"işlemediğini" - Traduction Turc en Arabe

• يرتكب
• ترتكب

Sence bir suç işlemediğini ispatlamak için bile olsa doğru olur muydu?
هل تعتقدى أن هذا صواب , حتى إذا تاكدتِ أنة لم يرتكب الجريمة ؟

Eğer tüm dünya aksini düşünürken, sen ortağının bir suçu işlemediğini ispatlamaya çalışsaydın.
اذا كنت تحاول إثبات ان شريكك لم يرتكب تلك الجريمة التي يقول العالم بأسره انه فعلها

Suçu işlemediğini söylemen için bir fırsat veriyorum kullanmayacak mısın?
أقدّم لكَ فرصة لتقول أنّكَ لم ترتكب جريمة ألا تودّ قبول الفرصة؟

Tamam, işlem yapmamış olabilirsin ama yine de Federallere ağır suç işlemediğini anlatmakta zorlanırsın.
ربمالنتتاجربهذاولكن عليك أنتخبرالشرطة .. -أنك لم ترتكب جريمة

Ama normalde, insanlar cinayet işleyip işlemediğini bilir.
إلا أن ذلك طبيعي أن يرتكب المرء جريمة قتل

Peki şüphelinin, günlüktekinden fazla cinayet işlemediğini nasıl biliyoruz?
اذن كيف سنعلم ان الجاني لم يرتكب المزيد من الجرائم غير المذكورة في ملاحظاتها؟

Mahkemeye, kişinin suç işlemediğini söyler.
يقول للقاضي بأن ذالك الشخص لم يرتكب أيي جريمة

Suçu işlemediğini gösteren DNA kanıtı ortaya çıktıktan yaklaşık bir yıl sonra Steven Avery için dava açtık.
قدمنا قضية ستيفن ايفري بعد حوالي عاد من اكتشاف الحمض النووي الذي يشير بإنه لم يرتكب الجريمة

Sizden tek ricam, lütfen açık fikirli olun ve şunu unutmayın, sanığın bu suçu işlemediğini kanıtlama yükümlülüğümüz yoktur.
كل ما اطلبه ان تبقوا عقولكم مفتوحه و تتذكروا هذا لا عبء على ان اثبت ان المدعى عليه لم يرتكب الجريمه

Daha önce şuç işlemediğini nereden biliyorsunuz?
كيف تعلم انه لم يرتكب جريمة قتل من قبل؟

Cinayeti kardeşinin işlemediğini anladık
وهو أن (إقبال تشاند مالهوترا) لم يرتكب هذه الجريمة.

Mahkumiyeti bozulsa da Thane'in bu suçları işlemediğini kanıtlamak zorundayız.
إذًا وبالرغم من أنّ الإتهامات ضدّه دحضت (لا يزال علينا إثبات أنّ (ثايـن لم يرتكب الجرائم في المقام الأول

Belki Max'ın cinayeti işlemediğini söylemekle, iyi bir iş yaptık ama jüriye, tatmin edici bir alternatif veremedik.
لقد قمنا بعمل جيّد في العرض عليهم أنّ (ماكس) ربّما لم يرتكب هذه الجريمة... ولكننا لم نعطي هيئة المحلفين بديل مرضي

Sizden kanıtlara dikkatle bakmanızı isteyeceğim ve sizden kanıtlara bütün dikkatinizi vermenizi istiyorum müvekkilim Eric O'Bannon'ın suç işlemediğini ortaya koyan kanıtlara.
سأطلب منكم أن تنظروا بشكل وثيق إلى الأدلة وأريدكم أن تعيروا اهتماما وثيقا للأدلة لأن الأدلة ستبرهن عن أن موكلي (إيريك أوبانون) لم يرتكب أي جريمة

Eğer bu cinayetleri işlemediğini kanıtlayacaksak belki de nasıl işlemiş olabileceğin üzerinde durmalıyız.
إذا أردنا إثبات أنك لم ترتكب جرائم القتل تلك... فربما يجدر بنا التفكير في كيف أنك لربما ارتكبتها...

Dr. Foreman, konuşma tarzına bakan hiç suç işlemediğini sanır.
(دكتور (فورمان أنت تتحدث كما لو أنك لم ترتكب جرائم بحياتك