtitles عندما قال والدي أنّ عليه الذهاب للعمل كان بوسعه رؤية أنني لم أرد مغادرته
    Geceyi karakolda geçirdikten sonra direkt işe gitmek istiyor musun cidden? Open Subtitles هل أنتِ متأكدة بأنكِ تريدين الذهاب إلى العمل مباشرة؟ بعد قضاء الليلة في المركز؟
    İşe gitmek istedi işe götürdüm. Open Subtitles تريد الذهاب إلى العمل .. أنا أقود لها
    Bugün işe gitmek zorunda mısın? Open Subtitles أينبغي عليك الذهاب إلى العمل اليوم؟
    Hemen şimdi kalkmalısın. İşe gitmek zorundayım. Open Subtitles عليك أن تستيقظي الآن عليّ أن أذهب إلى العمل
    İşe gitmek zorundayım ve hemen çıkmam gerek. Open Subtitles عليّ أن أذهب إلى العمل عليّ أن أذهب الآن
    İşe gitmek için 40 kalori, eve gitmek için 500 kalori harcayabilir, sonra da duş alabilirsiniz. TED يمكنك بذل 40 سعرة حرارية للذهاب للعمل و500 للذهاب للمنزل، حيث يمكنك أخذ حمام.
    Aslında işe gitmek zorundayım ve 1970 model Ranchero'da iş üzerinde yakalanmak istemiyorum. Open Subtitles , عليّ أن أذهب للعمل و لا أريد أن أتغازل في سيارة قديمة . . من السبعينات
    İleride işe gitmek zorunda kaldığında, onu yine bana getirmeyecek misin? Open Subtitles حسنا عندما تذهب للعمل هل تتوقع مني أن آخذه؟
    Annem işe gitmek zorunda olmasaydı, onun yerine senin gitmen gerekirdi. Open Subtitles إذا لم تكن أمي مضطرة للذهاب إلى العمل عندئذ ستذهبين عوضاً عنها
    Bu, sadece her gün işe gitmek isteyen milyonlarca kadının yaşadığı korkunç gerçeklik. TED إنها حقيقة مرعبة لملايين السيدات، عندما يكون كل ما يردن فعله كل يوم هو الذهاب الى العمل.
    Eve 20 dakika önce döndü, sonra da işe gitmek için çıktı. Open Subtitles عادت إلى المنزل لمدة عشرين دقيقة ثم ذهب إلى العمل بعدها

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus