Müdürün ifadesini destekleyecek B.A.U'nun en iyi profil çıkaranlarından biri şu an burada. | Open Subtitles | و لدينا ايضا احد ابرز محللى وحدة تحليل السلوك هنا لمراجعة شهادة المدير |
...Gerwin-Strauss'tan bir işçinin masörün hapse girmesini sağlayan ifadesini gördüm. | Open Subtitles | عندما لاحظت أن شهادة موظفي المستوصف تسببت في دخوله للسجن. |
Gözden düşmüş Snowden'in fakir adamının ifadesini mi duymak istiyorlar? | Open Subtitles | انهم يريدون سماع شهادته من سنودن على العار، وضعف الرجل؟ |
Memphis'ten buraya, 4 kişinin ifadesini almak için geldim, bunların ikisi burada değil, ve siz bana tavırlarıma dikkat etmemi mi söylüyorsunuz? | Open Subtitles | لقد جئت هنا من ممفيس لاخذ إفادة أربعة أشخاص منهم أثنان غير موجودان |
Polis ifadesini almak için geldi, ama onlarla konuşmadı. | Open Subtitles | أتت الشرطة من أجل أخذ إفادتها لكنها رفضت التحدّث إليهم |
Öğle yemeğinden sonra onun ifadesini tekrar okumuşlar, ...ve ondan sonra insanlar "suçlu" oyuna dönmüşler. | Open Subtitles | لقد أعادوا قراءة إفادته مباشرةً بعد الغداء وهذا ما جعلهم يتحّولون إلى إدانتها هذا غير منطقي |
Andrew'un beni orada yapayalnız bıraktığındaki yüz ifadesini görmeliydin. Vay canına. | Open Subtitles | كان يجب أن ترى النظرة في عينيها عندما تركني هناك لوحدي. |
Bu duygusal hayal kırıklığı ifadesini değiştirmek için ne gerekirse. | Open Subtitles | سأفعل أي شيء لتغيير هذا التعبير المليء بخيبة الأمل العاطفية. |
Ayrıca Bayan French'in hizmetçisi Janet McKenzie'nin ifadesini, tıp ve laboratuar uzmanlarının... ve ölen kadının son vasiyetini yazan avukatın ifadelerini de dinleyeceksiniz. | Open Subtitles | بالاٍضافة اٍلى شهادة جانيت ماكينزى مديرة منزل مسز فرينتش و من خبراء الطب و المعامل و شهادة محامى القتيلة الذى وثق وصيتها النهائية |
Daha önceki tanıklardan, Willi Cicci'nin ifadesini dinledik. | Open Subtitles | لدينا شهادة من شاهد سابق اسمه ويلى تشيشى |
Daha önceki tanıklardan, Willi Cicci'nin ifadesini dinledik. | Open Subtitles | لدينا شهادة من شاهد سابق اسمة ويلى تشيشى |
Bu, onun ifadesini daha mı az yoksa daha mı çok doğru yapar? | Open Subtitles | ومازالت متزوجة منه؟ هل سيجعل هذا شهادته أقل أو أكثر مصداقية؟ |
- Evet. Sonradan korktu ama. İfadesini değiştirdi sonra. | Open Subtitles | لكنّه توتر، أنكر شهادته المدعي العام، أسقط القضية |
Kadın hâlâ hastanede. Henüz ifadesini alamadık. | Open Subtitles | ما زالت في المستشفى لم نحصل على إفادة بعد |
O ayyaşın ifadesini almam gerek. Hangi hastaneye götürdüler? | Open Subtitles | سأحتاج إلى إفادة المتشرد أيضاً إلى أيّ مستشفى أخذوه؟ |
İfadesini alıp eve yolladık. | Open Subtitles | أجل. أخذنا إفادتها وأرسلناها إلى المنزل. |
Şimdi, ifadesini alıyoruz, sonra bir kaç saat içinde evde olur. | Open Subtitles | ، نحتاج أن نأخذ إفادته . وبعدها سيكون بالمنزل في غضون ساعات |
Yani ifadesini öz kızının ömür boyu hapse mahkum edilme riski olduğu bir zamanda vermiş ve kızını hapis cezasından kurtarmıştı. | Open Subtitles | قامت بعرض شهادتها في الوقت الذي كانت إبنتها في خطر من وضعها بالسجن وأخرجت إبنتها من السجن |
Yani, tanığın bu telefon konuşmalarını göz önünde bulundurarak ifadesini almamız gerektiği anlamına geliyor. | Open Subtitles | يعني بأننا ينبغي ان نسمح بعرض الشهود بيان سابق لمحتويات تلك المكالمات الهاتفيه |
Evet hanımefendi. İfadesini almak üzere evinde bekleyen iki polis memurumuz var. | Open Subtitles | أجل يا سيدتي، لدينا ضابطي شرطة مُنتظرين أمام منزله ومُستعدين لأخذ أقواله |
Bence onun ifadesini ciddiye almamalıyız. | Open Subtitles | لا أعتقد أنه يمكننا أن نأخذ هذه الشهادة بمحمل الجد |
Sonra Gwendolyn Summers söz aldı, oğlunu kaybetmesi üzerine olan ifadesini verdi, ve cidden, o mahkemeyi darmadağın ederken, öylece kalakaldım. | Open Subtitles | ثم توجّهت (جويندلين سامرز) إلى المنصّة و قرأت بيانها عن فقدانها لإبنها و بصراحة , أنا وقفت في الخلف و شاهدتُها |
Herkesin ifadesini alıyoruz. Şimdiye kadar kimse bir şüpheli bir şey göremiş. | Open Subtitles | لقد بدأنا بأخذ إفادات الجميع و حتى الآن لم يشاهد أحدهم شيئاً مثيراً للشبهات |
Onu ya öldürmeye ya becermeye çalışıyormuş. Bak, Lind'in ifadesini okudun. | Open Subtitles | انظر, انت قرات افادة ليند هولمز يكره لينيوس |
Zihniniz bir yüz ifadesini 33 milisaniye içerisinde oluşturabilir. | TED | يمكن لعقلك أن يحلل تعابير الوجه في 33 ميلي دقيقة. |