Bir kazaya karşılık maraton başlatmak size ilginç gelebilir. Fakat o zamanlar, en hassas olduğum durumda bile büyük düşünmeye ihtiyacım vardı. | TED | تنظيم ماراثون كردة فعل على حادث قد يبدو غريباً، لكن في ذلك الوقت، حتى في أوهن حالاتي، احتجت أن أحلم بشيء كبير. |
Her neyse, daha önce bahsettiğim kumar kayıplarımdan dolayı köprü krediye ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | بأي حال، احتجت لقرض صغير لتغطية بعض خسارتي من المقامرة التي أخبرتكِ عنها |
Biliyor musun , kaldığına çok sevindim. Bu gece gülmeye ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | أتعرف، أنا مسروره جدا لانك بقيت إحتجت ان اضحك جدا هذه الليلة |
Evin ucuzdu. Ve kendime ait bir yere ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | لقد كان البيت رخيصا و كنت أحتاج مكانا خاصا بى |
O ana dek lobiye yürüyordum, ve tabi, acıyordu, kalçam yüzünden, ve bir işarete ihtiyacım vardı. | TED | لذا فأنا الآن أمشي في البهو وبالطبع هذا مؤلم، بسبب مفصل وركي. و أحتجت لعلامة. |
Ama oynayabilmek için paraya ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | كانت أشياء مأكّدة؟ لَكنِّي إحتجتُ المالَ لتحقيقهم |
O kendininkini istemedi ve benim bir bebeğe ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | لم تكن تريد طفلها , و أنا احتجت إلى واحد |
Şehri gerçekten terk edecektim. Ama yolculuk için paraya ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | كنت بالفعل راحلة عن المدينة لكنني احتجت فقط بعض المال للرحيل |
İşler için ona ihtiyacım vardı dersi bu yüzden kaçırdı. | Open Subtitles | لقد احتجت مساعدته في العمل، لذا فإنّه تخطّى استذكار دروسه. |
Boğuştuğum onca sorunun arasında, özgür kalabileceğim bir yere ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | ومع كل الهراء الحاصل في حياتي احتجت لمكان حيث أكون حرة |
Mesaja cevap veremediğim için özür dilerim. Düşünmek için zamana ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | اُنظر، أنا آسفة لأنّني لم أتصل بك، احتجت بعض الوقت لأفكّر فحسب. |
Bu kahvaltının çok yavan olacağını düşündüm gölgede bırakmayacak bir şeye ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | خمنت أن هذا الفطور سيكون سيء جدا احتجت شيء لايكون أفضل من فطورهم |
Bunun için daha farklı bir tekneye ihtiyacım vardı: Daha büyük, daha geniş, daha hızlı ve daha güçlü. | TED | إحتجت إلى مركب مختلف لتنفيذ هذه المهمة: مركب أكبر و أعرض و أسرع و أكثر قوةٍ. |
Yerlerinden çıkartmak için yeni bir kaşığa ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | لكي أزيحهم من الإطار، إحتجت إلى ملعقة أخرى. |
Sadece sıradan bir fotoğrafçıyım. Kanıt için fotoğraflara ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | أنا مجرد مصور متواضع يا صديقي أحتاج إلى صور كإثبات |
Bak seni öldürmek isteseydim bile, eve dönmene ihtiyacım vardı kahrolası salak. | Open Subtitles | انصت، حتى لو أردت قتلك، فأنا أحتاج إليك لأعود سالماً أيها الأبله |
Sen de çok yardımcı oluyorsun, çünkü bir göğüs yarasına ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | وأنت تساعد القطع لأننى أحتجت إلى جرح صدرى |
Pekala, paraya ihtiyacım vardı, ama sen bana yardım etmiyordun. | Open Subtitles | حَسناً، إحتجتُ للمالَ، وأنت لم تُساعدُني. |
Son birkaç hafta gerçekten zor geçti. Uzaklaşmaya ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | لقد كانا أسبوعين قاسييَن، أنا حقّاً كنت بحاجة إلى الإبتعاد |
Paraya ihtiyacım vardı, bu yüzden bir kaç kez yaptım. | Open Subtitles | انا قمت بها عدة مرت لإني كنت في حاجة للمال |
Tatile çok ihtiyacım vardı, hanımla aramız pek iyi değil. | Open Subtitles | كنتُ بحاجة إلى إجازة حقاً ليست أموري جيدة مع زوجتي |
Fakat olduğum yerden olmak istediğim yere gitmek için, bir şeye ihtiyacım vardı. | TED | ولكن للذهاب من حيث كنت الى حيث اردت ان اكون كنت احتاج شيئا |
Benim ise kendi açıklamamı bulmaya ihtiyacım vardı. Çok şükür kızı tanıyordum. | Open Subtitles | انا كنت بحاجه لمصدري لحسن الحظ كنت اعرف الفتاة المناسبة |
Ev yapımı tümleşik halkalar yapmak için yarı iletken seramik tabakalarımı yakacak bir yere ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | كنت أريد مكانا لحرق المواد الخام لشبه موصل خزفي لأجل الدوائر المتكاملة منزلية الصنع |
Ben de kafayım ve belki de arkadaşa ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | و انا مسل أيضا لذا ربما كنت بحاجة الى صديق |
Sana bu sabah ihtiyacım vardı ve sen ordaydın. | Open Subtitles | لقد احتجتك هذا الصباح وقد كنت موجوداً من أجلى |
Benim de havalimanında hamala verecek bozuğa ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | هذا بالضبط ما احتجته كبقشيش لأعطيه حامل حقائب السفر |
Birileriyle konuşmaya ihtiyacım vardı sadece. | Open Subtitles | أظن أنني كنت محتاجة لأخبر أحدا بما كان يجول في خاطري |