Öyleyse dürüst ol, birkaç gün için düşünmeye ihtiyacın olduğunu söyle. | Open Subtitles | لذا كن صادقا، أخبرها أنك بحاجة لوقت للتفكير فقط بضعة أيام |
Hayır, döndüm çünkü garip bir adam yardımıma ihtiyacın olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لا رجعت لان شخص غريب الأطوار اصر على أنك بحاجة لمساعدتي |
Dün gece her şey çok netleşti. Daha fazla zamana ihtiyacın olduğunu anladım. | Open Subtitles | ليلة أمس إتضح كل شيء أدركت أنك تحتاج فقط لبعض الوقت |
Yanıldıklarını söyledim, başarmak için bir şansa ihtiyacın olduğunu söylüyorum. | Open Subtitles | قُلتُ بأنّهم كَانوا خاطئون ، قُلتُ أنك تحتاج فقط فرصة للنجاح |
Bu sadece bir gece, ayrıca, buna gerçekten ihtiyacın olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أعرف، إنها ليلة واحدة، وأعتقد أنكِ بحاجة إلى ذلك |
Cumartesi gecesi için benzin parasına ihtiyacın olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | إسمع، أعلم بأنك تحتاج مال للبنزين لليلة السبت |
Şimdiki patronumuzu indirmek için biraz askere ihtiyacın olduğunu duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت انك تحتاج الى بعض الجنود لتطيح بزعيمك الحالي |
Hayır, senin bir espriye ihtiyacın olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | لا انا اعتقد انك تبدين كما لو انك بحاجة الى نكتة |
Bana paraya ihtiyacın olduğunu söyledin. | Open Subtitles | . أخبرتني أنك بحاجة للمال و قد حصلت عليه |
Bana ihtiyacın olduğunu söyleseydin elimden gelenin en iyisini yapardım. | Open Subtitles | لو فقط... تخبرني أنك بحاجة لي. سأحاول أن أكون أفضل. |
Joshua kalacak bir yere ihtiyacın olduğunu söyledi. | Open Subtitles | جوشوا أخبرني أنك بحاجة لمكان تقضي الليل فيه |
Bir sorun çıkarsa bas, bana ihtiyacın olduğunu anlarım. | Open Subtitles | لذا إذا حدثت أي مشكلة اضغطي عليه وسأعلم أنك بحاجة لي. |
Senin yardıma ihtiyacın olduğunu söyledi. Aslında ben de, ben gelinceye kadar.. | Open Subtitles | قال أنك تحتاج مساندة وأنا أظنك تحتاج قهوة لكن |
Sana 5.000 pound veririm, paraya ihtiyacın olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | يمكنني إعطاؤك خمسة آلاف أعرف أنك تحتاج المال |
Sana 5000 Pound veririm. Paraya ihtiyacın olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | يمكنني إعطاؤك خمسة آلاف أعرف أنك تحتاج المال |
Cam maskeye ihtiyacın olduğunu söylemiştin kar yağarken çok ümitsiz görünüyordun. | Open Subtitles | قلتي أنكِ بحاجة إلى القناع الزجاجي كما أنكِ كنتِ يائسة جداً في الثلج |
Yardıma ihtiyacın olduğunu kabullenmek en zor adımdır. | Open Subtitles | الإعتراف بأنك تحتاج المساعدة كانت الخطوة الأصعب |
Bana bunun her ne olduğunu söylemen için zamana ihtiyacın olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | اعتقد انك تحتاج الى الوقت فقط لتخبرني ماذا يحدث |
Ama seni tanıdığım sürece, seni tamamlayacak başka bir şeye ihtiyacın olduğunu düşündün hep. | Open Subtitles | لكن طوال معرفتي بك لطالما ظننت انك بحاجة لشيء اخر ليشعرك انك كاملة |
Ben senin ayıklık sponsorunum ve yardıma ihtiyacın olduğunu duydum. | Open Subtitles | أنا كفيلة استقامتك، وقد سمعت أنّك بحاجة للعون. |
Kızının okuluyla ilgili yardıma ihtiyacın olduğunu söyledin. Senin için yaptım! | Open Subtitles | انتِ قلت بأنكِ تحتاجين المساعدة من اجل دفع فواتير مدرسة بنتكِ |
Pekala. Senin buna ihtiyacın olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | حسنٌ، أعرف أنّك تحتاج ذلك حظاً موفقاً، إلى اللقاء |
Onu yukarı taşımak için yardıma ihtiyacın olduğunu varsayıyorum. Hâlâ bazı ayrıcalıklarım var. | Open Subtitles | أفترض أنّكِ بحاجة للمساعدة في حملها ما زلتُ أملك امتيازات للطوابق |
Üyeler, bugün alabildiğin kadar çok yardıma ihtiyacın olduğunu düşündüler. | Open Subtitles | الأعضاء يرون أنك بحاجه لأقصى مساعده اليوم |
Kayak yapmaya gideceğini ve bir haftalık mala ihtiyacın olduğunu söyle. | Open Subtitles | أخبريه أنك تريدين الذهاب للتزلج وتحتاجين من ذلك المنتج |
Bana ihtiyacın olduğunu söyle. | Open Subtitles | قل لي أنكِ تحتاجينني. |
Hayatında birkaç yönlendirmeye ihtiyacın olduğunu hissediyoruz. | Open Subtitles | نحن نشعر بأنك تحتاجين إلى بعض التوجيهات في حياتك |
İhtiyacın olan şey bu değil. Neye ihtiyacın olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | أنت لا تحتاجينه ، أنا لا أعرف ما تحتاجينه ، تمنيت لو كنت أعرف |