Yani sonunda sattığınız şey bu çiftçilerin gerçek yerel ihtiyacını yansıtıyor. | TED | لذا ما تبيعه في النهاية يعكس الحاجة المحلية الفعلية لهؤلاء المزارعين. |
Daimi onaylanma ihtiyacını geleceklerine taşıyorlar mı ? Belki evet, çünkü iş verenler bana gelip | TED | و هل يحملون هذه الحاجة معهم من اجل التحقق المستمر في حياتهم المستقبلية ؟ |
Ve bu nohut, kurutulmuş süt ve birçok vitaminle yapıldı, beynin tam olarak ihtiyacını karşılamak üzere. | TED | وهذه مصنوعة من الحمص، الحليب المجفف ومجموعة من الفيتامينات، صممت لتماشي بالضبط احتياجات الدماغ. |
Tamam bak, Artie'nin notları Rheticus'un çalışmalarının genelde bir düzen ihtiyacını ifade ettiğini yazıyordu. | Open Subtitles | حسنا, انظر , قالت ملاحظات ارتي بأن عمل ريتوكس غالبا اعرب عن حاجته لطلب. |
Bundan sonra ihtiyacını otobüste görürsün. | Open Subtitles | فى المرة القادمة إن أردت قضاء حاجتك فأفعل ذلك فى الحافلة |
Yokedici 2000 yüksek performanslı bir silahtır ve gelir düzeyi yüksek kentlilerin ihtiyacını karşılar. | Open Subtitles | "المبيد 2000" سلاح ذو أداء عالى جدا يقابل إحتياجات الناجى من الطبقة الراقية والطبقة الوسطى |
Dram ihtiyacını karşılamak için kurbanın ailesini parçalamamıza da izin vermedin. | Open Subtitles | لم تسمح لنا بتدمير عائلة الضحية من أجل تلبية حاجاتك الطفولية للدراما |
Tuhaflıklarını ve gizlilik ihtiyacını hoşgördük. | Open Subtitles | و تجاوزنا عن غرابة أطوارك بالإضافة إلى إحتياجك للخصوصية |
bu yüzden, onu gördüğümüzde bir fırsat olduğunu anladık. bu kesimin ihtiyacını gideren bir işe sahip olmak | TED | لذا, عندما نرى ذلك, فإننا نرى فرصة حقيقية للحصول على مشروع تجاري يلبي الحاجة في ذلك الجزء. |
Tecrit yanlılarından, küresel dayanışma ihtiyacını öğreneceğiz. | TED | ومن الانعزاليين، سنتعلم الحاجة إلى التضامن العالمي. |
Bir protez uzuv, artık kayıbı yerine koyma ihtiyacını temsil etmiyor. | TED | الأطراف الإصطناعية لم تعد تمثل الحاجة في أن تحل محل خسارة بعد الان |
Ve son olarak buraya gelme ihtiyacını duyduğun için üzgünüm. | Open Subtitles | وأخيرا، وأنا آسف أن شعرت الحاجة إلى النزول هنا. |
Sizlere inanç ihtiyacını ortadan kaldıran bir din öneriyorum kesinliğin dini yarattığımız her mucizenin yansıması. | Open Subtitles | أنا أعرض عليك دينا الذى يزيل الحاجة الى الايمان دين اليقين |
Sizlere inanç ihtiyacını ortadan kaldıran bir din öneriyorum kesinliğin dini yarattığımız her mucizenin yansıması. | Open Subtitles | أنا نقدم لكم الدين أن يزيل الحاجة للإيمان. دين اليقين، أن يعكس عجب من كل ما قد خلقت. |
Yağmur yağdığında delikler suyu depolayabilir ve bunlar bitkilerin su ihtiyacını karşılayacak uygunlukta olur. | TED | وما يحدث هو أنه عندما تتساقط الأمطار، تستطيع الفجوات تخزين الماء وتخصيصه لدرجة احتياجات النبتة للماء. |
Fotonlar kablosuzdur, her binanın çatısına vururlar ve her bir evin ihtiyacını yetecek kadar enerji üretirler. | TED | الفوتونات لاسلكية، يقعون على سقف كل بيت، ويولدون طاقة كافية لسد احتياجات كل منزل. |
"Tanrı, ihtiyaçlarımız için seni kullandı, biz senin ihtiyacını karşılıyoruz." | Open Subtitles | وقد استخدمك الرب لتسديد احتياجات في حياتنا والآن نحن نريد تسديد احتياج في حياتك |
İnsan burda nasıl ihtiyacını görür? | Open Subtitles | كَيْفَ بإمكان أيّ احد أن يقضي حاجته هنا؟ |
Eski halinize geri dönemezsiniz. Bakım ihtiyacını göz ardı edemezsiniz. | Open Subtitles | لا تستطيعين العودة لما كنت تفعلينه لا تستطيعين تجاهل حاجته للرعاية |
Evet, "Yeteneğine göre ihtiyacını belirle." | Open Subtitles | أجل, "من كل على حسب قدرته "إلى كل على حسب حاجته |
Ve babanı değiştirme ihtiyacını başka bir inatçı yaşlı adam olan Ed'e yönlendirdin. | Open Subtitles | و حولت حاجتك لتغيير والدك الى اخر رجل عجوز عنيد اد |
Bir şeyler alma ihtiyacını durduramıyorsun. Bu senin doğanda var. | Open Subtitles | تعجز عن تطويع حاجتك إلى لأخذ، إنها في فطرتك. |
O süre zarfında bir yerde, senin için Liz'in ihtiyacını karşılamaya hizmet etmeyi bıraktım. | Open Subtitles | (في مرحلة ما ، توقفت عن تلبية إحتياجات (ليز |
Artık her ihtiyacını annen karşılayacak. | Open Subtitles | لا أحد سوى أمك لتلبية كل حاجاتك. |
Sonuca ulaştırma ihtiyacını anlıyorum. | Open Subtitles | إنيّ أتفهم إحتياجك لنهاية. |
Senin ona bakıp, koruyup kollayıp her ihtiyacını karşılaman gerekir. | Open Subtitles | تلبي جميع احتياجاتها عندما يصبح الرجل مسؤولية المرأة |