Geçen sefer, öldürücü bir günah işledim. Haddimi bilmeden sizi aşağıladığım için özür dilerim. | Open Subtitles | في المرة الماضية ارتكبت خطيئة كبيرة.لا أعرف حدودي في الحياة وقد تجاسرت لإهانتكِاعتذر بصدق.. |
Suçu işledim ve cezamı da çektim, sonuçlarına katlandım! | Open Subtitles | ارتكبت الجريمة وقضيت العقوبة وتحملت العواقب |
Ve diyor ki, "Sayın, yargıç, ben bu suçu işledim ama ben hayatımda çok iyi şeyler yaptım. " | Open Subtitles | و لكنه قال للقاضي ، لقد ارتكبت هذه الجريمه و لكنني فعلت حسنات كثيره فى حياتي |
Asla anlamayacaksınız sizinki gibi mantıklı bir zihin için cinayet işledim. | Open Subtitles | لن تفهم أبداً لعقل منطقى كعقلك لقد إرتكبت جريمة قتل |
- Rahip, korkunç bir günah işledim. | Open Subtitles | أعتقد بأنني أرتكبت خطيئة فظيعة خطيئةً جسدية؟ |
Evet, suç işledim. Cezamı çekiyorum. | Open Subtitles | نعم، ارتكبت الجريمة ومستعدة لتلقي العقاب |
Anladım, ölümü hak edecek bir günah işledim, o yüzden artık ona bakıp durmayın. | Open Subtitles | لقد ارتكبت خطيئة تستحق الموت، لذا كفي عن النظر بهذه. |
İlk cinayetimi 18 yaşımda işledim. | Open Subtitles | أنا ارتكبت أول جريمة قتل عندما كان عمري 18 |
Suç işledim, cezasını çekeceğim. | Open Subtitles | ارتكبت الجريمة سأقضي العقوبة ارتكبت الجريمة سأقضي العقوبة |
Suç işledim, cezasını çekeceğim. | Open Subtitles | ارتكبت الجريمة سأقضي العقوبة ارتكبت الجريمة سأقضي العقوبة |
Çok geçmeden ilk suçumu işledim. Hayatımda ilk kez potansiyelim olduğu söylendi. Birilerinin bana inandığını hissetmiştim. | TED | وبعدها بفترة قصيرة، ارتكبت جريمتى الأولى، وكانت المرة الأولى التي يُقال لي فيها أن لدي إمكانيات وشعرت بأن هناك من يؤمن بي. |
- Baba ve... - Peder, büyük bir günah işledim. | Open Subtitles | ...بـإسم الأب - أيها الأب , لقد ارتكبت إثماً عظيماً- |
Hem düşünce, hem sözlü, hem de hareket olarak günah işledim. | Open Subtitles | لقد ارتكبت الخطيئة فكرا وقولا وفعلا |
İnanıyorum ki, sizin gözünüzde günah işledim ama Tanrı'nın da sizin gözünüzle baktığını kim bilebilir? | Open Subtitles | ، أعتقد أني إرتكبت الإثم في عينيك لكن من يعلم إن كان الرب يشاركك الرأي؟ |
Anladık, hata işledim. Bir daha olmaz. | Open Subtitles | حسناً، لقد إرتكبت خطأ، أنا آسف لا تحاول حمايتي, إن ذلك لن يحدث ثانية |
Peder, beni bağışlayın. Günah işledim. Çok kötü davrandım. | Open Subtitles | أبتي، رجاء إغفر لى لأنى إرتكبت إثما, أنا كنت سئ. |
Günah işledim Kira. Korkunç bir günah. | Open Subtitles | لقد إقترفت ذنباً يا كيرا لقد أرتكبت خطئاً رهيباً يا كيرا |
Ve bundan dolayı da günah işledim ve Tanrı'dan bağışlamasını diliyorum. | Open Subtitles | وفي هذا الإغفال قد أذنبت وأطلب المغفرة من الله |
Yol boyunca sayısızca günah işledim bir kere oğlumu bulduğumda hepsinin kefaretini ödemiş olacağıma ikna oldum. | Open Subtitles | وارتكبت خطايا لا تعدّ ولا تحصى في سبيل ذلك وأقنعت نفسي أنّي سأكفّر عنها كلّها حالما أجده |
Sana karşı affedilemez bir suç işledim. | Open Subtitles | لقد اقترفت فى حقك ذنب عظيم |
Affet beni peder günah işledim 4 gün önce günah çıkarmıştım | Open Subtitles | اغفر لي، والأب، لأني قد أخطأت. |
* Tanrım, ihtiyacım olan, bir suç işledim * | Open Subtitles | ♪ ارتكبتُ جريمة، رغماً عني يا الله ♪ |
Günah işledim Peder beni kutsayın... İffetsiz düşüncelere kapıldım. | Open Subtitles | باركني يا أبتاه، فقد أخطأت خطرت لي أفكار غير طاهرة |