Ve politikaya ulaşma ihtiyaçları vardır ve bu iki şey demektir. | TED | وهم يحتاجون إلى الوصول إلى السياسيين ، وذلك قد يعني شيئين. |
Onların buna ihtiyacı yoktur, psikiyatrik yardıma ihtiyaçları vardır. | TED | أنهم لا يحتاجون هذا ، يحتاجون علاجا نفسيا. |
Ve yaramaz çocukların akıllanmaları için sıkı bir ele ihtiyaçları vardır. | Open Subtitles | والأولاد الوقحين الصغار يحتاجون للتصويب إن كانوا سيكبرون |
O bir erkek, ve erkeklerin bazı ihtiyaçları vardır. | Open Subtitles | هو رجل والرجال لديهم إحتياجات معينه |
Tamam, benim dönmem gerek, Bana aşağıda ihtiyaçları vardır. | Open Subtitles | حسناً، أحتاج للعودة لابد من أنهم يحتاجونني هناك |
Tek düze bir hayat yaşarlar. Biraz boşalmaya ihtiyaçları vardır. | Open Subtitles | لقد أبتلين بالجمود و يحتاجون لبعض الأنطلاق |
Tek düze bir hayat yaşarlar. Biraz boşalmaya ihtiyaçları vardır. | Open Subtitles | لقد أبتلين بالجمود و يحتاجون لبعض الأنطلاق |
Yaşayabilmeleri için büyük miktarda tuza ihtiyaçları vardır. | Open Subtitles | يحتاجون إلى كميات هائلة من الأملاح كى يعيشون |
Kendileri gibi çılgınca koşacak birini bulana kadar özgürce koşmaya ihtiyaçları vardır. | Open Subtitles | ربما يحتاجون ان يجروا بحريه حتى يجدوا شخص |
Bu seferkini kaçırdın ama eminim acil serviste yardıma ihtiyaçları vardır. | Open Subtitles | لقدأفسدتِالأمرفيهذا, لكنني متأكد أنهم يحتاجون مساعدة في قسم الطوارئ |
Ve bazı insanlar bunu başkalarıyla karşılaştırmalı, biliyorsunuz, onlar... belki onların biraz zamana ihtiyaçları vardır, | Open Subtitles | وعلى بعض الناس أن يراعوا الآخرين أنتم تعرفون ربما يحتاجون إلى بعض الوقت |
Kahramanların bile eve gelen birine ihtiyaçları vardır öyle mi? | Open Subtitles | أظن أن حتى الأبطال يحتاجون إلى شخص يعودون إليه |
Erkeklerin, ne yapacaklarının söylenmesine ihtiyaçları vardır. | Open Subtitles | الرجال يحتاجون ان يتم اخبارهم بما عليهم ان يفعلوه |
Bilirsiniz, Detroit'teki insanların güzel şeyler duymaya ihtiyaçları vardır. | Open Subtitles | الناس في ديترويت يحتاجون . لسماع أخبار جيدة |
- Neden? - Çünkü bizim gibi eblehlerin insanların onları sevmesine ihtiyaçları vardır. | Open Subtitles | لأنّ الحمقى أمثالنا يحتاجون أن يظنّهم الناس لطيفين. |
Onları hayatta tutabilecek ve biraz da rahatlık sağlayabilecek bir çevreye ihtiyaçları vardır. | Open Subtitles | يحتاجون لبيئة تدعم حياتهم و تقدم لهم مستوى ما من الراحة |
Konuşmak isterler, konuşmaya ihtiyaçları vardır. | Open Subtitles | إنهم يريدون الحديث إنهم يحتاجون إلى الحديث |
Erkeklerin ihtiyaçları vardır, bunu anlıyorum. | Open Subtitles | الرجال لديهم إحتياجات وأنا أفهم ذلك |
Erkeklerin bazı ihtiyaçları vardır. | Open Subtitles | الرجال لديهم إحتياجات |
Tamam, benim dönmem gerek, Bana aşağıda ihtiyaçları vardır. | Open Subtitles | حسناً، أحتاج للعودة لابد من أنهم يحتاجونني هناك |
Belki gübre konusunda yardıma ihtiyaçları vardır. | Open Subtitles | ربنا هم بحاجة للمساعدة بهذا السماد |
Bir erkeğin ihtiyaçları vardır ve bende de her şey yerli yerinde. | Open Subtitles | والرجل لديه احتياجات ولديّ كل ما يحتاج إليه هنا |