Bir köpeği sekiz saatten çok evde yalnız bırakırsan halıya işediği için ona kızamazsın, öyle değil mi? | Open Subtitles | إذا تركت الكلب في المنزل لوحده ،لأكثر من 8 ساعات لا يمكنك أن تغضب منه عندما يتبول على البساط، أليس كذلك؟ |
Arabalara taş atıp yağmur oluğuna işediği için komşuların şikayet ettiği kısım hariç. | Open Subtitles | ماعدا أنه بدون أن يشتكي الجيران لأمه يرمي الحجارة على السيارات أو يتبول في ماسورة صرف مياه الأمطار |
İşediği zaman göbeğinden aşağı damlıyor azdığı zaman içine gömülmüş şeyiyle düzüşüyor. | Open Subtitles | عندما يتبول, أنه فقط يسيل إلى الأسفل من مقدمة بطنه وعندما يكون مثاراً، |
Whoopi Goldberg'ün işediği çeşmenin yanında Wi-Fi daha iyi çekiyor. | Open Subtitles | الواي فاي أقوى عند النافورة التي تبول فيها وبي جولبيرج |
Rakunların işediği. | Open Subtitles | التي تبول فيها الراكون. |
Evsizlerin üzerine işediği bir barınakta kaldığını düşünmek beni mahveder. | Open Subtitles | وسأتعذب إذا علمتُ بأنك ستنام في الملجأ مع متشردين يتبولون عليك. |
Son iki saat içinde öğrendiğim tek şey, Amerikan erkeklerinin birayı sevdiği, sık sık işediği ve erekte olmada sorunları olduğu. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي تعلمته في الساعتين الأخيرتين أن الرجال الأمريكيين يحبون شرب البيرة يتبولون كثيرا, و يعانون من مشاكل في الانتصاب |
Evsizlerin işediği kulübeyi kiralamak için bana 120 dolar mı verdin? | Open Subtitles | أنت ستعطيني $ 120 لإستئجار ذلك الكشك الذي يتبوّل العجز فيه؟ |
Evsizlerin işediği kulübeyi kiralamak için bana 120 dolar mı verdin? | Open Subtitles | أنت ستعطيني $ 120 لإستئجار ذلك الكشك الذي يتبوّل العجز فيه؟ |
Andrew'ın sabahları, nasıl işediği geldi aklıma, aynı sesi duyuyordum. | Open Subtitles | (فكرت في (آندرو كيف يتبول في الصباح يحدث ذات الصوت |
Burası ligdeki en iyi 17. takımın işediği yer! | Open Subtitles | هنا يتبول الفريق ذا المركز ! السابع عشر في الدوري |
...bir palyaçonun beyaz insanların tuvaletine işediği günü göreceğim gelmezdi. | Open Subtitles | -يا للهول ! أني سأشهد اليوم الذي يتبول فيه مهرج في مرحاض العامة .. |