"işlerine" - Traduction Turc en Arabe

    • شؤون
        
    • أعمال
        
    • الشؤون
        
    • عملهم
        
    • بأعمال
        
    • شئون
        
    • للأعمال
        
    • بالأعمال
        
    • بعملك
        
    • بشؤون
        
    • بأمور
        
    • وظائفهم
        
    • أعماله
        
    • المعاملات
        
    • مهام
        
    O asil burnunu başka insanların işlerine sokarsan, ya sikilirsin yada ölürsün. Open Subtitles لو حشرت أنفك في شؤون الآخرين إما ستعرض نفسك للمشاكل أو ستموت
    benim çalışanlarımdan birinin herhangi bir izin almadan eşimin özel işlerine burnunu sokmasıdır. Open Subtitles ما يعنيني هو أن أحد موظفيّ، يتطفل على أعمال زوجتي الخاصة بدون اذن
    Herkes konuştuğu için İç İşlerine gitmek istememişler. Open Subtitles لم يرغبوا في أن يقصدوا دائرة الشؤون الداخلية بسبب التسريبات في المكتب
    Ve işlerine giden yoldaki bu devasa yürüyen merdivenlerle yukarı çıkıyorlar. TED وهم يصعدون هذه الدرج المتحركة العملاقة نحو طريق عملهم.
    Bay Kim, başkalarının işlerine karışmak hiç de kibarca değil. Open Subtitles مستر كم، انه ليس من الأدب ان تعبث بأعمال الآخرين
    Kargaşa yaratan, taht işlerine karışarak müdahale edenlerden biri misiniz? Open Subtitles هل انت احد المتطفلين صانعي الفوضي يتدخل فى شئون العرش؟
    Oraya oyuncu olarak gitmiş. Sonra hayır işlerine girmiş. Open Subtitles ذهبت إلى هنالك للعمل كممثلة ثم اتجهت للأعمال الخيرية
    Ev işlerine zahmet etme. Bir tek ben altından kalkabilirim. Open Subtitles لا تزعجي نفسك بالأعمال المنزلية فأنا الوحيدة التي يمكنها القيام بها
    Columbia Hukuk Dekanı'nı da kirli işlerine bulaştıramayacaksın demek oluyor. Open Subtitles ولا ايضا جعل عميد كلية حقوق كولومبيا للقيام بعملك السيء
    Hiç değilse Tony buraya gelip ailemin işlerine burnunu sokmuyor. Open Subtitles على الأقل توني لا يأتي هنا ويتدخل في شؤون عائلتي
    Biliyoruz ki, siz pezevenkler ve torbacılar.. ...başkalarının işlerine burun sokmayı seviyorsunuz. Open Subtitles إننا نعرفكم جميعاً أيها القوادين وتجار المخدرات، تحشرون انوفكم في شؤون غيركم.
    Albay, Birleşik Devletler diğer halkların... işlerine karışmazlar. Open Subtitles عقيد ، الولايات المتحدة ليست في مهمة التدخل في شؤون الناس الآخرين
    Hacker'ları suç yada casusluk işlerine karışmadan önce ve sonra devlet adına işe alıyorlar. TED فهم يجندون المخترقين قبل و بعد أن يتورطوا في جرائم و أعمال تجسس صناعية يقومون بحشدهم نيابة عن الدولة.
    Başkalarının işlerine bakmak, öğrenmek için iyi bir yöntem. TED وهذه طريقة جيدة للتعلم، بالنظر إلى أعمال الآخرين.
    Elektrik akımları kendi işlerine bakarlar. Open Subtitles الشؤون الحالية أَوْشَكَ أَنْ يُديرَ فصلَهم
    Bu sadece demokrasinin ve onun ilkelerinin bir inkârı değil, özerk devletlerin iç işlerine el uzatmayı da kapsar. Open Subtitles ليس هذا فقط إنكاراً للديموقراطية ومبادئها لأنه يشكل تدخلا في الشؤون الداخلية للدول ذات السيادة
    Şimdi yapay zeka da onların işlerine katkıda bulunmaya başladı. TED لقد قام الذكاء الاصطناعي بدعم عملهم أيضاً
    Güzel bir politikaları vardı, çünkü vaktimizin yarısını kendi matematiğimize ve en az diğer yarısını da onların işlerine ayırabiliyorduk. TED كما أنهم يملكون سياسةً جيدة جدَا، لأنه بامكانك تخصيص نصف وقتك للعمل على بحوثك الرياضية، وبقية وقتك للقيام بأعمال الوكالة.
    Bütün gün burada durup insanlarla gevezelik edemem. Gevezelik, gevezelik, gevezelik insanların işlerine devam etmesi için bir şans tanıtacağım, ve alacaklar. Open Subtitles ثرثرة، ثرثرة، فقط أعطهم أول الخيط للتدخل في شئون الغير فيمضون قدماً
    Düzenli olarak hayır işlerine zaman ayırır... Open Subtitles لقد كانت تكرس وقتها باستمرار للأعمال الخيرية
    Bu türden ithamlarda bulunmak ve müvekkilimin işlerine burnunuzu sokmak istemezsiniz. Open Subtitles أنت لا ترغبين بالقاء اتهامات مثل هذه ولا تريدين ان تتدخلي وتعبثي بشؤون عملائي
    Senin yaşındaki kızlar ev işlerine yardım etmeli. Open Subtitles الفتيات بسنك يجب ان يساعدن بأمور المنزل والطبخ والغسيل
    Ve sinsilik yapmak isteyen gavatlar işlerine elveda öpücüğü verebilirler. Open Subtitles وأولئك الذين يريدون أن يكونوا ملاعين بإمكانهم أن يودعوا وظائفهم
    Bence kitabında onların da işlerine değinmenden hoşlanmayacaklardır. Open Subtitles وأنا لا أعتقد انة سينظر بعطف إلى كتابك يتطرق إلي أعماله
    En azından evrak işlerine el atar. Open Subtitles على الأقلّ ليخفّض المعاملات الورقيّة قليلًا
    - Onlar nasıl? Annem ev işlerine yardımcı olduğunu söylüyor. Open Subtitles تقول أمي أنها تساعد في مهام المنزل

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus